25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Makyajınızı sildiğinizde üzülmeyin

“20 yıldır makyaj yapıyorum. Son üç yıldır ise makyaj sevmeyen birine dönüştüm. Çünkü artık kadınları kandırdığımı düşünüyorum. Makyaj yapıp akşam eve gidip çıkardığınızda karşılaştığınız kişi sizi asla üzmemeli. Cilt tonuna uygun sade, naturel makyajlar yapılmalı” diyen Bugo lakaplı makyaj uzmanı Burçin Göksu, makyajın bir zorunluluk olmaması gerektiğini söylüyor.  

MERVE YILMAZ ORUÇ5 Ekim 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Makyajınızı sildiğinizde üzülmeyin

Makyaj yapmayı sevmeyen bir kadın var mıdır? Bazen kendimizi daha iyi hissetmek bazen ise bulunduğumuz ortam gereği makyaj yaparız. Önemli olan bu makyajı ne kadar doğru yaptığımız. Uzun yıllardır makyaj sektörü içerisinde olan ve mesleğini bir sanat gözüyle icra eden Bugo lakaplı Burçin Göksu, makyaj konusunda yaptığımız yanlışları anlatıyor. Makyajı insanların kendini farklı biriymiş gibi gösterecek kadar yoğun bir şekilde yapmasının doğru olmadığını düşünen Göksu, “20 yıllık bir makyaj uzmanı olarak son üç yıldır makyaj sevmeyen biriyim. Çünkü bunca yıldır kadınları kandırdığımı düşündüm. Biz makyajı başka insan olma modellerine çevirdik. Bunu ben de yaptım. Amaç makyajın değil kadının güzel gözükmesi. Bugün  bakıldığında makyaj artık nitelikli dolandırıcılık oldu. Özellikle günümüz Instagram’da. Artık Picasso eseri tarzı makyajlar yapmıyorum. Çok makyaj yapıp sonra yüzünü sildiğinde o kişiyi üzmek istemiyorum.” şeklinde konuşuyor. Karakteristik ve kişiye özel makyajdan yana olduğunu belirten Göksu, başkasında görüp beğendiğiniz makyajı değil kendinize uyan renklerin tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor. Göksu, makyajda; rimel, allık ve rujun yeterli olduğuna değiniyor. 

Elmacık kemiği şeftali tonu değil 

Kadınların makyaj yaparken birçok hata yaptığını anlatan Göksu şöyle devam ediyor: “Bu aralar highlight çılgınlığı var. Herkesin yüzü poşet gibi parlıyor. Aslında highlight dediğimiz şey güneşin tepeden yansımasıyla verdiği sağlıklı cilt efekti. Ama insanlar yüzünün her köşesine sürüyor. Sonra ciltler oldukça yağlanmış duruyor. 

Yine şeftali tonu allıkla elmacık kemiği yapmaya çalışıyoruz. Elmacık kemiği şeftali tonu olmaz ki. Kendi fondöten renginizden bir ton koyu renk ile gölge yapılır. Allık ise hafif tebessüm edersiniz orada biriken yere sürülür. Kulaktan dudağa kadar allık sürmeyin. Koyu renk ruj ise yine yaptığımız yanlışlardan. Dişleriniz beyaz ve sağlıklı değil ise kırmızı ruj hatadır. Net makyajı da ben doğru bulmuyorum. Eyeliner ile yapılan makyajdan bahsediyorum. Net makyaj aslında makyajın anatomisinde yoktur. ” 

Cilt renginize göre tonlar seçin 

Makyaj denilince akla ilk olarak fondöten geldiğini belirten Göksu, cildi güzel olanların fondöten sürmesine gerek olmadığını düşünüyor. Önemli olanın makyaj değil ruhu güzelleştirmek ve özgüvenli olmak olduğunu dile getiriyor. Rimel ve kirpiğe önem verdiğini anlatan Göksu, makyaj yaparken renk kartelalarına dikkat etmek gerektiğini vurguluyor: “Cilt rengine göre makyaj renkleri var. Öncelikle teniniz hangi renk? Sarı mı pembe mi? Bunu bilip ona göre iki renk kartelasından tonlar seçmek gerekiyor. Bu sadece makyaj için geçerli değil. Kıyafet, ayakkabı seçerken, saçınızı boyatırken hatta oje sürerken bile bu renk kartelalarından çıkmamak lazım. Hangi renk olduğunuzu bileğinizdeki damarın renginden anlayabilirsiniz. Damarınız mavi ise pembe grubundasınız. Yeşil ise sarı grubunda. Pembe grubundakilerin renk skalasında 7 ana renk var. Sarı grubunda ise 7 ara renk var. Mutlaka kendimizi tanımalıyız.” 

Moda: “No make up” 

Bu senenin modasında kaşların ön plana çıktığını belirten Göksu, taranmış natural kaşların tercih edildiğini söylüyor. Moda haftalarında “No make up” temasının hakim olduğuna dikkat çeken Göksu, rimel ve parlatıcıların makyaj için yeterli olacağını dile getiriyor. Makyajda trend olmadığını sadece stillerin değiştiğini belirten Göksu, kalıcı makyaj konusunda da şunları aktarıyor: “Burada önemli olan doğru dokunuşlar. Radikal bir uygulama. İşlem öncesinde gelen insanların proporsiyonunu, geometrik ölçülerini alıyoruz. Renk seçimini ise yukarıda bahsettiğimiz skalaya göre yapıyoruz. Son beş yıldır kalıcı makyaj furyası coşmuştu. Şimdi ise insanlar sildirmeye başladı. Bu işlem zararlı değil, hatta onkolojik hastalara bile yapıyoruz. Özellikle çalışan bayanlar için kalıcı makyaj ideal. Çünkü makyaj yapımı bayanların ciddi zamanını alıyor. İnsanlar 40 dakika daha erken kalkıyor. Makyaj kesinlikle gününüzü çalmamalı. Makyaj yaparken başka bir insan olmayın. Mümkün olduğunca değişmeden kalın.” 

Saçın boyuna dikkat edin 

Saçların nasıl olması gerektiği konusunda da tüyolar veren Burçin Göksu, ilk olarak saçların mutlaka bakımlı olması gerektiğinin altını çizdi. 1.60 cm boyundaki bir bayanın saçı çok uzun olmamalı diyen Göksu, “Kısa boyluları, uzun saç daha kısa gösterir. 1.60-1.70 cm olan kişilerin saçları göğüs hizasında olmalı. 1.80 cm üzeri olanların uzun olabilir. Ama her zaman için kısa saç kadınlarda dinamizmdir.” dedi.   

Güneş kremini yaz-kış kullanın 

Yaz, kış cildimizi UVB, UVA ışınlarına karşı korumamız gerektiğini vurgulayan Göksu, püf noktanın güneş kremi olduğunu belirtiyor. 50 faktörlük güneş kremini günde en az 3 kere sürmemiz gerektiğini söyleyen Göksü, “Bu kremlere aslında güneş kremi değil ışın kremi demeliyiz. Led ışıklar bile cildimize zarar veriyor. Yağlı ciltlere sahip olanlar ise su bazlı güneş kremi kullanmalı. Mümkün olduğunca cildimizi temiz tutmamız gerekiyor. Bu noktada gül suyu ve soda kurtarıcıdır.” şeklinde konuştu.