27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Ulucan: Klasik müziğin lezzeti kıyaslanamaz!

Yarın Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde sahne alacak olan Birsen-Özcan Ulucan kardeşler “Klasik müzikle popüler müziği yan yana getirmek dağ çileği ve hormonlu meyveyi kıyaslamak gibidir” diyor…

BÜŞRA UĞRAŞ25 Şubat 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Ulucan: Klasik müziğin lezzeti kıyaslanamaz!

Birsen ve Özcan Ulucan kardeşler başarının tadını küçük yaşta tattı. 1992 yılında İtalya’daki Uluslararası R. Lipizer Keman Yarışması’nda, ‘En İyi Beethoven Sonat Yorumu’ ödülüne keman-piyano ikilisi olarak layık görüldüler. İki kardeş yarın Ozan Tunca’nın çellosuyla konser verecek. Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek konserinde Ravel, Schubert ve Manav’dan seçkilerini dinlemeden önce onları tanımak istedik. 

Müzik hayatınıza ne zaman girdi?

B.U.: Girdiğini fark edemeyeceğim yaşta var olmuş olmalı. Dede ve babamızın da çok güzel sesi vardı. Evde türkü söylenir, klasik müzik plakları çalardı. Doktor anne-babamız sanat ve edebiyata tutkundu. 

Ö.U.: Bulgaristan’ın Türk azınlığına mensup bir ailede doğduk. Anne-babamız bizleri altı yaşlarındayken sanata ve müziğe yönlendirdiler.  

Çok genç yaşta büyük başarılara imza attınız. Bunun ardındaki sır nedir?

B.U.: Başarının temelinde hırs olursa insan tekrara düşer, gerçek derinliğe ulaşamadan yorulur. Hırs yerine merak ve sevgi ortamı oluşturulması en büyük şansımız olmakla beraber, sanatın uçsuz bucaksız dünyası derinleşmemize olanak tanıdı. 

Ö.U.: Günümüzde başarı sömürülen bir kavram. Bizim için başarı ‘çok başarılı’ olarak görülmek değil. Belli bir üne ya da konuma sahip olmak da değil. ‘Çok iyi müzisyen’, ‘Ruhu güzel’, ‘Kalbime dokundu’ ifadeleri bizi mutlu eder.   

Müzik sizin için ne ifade ediyor?  

B.U.: Müzik manevi ifade biçimi. İnsanların düşüncesini, duygularını ve de duyularını harekete geçirir. Bu nedenle, işimizi en dürüst, en ince ve en ilham dolu yaptığımızda, biz müzisyenler birer sihirbaza dönüşürüz.  

Ö.U.: Değerli sinema yönetmeni A. Tarkovski “Sanat insanı ölüme hazırlar” der. Müzik ve sanat, insanı hayat, ölüm ve yaradılış ile ilgili sorular sormaya itiyor, her renkten hisler yaşatıyor ve böylece varoluşla ilgili bir denge ve duruluk ortamı sunuyor.  

Yarın akşam konserde izleyicileri neler bekliyor? 

Ö.U.: 19, 20 ve 21’inci yüzyıl başlarında bestelenen ve üç eserden oluşan konserimize müzikseverleri büyülü bir yolculuğa davet ediyoruz.

İki kardeş klasik müziğe çok küçük yaşta başladı. Ulucanlar, “Amacımız ünlü olmak değil, müziğimizle insanların kalbine dokunmak” diyor. 

Hayat kısa sanat sonsuz

Popüler müziğe daha yatkın bir toplumda klasik müzik sanatçısı olmak nasıl bir şey?

Ö.U.: Marketlerde her türlü ürünün çeşidini bulursunuz fakat doğal ve sağlıklı olup olmadığını bilemezsiniz. Yerken ise tadı yapaydır. Popüler kültür de buna benzer. Köy yumurtası ya da tarla çileğinin tadının bunlarla kıyası yapılamaz. Klasik müzik sanatçısı olarak yani Tarla çileği gibi hissetmek harika bir duygu.

Size ilham veren şeyler neler?

B.U.: ‘Ars lunga vita brevis’ yani, ‘hayat kısa sanat sonsuz.’ 

Ö.U.: Büyük Besteci Ludwig Van Beethoven’in sözü: “İnsanlar arasında iyilikten başka bir üstünlük tanımam.”