Hayatımızın bir parçası: Yeni medya

İnternetin beraberinde getirdiği yeni medya ile tanışıklığımız çok yakın zamanlı olsa da hızlı bir şekilde hayatımızın bir parçası haline geldi. Öyle ki vakit geçirmek, eğlenmek, kendi varlığımızı göstermek ve diğer insanları takip etmek hatta para kazanmak için bile yeni medya kullanıyoruz. Yani artık bizim için bir kültür. Bu kültürü, yeni medyanın detaylarını ve teknolojiye olan ilgimizi çok uzun yıllardır bu konularda çalışan internet girişimcisi ve shift.net kurucusu Hakkı Alkan ile konuştuk. Alkan, yeni medyanın artık bir kültür olduğunu söylerken, bizim toplumumuzun bu kültür içerisinde üretenden çok tüketen tarafta olduğunu belirtiyor.

YENİ MEDYA ARTIK BİR KÜLTÜR

Hakkı Alkan yeni medya kültürünü şu şekilde tanımlıyor: “Yeniçağın ve yeni neslin bir meslek olarak gördüğü yeni medya, insanların kafasındaki medya kavramını, daha modern ve alışılmışın dışında bir şekle sokuyor. İnternet yayıncılığının başı çektiği bu kavramın bir kültür olarak kabul edilmemesi söz konusu olamaz.” Peki, Alkan bu kültürün hangi kısmında yer alıyor? Kendisinden dinliyoruz: “Bizler, bu kültürün hem üretici hem de kullanıcı tarafındayız. Ürettiğimiz yazılı ve videolu içerik sayesinde üretici olurken, takip ettiğimiz diğer platformlar ve internet üzerinden öğrenmeye devam ettiğimiz sürece de, kendimizi kullanıcı olarak da tanımlayabiliriz.” 

Kimileri yeni medyanın sunduğu birçok imkânı birer dayatma olarak tanımlıyor. Sanki kullanmaya ihtiyacı olmasa bile kendini kullanmak zorunda hissetmesi gibi. Alkan, buna katılmadığını belirterek, insanların medya ve içeriklerini istedikleri kanallardan edinebileceğini söylüyor ve ekliyor: “İnternet ve dijital ortamı tercih edebilen bir insan, yeri geldiğinde geleneksel medya kanallarını da tercih etmekte özgürdür.”

TÜKETEN TARAFTAYIZ

İnternetin olduğu gibi yeni medya kullanımı da ülkeden ülkeye değişiklik gösterebiliyor. Buna siyasi nedenler, sansürler veya ülkenin gelişmişlik seviyesi etken olabiliyor. Hakkı Alkan yeni medyayı tıpkı diğer teknolojilerde olduğu gibi çok hızlı bir şekilde benimsediğimizi söylüyor. Dünya ile kıyaslandığında ise, bu hızlı benimseme sürecinin aksine, üreten olmaktan çok, tüketen tarafa yatkınlık seviyemiz biraz daha fazla. Alkan’a göre kendileri gibi yeni medya kavramını benimseyen insanlar çoğaldıkça, bu durum olumlu yönde değişecek. 

HERKES ÜRETEBİLİR

Yeni medya, formatı gereği erişebilen herkese kendi medyalarını üretip paylaşma konusunda fırsat sunuyor. Hakkı Alkan bu durum hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Yeni medya sayesinde, çok ciddi yatırım ve altyapısı olmayan kişiler bile, belirli oranlarda medyacı olmayı başarabiliyor. Bu kavramın sunduğu en cazip nokta belki de bu. İçerik üretmek, bunu büyük kitlelere ulaştırmak artık çok kolay. Bunu yapmak için illa bir medya patronu olmanıza da gerek yok. Bu güzel bir detay.” Peki, bu girişimlerin, e-ticaret platformlarının birey veya ülke ekonomisine katkısı var mı? Hakkı Alkan’a göre e-ticaret, ülkemizde çok büyük bir kitleye sahip. Hem satan hem de satın alan cephesinden baktığımızda, bu kitlenin ne kadar büyük olduğu ortada. Alkan, ekonomiye katkısının hem büyük hem de küçük ölçekli girişimler için olumlu olduğunu düşünüyor. Ayrıca insanların, e-ticaret yolu ile fiziksel mekân ve maliyet gibi kalemleri ortadan kaldırabildiğini söyleyen Alkan, bunun da kazancı olumlu yönde etkileyeceğine dikkat çekiyor.