26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Muhalefetin sabıka kaydı

Daha düne kadar başörtüsü konusunda, dindar kesime karşı yasakçı tavırlar sergileyen; terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin Eş Başkanı ve 6-7 Ekim olaylarının sorumlusu Selahattin Demirtaş’ı destekleyen muhalif adaylar, muhafazakar seçmenin oylarını çekebilmek için yeni bir profil çizmeye başladı.

23 Haziran 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Muhalefetin sabıka kaydı

Türkiye yarın erken seçime gidiyor. Seçime bir gün kala sizlere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı birleşen sözde Millet İttifakı nam-ı diğer “Benzemezler İttifakı” adaylarının skandallarını derledik. Bu seçimde de bir kez daha yenilginin tadına bakmak istemeyen ve bunun için ilkelerini kenara bırakan muhalif aktörlerin ne kadar çabuk çark ettikleri ise herkesi şaşırtıyor. Daha düne kadar başörtüsü konusunda, dindar kesime karşı muhalif tavırlar sergileyen; terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin Eş Başkanı ve 6-7 Ekim olaylarının sorumlusu Selahattin Demirtaş’ı destekleyen muhalif adaylar, muhafazakar seçmenin oylarını çekebilmek için yeni bir profil çizmeye başladı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ayrı uçlardaki CHP ile ittifak kurarken; HDP, Meral Akşener’i destekleyeceklerini açıkladı. Sizler için CHP’nin adayı Muharrem İnce ve İYİ Parti’nin adayı Meral Akşener’in dünden bugüne birbiriyle çelişen ifadelerini topladık.  

Binbir surat İnce

Daha birkaç yıl evvel Ramazan Ayı’nda Bodrum’da elinde birayla görüntülenen Muharrem İnce, 24 Haziran öncesi muhafazakâr seçmenin oyunu alabilmek için yeni bir görüntü çizmeye başladı. Hemen her açıklamasında namaz kıldığını, oruç tuttuğunu, muhafazakâr aileden geldiğini dile getiren İnce, altı boş yeni profiliyle rezil olmaktan kurtulamadı. Kahramanmaraş mitinginde konuşan İnce’nin ‘Ben 5 vakit namaz kılıyor falan değilim. Ama 15 yaşından beri her gün Allah’a şükür cuma namazı kılıyorum’ demesi cehaletinin ve kendisiyle çelişmesinin en basit örneği. Aynı zamanda başörtüsü yasağının devam etmesi için Anayasa Mahkemesine giden İnce’nin, TRT kameramanının beresi hakkında Meclis’e soru önergesi verdiğini hatırlayanlar için de bu sözde muhafazakârlık halleri gülünç olmaktan öte geçmiyor. Arkadaşlarının kendisine “Hacı” lakabını taktığını söyleyen İnce, “Tatanka” adlı şiir kitabındaki erotik fantezilerle de seçim gündemini epey meşgul etti. İnce’nin bir başka yüz kızartıcı icraatı ise 2012 yılında Fatma B. isimli kadını taciz etmesiydi. Cinsel tacizden fezlekesi bulunan ilk ve tek milletvekili olan İnce’nin, bu olay sonrası FETÖ tarafından nasıl ipten alındığı ise deşifre oldu. Kendisinden yardım isteyen Fatma B. isimli bir kadına taciz içerikli mesajlar gönderen Muharrem İnce ile bağlantılı soruşturmada, takipsizlik kararının FETÖ’cü savcı Ferhat Sarıkaya tarafından verildiği ortaya çıktı. 

Dershanede emek sömürüsü 

Her fırsatta insani değerlerden dem vuran İnce’nin bir başka falsosu ise telefonla görüştüğü polis memuruna ağza alınmayacak küfürleri. İddiaya göre; İnce’nin koruması polis Halil, Meclis’in İstanbul Beşiktaş misafirhanesine gidiyor yer istiyor ancak Meclis Polisi olmadığı yani Ankara Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube’den görevlendirildiği için resepsiyon görevlisinin amirlerinden onay alması gerekiyor. Bu arada korumanın durumu anlattığı İnce, resepsiyon görevlisini arıyor ve ‘ama efendim ben sizin hayranınızım’ diyen memura ağıza alınmayacak küfürler sarfediyor.  

İnce’nin bir başka çelişkisi de emek konusunda. Katıldığı bir televizyon programında “Dershane açtık, yanımızda 26-27 yaşında 120 öğretmen çalıştırıyorduk. Onun için ben gençlerin girişimcilik ruhuna inanıyorum” diyen İnce’nin alın terine saygısı olmadığı da ortaya çıktı. Gençlerin sigortasız çalıştırıp tazminatsız işten kovabilen CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı İnce, Yalova’da 1989 yılında öğretmenlikten istifa ettikten sonra FETÖ’nün dershanesinde 8 ay fizik öğretmenliği yaptı. İnce, ardından nereden geldiği belli olmayan bir parayla TAM Dershanesi’ne ortak oldu. Burada ortak olduğu kişinin hisselerini satın alan İnce, kendisi gibi öğretmen olan Özcan Özel’i yanına aldı. Böylece Özcan Özel ile İnce dershanenin sahibi oldu. Bir süre sonra İnce’nin yanlış adımlarıyla TAM Dershanesi battı. Bu batışta İnce’nin Özcan Özel’e ciddi maddi borçları kaldı. İnce, CHP’den milletvekili olduktan sonra eski iş ortağı Özcan Özel’i dershaneden kalan borçlarına karşılık siyasete soktu. İnce, bir süre sonra Özel’i CHP Yalova İl Başkanı olmasını sağladı. İnce’nin kıyakları bununla da bitmedi. Özel’in 21 yaşındaki oğlu Ercan Özel’i TBMM’de kendisine danışman yaptı. Son olarak 24 Haziran seçimlerinde Özel’i CHP’nin Yalova birinci sırada milletvekili adayı yapan İnce borcunu ödemiş oldu! 

Seçim şarkısı ‘Yunanlılardan’ 

TAM Dershanesi’nde yaşanan skandallar bununla da sınırlı değil. İnce’nin dershanede işe aldığı genç öğretmenleri sigortasız çalıştırdığı belirlendi. Milletvekili olduğu halde dershane işletmeye devam eden İnce, müfettişlerin inceleme yapmasına engel olmaya çalıştı. Ancak tüm engellemelere rağmen teftiş tamamlandı. Teftişler sonucunda İnce’nin öğretmenlerin sigortalarını yaptırmadan vergi kaçırdığı tespit edildi. İnce, dershane battıktan sonra ne çalıştırdığı öğretmenlerin tazminatlarını ne de özlük haklarını verdi. Cumhurbaşkanı olduğunda, Afrin’i birkaç haftada temizleyen, darbeci Semih Terzi’ye ‪”Bizde kapıya gelene sıkılmaz, neredesin söyle ben geleyim” diyen Metin Temel Paşa’nın apoletlerini sökeceğini söyleyen İnce’nin vukuatları bunlarla da sınırlı değil. Seçim kampanyası boyunca milli projeleri durdurma vaadinde bulunan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gittiğini beyan eden İnce’nin yeni seçim şarkısında Yunan halk türküsünden esinlenilmesi de bir başka ayıp olarak akıllarda kaldı. İnce’nin seçim şarkısı 60’lı yıllarda Pantelis Ginis tarafından stüdyoda kaydedilen Kalimnos adası balıkçılarının söylediği Dirlanda adlı halk türküsünden esinlenmiş. Türkü ayrıca 70’li yıllarda Dalida dahil bir çok şarkıcı tarafından farklı dillere de çevrilmiş. Yunan haber sitelerinde, “Atatürkçü Muharrem İnce dünyaca meşhur olan, Yunan halk türküsünü Dirlanda şarkısını seçim propagandasında kullandı. 18 Yunan adasını geri alacağını iddia eden İnce, Yunanca şarkı hatta Kalimnos adası balıkçılarının şarkısını kullanmaktan çekinmedi” yorumları yapıldı.

Çocuklar yalan söylemez 

Mitinglerinde de korumalarının vatandaşlara yönelik kabalıklarıyla dikkat çeken İnce, Tokat mitinginde sahneye çıkan bir çocuğu azarlaması tepkilere yol açtı. İnce, üç gün sonrasında Çorlu mitinginde bir çocukla şov yapmak isterken de rezil oldu. Eline verilen çiçekle zorla sahneye çıkartıldığı her halinden belli olan çocuk, İnce’den adeta kaçarak sahneden indi. İnce, Aydın mitinginde de garip uygulamalarıyla hem vatandaşları hem basın mensuplarını şok etti. İnce’nin konuşma yapacağı kırmızı halı serilen platform bir kişi tarafından sürekli temizlenirken, gazetecilere ayakkabılarını çıkarmaları şartıyla platformdan görüntü alma izni verildi. Daha sonra İnce geldi ve platforma ayakkabılarıyla çıktı. Olaya anlam veremeyen gazeteciler duruma tepki gösterdi. Bir saatlik rötar ile başlayan mitingde, birçok vatandaş havanın sıcaklığı nedeniyle baygınlık geçirince İnce, “Her köşeye bir doktor getiremem” diye cevap verdi. Baygınlık geçirenler, etraftakilerin yardımıyla kendilerine gelebildi.

Yanardöner Akşener

Yıllarca MHP’de siyaset yapan eski İçişleri Bakanı Meral Akşener ise İYİ Parti’yi kurarken HDP’ye “Abdullah Öcalan’ın heykelini yapacakmışsınız, yapın da görelim. Bu salondaki irade, ellerinizi birer birer kıracak iradedir” demişti. Ancak Akşener, Cumhurbaşkanı adayı olunca “Sayın Demirtaş hükümlü değil, bunun yanlışlığını başından beri söyledim” ifadesiyle kirli ittifakı gözler önüne serdi. Her fırsatta TRT’yi hedef alan Akşener, Adana Mitingi’nde yine komik duruma düştü. “TRT’yi satacağım dedikten sonra çalışanları üüüü şeklinde ağlamaya başladı” diyen Akşener, ağlama taklidi yapmak isterken ulumasıyla herkesi şaşırttı. Akşener katıldığı bir canlı yayında “Komşusu açken, tok yatan bizden değildir” Hadis-i Şerifi’ni hem yanlış söyleyen hem de atasözü diyen Akşener, Aşure Günü’yle ilgili de skandala imza attı. Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edildiği gün olması nedeniyle, Aşure Günü, İslam dünyasında yas ve matem günü olarak anılır. Genellikle siyasiler bugünde verdikleri demeçlerle acı olayı anıyor ve üzüntülerini dile getiriyor. Ancak Akşener, “Ey Rabbim... Bütün insanlara aşure varlığında bir hayat nasip eyle. Muharrem ayınızı tebrik ederim” tweetini atınca büyük tepki çekmişti. Şimdilerde PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin terör suçundan tutuklu Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması için çığırtkanlık yapan Akşener, İçişleri Bakanı olduğu dönemde PKK lideri Abdullah Öcalan hakkında “Ermeni dölü” demişti. Akşener gelen tepkiler üzerine “Türkiye’de yaşayan Ermenileri değil, genel olarak Ermeni ırkını kastettim” diyerek gaf üstüne gafta bulunmuştu.