10 Mayıs 2024 Cuma / 3 Zilkade 1445

Edebiyatçı siyasete girerse...

Edebiyat tarihinin karanlık odalarına girildiğinde ortaya bildiğimizden, tanıdığımızdan çok farklı portreler çıkıyor. Romanlarını, şiirlerini, eserlerini hayranlıkla okuduğumuz yazarların siyasetle ilişkisi ise onları yakından tanımamız için önemli ipuçları veriyor. “Edebiyatımızın Siyasetle İmtihanı” bu ipuçlarından oluşuyor.

GÜLCAN TEZCAN 7 Temmuz 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Edebiyatçı siyasete girerse...

Sanatçıların, edebiyatçıların ve yazarların siyasetten berî olması gerekir mi gerekmez mi bu çok tartışılır ama edebiyat tarihinde rastladığımız örnekler özellikle yazarların çok da uzak kalamadığını gösteriyor. Araştırmacı Selçuk Karakılıç, gazete ve dergi koleksiyonlarını, hatırat kitaplarını tarayarak ve bulduğu resmî belgeleri analiz ederek edebiyat tarihimizin az bilinen veya hiç bilinmeyen karanlık sayfalarını Sürgün, İntihal ve İntihar üst başlıklı Edebiyatımızın Siyasetle İmtihanı isimli kitabında gözler önüne seriyor.

Hasta ve yorgun Safahat şairinin Türkiye’ye gelmemesi için devlet içindeki klikleşmiş bir zümrenin asılsız haber ve bilgiler üreterek Mehmet Âkif’i nasıl itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını, Sabır Taşı isimli piyesiyle Sanat Mükâfatı Piyes Yarışması’na katılan ve kazanan Necip Fazıl’ın birinciliğinin nasıl iptal edildiğini, Sait Faik’in Medarı Maişet Motoru adlı romanının niçin yasaklandığını, Türkolojinin kurucusu Fuat Köprülü’nün Başbakan Adnan Menderes’le inişli çıkışlı politika macerasını, yine Onuncu Yıl Marşı’nı yazan ve alkışlanan Faruk Nafiz’in Yassıada’da kendisini nasıl savunduğunu, Akbaba dergisinin hem sahibi hem yazarı olan Yusuf Ziya Ortaç’ın Adnan Menderes’e birçok mektup yazdığını, ancak Yassıada Mahkemeleri devam ederken Ortaç’ın neden sessizliğe büründüğünü hatırlatan Karakılıç, bir bakıma alternatif bir edebiyat tarihi için de kapı aralıyor. 

Edebiyatımızdaki trajikomik hadise ve ilginç kişilerin tipolojilerine de yer verilen kitapta Halit Ziya’nın 55. sanat yılının nasıl kutlandığı, İstanbul Erkek Lisesi’nde okurken yaptıkları şakanın Sait Faik ve arkadaşlarının sürgün edilmelerine nasıl yol açtığı, Mehmed Âkif ve Yahya Kemal’in ilk kez nerede karşılaştıkları, Necip Fazıl’ın Para piyesinin neden intihalle suçlandığı, Keriman Halis Ece ve Florinalı Nâzım’ın kral-kraliçe çekişmesi, edebiyatçılarımızın tramvay maceraları ve Halid Ziya’nın evlat acısı da anlatılıyor.  

MEÇHULÜMÜZ OLAN BİLGİLER AÇIĞA ÇIKTI

Turan Karataş

Selçuk Karakılıç dikkatli, titiz ve şamatasız bir edebiyat araştırmacısı. Üzerinden yıllar geçip de gözlere nihan kalınca unutulan Hikmet Feridun Es’in mülâkatlarını ve mühim yazılarını, gazete sayfalarından kurtarıp kitaplaştırdı. Böylece üç dört değerli kitabı gün ışığına çıkardı. Şimdi Cumhuriyet arşivlerini tarıyor. Elde ettiği belgelerin ışığında kaleme aldığı yazıları bir kitapta topladı ve edebiyatçılarımızın siyasetle ilişkilerini ve imtihanını anlattı. Kimi şair ve yazarların hayat hikâyelerindeki bazı örtük yıllara yahut karanlıkta kalmış olaylara ışık düşürdü. Edebiyat tarihi araştırmalarında resmî arşivler çok zaman ihmal edilir. Çünkü meşakkatli bir iştir. Zaman ve emekle beraber, elde edilen belgenin nerede, niçin, nasıl kullanılacağına dair de birikim, uzmanlık ve deneyim gerektirir. Karakılıç’ta bu özellikler mevcut. Kitapta meçhulümüz olan mühim bilgiler var. Salt resmî belgelerle yetinmiyor yazar, anlattığı olayı açıklığa kavuşturacak hatıralara, başka yazılara da el atıyor. Bu incelemeleri okuyunca, bir dönemin gazete ve dergilerinde nice edebiyat olaylarının okunmayı ve bugüne taşınmayı beklediğini de fark ettim. Karakılıç’ın tatlı, akıcı, sade bir anlatımı var; yazdıkları zevkle okunuyor.