27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Göbeklitepe ile UNESCO dünya mirası listesi onurlandı

Kültür Bakanlığı’nın UNESCO Dünya Mirası listesine alınan Göbeklitepe’de ortaya çıkan buluntuların teşhiri için Urfa’ya inanılmaz bir müze hazırladı. Sanat tarihi uzmanı Hayri Fehmi Yılmaz, “Göbeklitepe için büyük bir ekip çalışması yapıldığını hatırlatarak Dünya Miras Listesi’nde olması, o listeyi onurlandırır” diye konuştu.

MERVE YILMAZ ORUÇ7 Temmuz 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Göbeklitepe ile UNESCO dünya mirası listesi onurlandı

Mısır Piramitleri’nden ve İngiltere’deki Stonehenge’den yaklaşık 7 bin 500 yıl önce inşa edilmiş olmasıyla tüm dikkatleri üzerine çeken Göbeklitepe, dünyada büyük yankı uyandırıyor. Kazı çalışmaları sonucunda bulunan büyük boyutlardaki anıtlarla birçok anlamda tarihin sıfır noktasını oluşturan Göbeklitepe, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alındı.

Türkiye’nin sahip olduğu en önemli kültürel miras alanlarından Göbeklitepe uzun süren çabaların ardından UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girdi. Göbeklitepe Arkeolojik Alanı’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adaylık başvurusu Bahreyn’in başkenti Manama’da yapılan Dünya Miras Komitesi 42. toplantısında kabul edildi ve UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedildi. 

2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Göbeklitepe son yılların “en büyük arkeolojik keşfi” olarak gösteriliyor. Yapılan çalışmalarda Göbeklitepe’de bulunan üzeri açık yapıların dünyanın ilk tapınakları olduğu biliniyor. Büyük ve uzun soluklu bir ekip çalışmasının eseri olan bu başarı Türkiye’yi gururlandırırken garip tartışmalar da yaşandı. Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Göbeklitepe’yi uluslarası platforma taşıyan ismin Ece Vahapoğlu olduğunu yazdı. Ancak sanat tarihçilere göre bu başarıyı bir isme indirgemek doğru değil. Sanat tarihi uzmanı Hayri Fehmi Yılmaz, Alman ve Türk arkeologların, Urfa Müzesi ve Kültür Bakanlığı’nın özverili çalışmaları sayesinde bu noktaya gelindiğini anlattı. 

“Almanlar çok özveriyle çalıştı. Bir sürü kitap, onlarca makale yayınlandı. Popüler tarih ve haber dergilerinde konu edildi. Almanya’da çok büyük bir sergi hazırlandı. Bütün bunlar dünya ölçeğinde muazzam bir gündem oluşturdu Göbeklitepe ile ilgili. Almanlar dünyada tanınır olmasını sağladı. Ece Vahapoğlu’nun da katkısı olmuştur şüphesiz. Bunun bir ekip çalışması olduğunu söylemek çok daha doğru olacaktır. Kazı başkanı çok emek verdi. Kültür Bakanlığı Urfa’ya inanılmaz bir müze hazırladı bu malzemenin teşhiri için” diyen Hayri Fehmi Yılmaz, “Göbeklitepe’nin Dünya Miras Listesi’nde olması, o listeyi onurlandırır” şeklinde konuşuyor. “Avrupalılar ve Amerikalılar Londra ve New York’u ayırıp dünyanın kalan şehirlerini sınıflamaya çalışırlar ya o iki şehri hiçbir yerle mukayese etmezler.” hatırlatmasını yapan Hayri Fehmi Yılmaz, bizim de Göbeklitepe’ye böyle bakmamız gerektiğine dikkat çekiyor. 

GÖBEKLİTEPE GLOBAL BİR MARKA OLACAK

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan iş birliği çerçevesinde 2015 yılında 20 yıllığına Göbeklitepe’ye sponsor olan Doğuş Holding de Göbeklitepe’nin tanınması için çalışmalarını sürdürüyor. Kültür-sanat alanında pek çok yatırım gerçekleştirdiklerini, Göbeklitepe ana sponsorluğuna da bu bakış açısıyla başladıklarını söyleyen Doğuş Holding Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Bahar Erbengi, “Bu destek sayesinde insanlığın ilk gelişimine dair bugüne kadar bilinenleri kökünden değiştiren erken Neolitik Dönem’e ait bu önemli alanda yürütülecek araştırma ve koruma çalışmaları devam edecek ve dünya kamuoyuna duyurulacak” şeklinde konuşuyor. 

Amaçlarının Türk kültürünü dünyaya tanıtmak olduğunun altını çizen Erbengi, henüz keşfedilmemiş bu ikonik yeri global bir marka haline getirerek, ziyarete teşvik etmeye çalışacaklarını vurguluyor. 

Göbeklitepe çalışmalarına 2015 yılında Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda gerçekleştirdikleri global lansmanla başladıklarını belirten Erbengi, bugüne kadar dünyanın bu en eski arkeolojik keşfine 15 milyon doları aşkın yatırım gerçekleştirdiklerine dikkat çekiyor. Doğuş Grubu kazılar için nakdi desteğin yanı sıra yurtiçi ve yurtdışında tanıtım amaçlı iletişim çalışmaları yapıyor, bölgede uluslararası standartlara sahip bir ziyaretçi merkezi ile ziyaretçi deneyimini artırmaya dönük çalışmalar yapıyor. 

DÜNYA STANDARTLARINDA ZİYARETÇİ MERKEZİ

Ziyaretçilere bütünsel bir deneyim yaşatacak, dünya standartlarının ötesinde bir anlayışla tasarlanan merkezle ilgili Erbengi şunları söylüyor: Ziyaretçi merkezi bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkan ve son 20 yıl içinde arkeolojide devrim sayılabilecek önemli gelişmelere konu olan buluntuları tüm görkemi ile anlatabilmek üzere kurgulandı. Ziyaretçiler bu alanda insanlık tarihini kronolojik bir senaryo kurgusu içerisinde tematik hikayelerle desteklenmiş olarak izleyebiliyor. Ziyaretçi merkezinde iç çekirdekte konumlanan büyük alanımızda görsellik ve teknolojiyi buluşturarak interaktif bir gösterim alanı da oluşturduk. Göbeklitepe Ziyaretçi Merkezi’nin yapısal ve içeriksel tüm çalışmalarını Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın oluşturduğu Bilim Kurulu ve Koruma Kurulu’nun izinleri ve yönlendirmeleri ile gerçekleştirdiklerini belirten Erbengi, Göbeklitepe’de bugüne kadar toplam 8 adet anıtsal yapı kazıldığını ve bu yapıların belgeleme ile veri incelemelerinin sürdüğünü belirtiyor.

UNESCO GEÇİCİ LİSTESİNDE BEKLEYEN ESERLERİMİZ 

Birçok medeniyetin başkenti olan ve tarihin ilk yıllarından beri her zaman yerleşim yeri olarak kullanılan Türkiye’den UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde 77 varlık yer alıyor. Bunlar; Karain Mağarası (Antalya),  Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları (Bitlis), Alahan Manastırı (Mersin), Alanya (Antalya), Harran ve Şanlıurfa Yerleşimleri, İshakpaşa Sarayı (Ağrı), Konya Selçuklu Başkenti, Mardin Kültürel Peyzaj Alanı, Selçuklu Kervansarayları Denizli-Doğubayazıt Güzergâhı, St. Paul Kilisesi, St. Paul Kuyusu ve Çevresi (Mersin), Sümela Manastırı (Trabzon), Likya Uygarlığı Antik Kentleri (Antalya ve Muğla), Perge Antik Kenti (Antalya), Beyşehir, Eşrefoğlu Camii (Konya), St. Pierre Kilisesi (Hatay), Aizanoi Antik Kenti (Kütahya), Birgi Tarihi Kenti (İzmir), Gordion (Ankara), Hacı Bektaş Veli Külliyesi (Nevşehir), Niğde’nin Tarihi Anıtları, Mamure Kalesi (Mersin), Odunpazarı Tarihi Kent Merkezi (Eskişehir), Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi (Gaziantep), Zeugma Arkeolojik Siti (Gaziantep), Sardes Antik Kenti ve Bintepeler Lidya Tümülüsleri (Manisa), Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri, Anavarza Antik Kenti (Adana), Kaunos Antik Kenti (Muğla), Korykos Antik Kenti (Mersin), Arslantepe Arkeolojik Alanı (Malatya), Kültepe Arkeolojik Alanı (Kayseri), Çanakkale ve Gelibolu 1. Dünya Savaşı Alanları, Eflatunpınar: Hitit Su Anıtı (Konya), İznik (Bursa), Mahmutbey Camii (Kastamonu), Ahi Evran Türbesi (Kırşehir), Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesi (Mardin), Anadolu Selçuklu Medreseleri (Erzurum, Sivas, Kayseri, Konya ve Kırşehir), Akdamar Anıt Müzesi (Van), Dağlık Frigya Vadisi (Kütahya, Afyon), Antik Aspendos Kenti Tiyatrosu (Antalya), Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları (Amasya), Yıldız Saray Kompleksi (İstanbul), Uzunköprü (Edirne), Eshab-ı Kehf (Kahramanmaraş), Mudurnu Tarihi Ahi Kenti (Bolu), İsmail Fakirullah Türbesi (Siirt), Sultan II. Beyazıd Han Külliyesi (Edirne), Nuruosmaniye Külliyesi (İstanbul), Kibyra Antik Kenti (Burdur), Van Kalesi, Yivli Minare Camii (Antalya), Sivrihisar Ulu Camii (Eskişehir), Bodrum Kalesi, Silvan Malabadi Köprüsü (Diyarbakır), Hacıbayram Camii (Ankara), Assos Arkeolojik Alanı (Çanakkale), Sarıkaya Roma hamamı (Yozgat), Harput tarihi kenti (Elazığ), Justinianus Köprüsü (Sakarya), Danişment Beyliği başkenti Niksar: Anadolu Türk Medeniyetinin erken dönem kültürel mirası (Tokat), Anadolu’daki ahşap çatılı ve direkli camiler: Konya Eşrefoğlu Camisi, Kastamonu Mahmut Bey Camisi, Sivrihisar Ulu Cami, Afyonkarahisar Ulu Cami, Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı (Antalya).

İNSANLIĞIN DOĞDUĞU YER 

Göbeklitepe Ören Yeri, Şanlıurfa’nın merkez Haliliye ilçesinin kent merkezine 18 kilometre mesafedeki Örencik mahallesi yakınlarında bulunuyor. Göbeklitepe kazıları 1995 yılında Prof. Harald Hauptmann ve Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Müdürü Adnan Mısır tarafından başlatıldı ve kazılarla bir çok eser gün yüzüne çıktı. Klaus Schmidt, ilerleyen yıllarda kazı başkanlığını üstlendi ve 2014 yılındaki vefatına kadar çalışmalarına devam etti. Schmidt’in yaptığı araştırmalar insanlık tarihinde Neolitik Devrim olarak da tanımlanan ve avcı-toplayıcı yaşam biçiminden besin üretimine geçişle ilgili bilgilerimizi büyük oranda değiştiren yapıların, dikilitaşların keşfedilmesini sağladı. Kazılar Şanlıurfa Müzesi Başkanlığında, Alman Arkeoloji Enstitüsü işbirliğiyle sürdürülüyor. Tarih öncesi insanın inanç dünyasını yansıtan, animist figürlerle zenginleştirilmiş tapınaklar Göbeklitepe’nin arkeoloji tarihinin en önemli keşiflerinden biri olmasını sağlıyor. İnsanlığın doğduğu yer olarak gösterilen bölgede bulunan yapıların dünyanın ilk tapınakları olduğu biliniyor. T biçiminde sütunlar ile çevrilmiş tapınakların merkezinde iki T biçiminde sütun karşılıklı olarak yer alıyor. Arkeologlar boyları 3 ila 6 metre arasında değişen bu T biçimindeki sütunların stilize edilmiş insan tasvirleri olduğunu düşünüyor. Sadece ilkel el aletlerinin olduğu bu dönemde sütunların nasıl taşındığı ve dikildiği arkeologlar tarafından araştırılmaya devam ediyor.