25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

'Müze kültürü eğitimin parçası olarak görülmeli'

Müze giriş fiyatlarının yeniden düzenlenmesi bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Ancak Türk ziyaretçilerin gözünden kaçırdığı bir nokta vardı: Müze Kart fiyatında herhangi bir artış söz konusu değil. Yerli ziyaretçilere Müze Kart kullanmaları hatırlatmasında bulunan Hayri Fehmi Yılmaz,”Fiyat artışı normal. Müze ziyaretinin aslında bir eğitim olduğu düşünülür ve o karta verilen para çocuğa yapılan bir yatırım olarak görülür ise her aile bu fedakarlığı yapabilir.” dedi.  

MERVE YILMAZ ORUÇ3 Ağustos 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
'Müze kültürü eğitimin parçası olarak görülmeli'

Müze fiyatlarındaki artış gündemi epeyce meşgul etti ve sosyal medyada da tepkilere neden oldu. Müzeler ve örenyerleri tarihimize tanıklık edeceğimiz en önemli kültür varlıkları. Bir nevi eğitim kurumları. Ayrıca turizm açısından da kendi ülkemizin reklamını yapacağımız, ihtişamlı uygarlığımızı tanıtacağımız ve bundan gelir edeceğimiz mekanlar aynı zamanda. Yapılan zammın sezon ortasında açıklanmasından dolayı turizm acentaları gösterdikleri tepkilerde haklı olabilir ancak bu artış yerli ziyaretçiyi çok etkilemeyecek. Çünkü Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uyguladığı ve müze gezilerini teşvik etmek amacıyla çıkardığı Müze Kart fiyatında herhangi bir artış yok. Müze Kart, 72 lira. Fiyat artışı ile ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığı açıklamada mevcut müzelerin bakım ve onarımının daha iyi yapılabilmesi, yeni müzelerin açılabilmesi ve örenyerlerinde kazı sürelerinin uzatılabilmesi için müze giriş ücretlerinde düzenlemeye gidildiği söylendi. Müze ve örenyeri gelirlerinin ağırlıklı olarak yabancı ziyaretçilerden elde edildiğinin de belirtildiği ve halkın bu düzenlemeden etkilenmemesi için geçen sene itibarıyla alınan kararla Müze Kart fiyatlarının sabit tutulduğu, hiçbir artış yapılmadığı ve bundan sonra da yapılmayacağı belirtilen açıklamada, “Müze Kart, alındığı tarih itibarıyla bir yıl boyunca geçerli olup, sınırsız giriş hakkı sunmakta. Vatandaşlarımızı Müze Kart kullanmaya ve kendilerine sunulan bu ayrıcalıktan faydalanmaya davet ediyoruz.” denildi.

ÜCRETLER ÇOK NORMAL 

Müze fiyatlarında artışın yapıldığı tarihin dönem olarak yanlış ancak gereklilik olarak doğru olduğunu belirten sanat tarihi uzmanı Hayri Fehmi Yılmaz tartışmalar ile ilgili şunları söylüyor: “Turizmcilerin sezon ortasında yapılan fiyat artışına tepki göstermeleri aslında normal. Bu tarz fiyat artışlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sezon başında duyurulması lâzım. Çünkü acentalar belirli fiyatlar ile turları pazarlıyor. Hatta bazen önden ödeme alıyor. Sonradan fiyatları düzenlemek hoş olmayabilir. Herkes bütçesini önceden ayarlıyor. Sezon başında fiyat artışlarının belirlenmesi daha doğru.” 

Fiyat artışının çok normal olduğunu hatta müze ziyaretlerinin daha yüksek fiyatlara olması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, “Kültür varlıklarımızı paylaşmak büyük bir keyif ancak bu durum aynı zamanda mali bir yük de getiriyor. Özellikle Ayasofya Camii, Topkapı Sarayı gibi milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilen müzeler ağır bir yük altına giriyor. Önerilen fiyatların normal olduğunu düşünüyorum. Hatta bazı müzeler birimlere ayrılarak her birim için ayrı ayrı ücretlendirilebilir. Tabi makul fiyatlara. Dünyanın birçok yerinde bu şekilde müzeler var. Avrupa’da Venedik’te San Marco Kilisesi var. Yapı birkaç bölüme ayrılmış. Her bölüm ziyarete açık. Ama hepsine ayrı ayrı bilet alıyorsunuz.” şeklinde konuşuyor. 

Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı 330’un üzerinde müze ve örenyeri var. Bunlar arasında 40’a yakını kapalı ya da kısmen kapalı. Son yapılan zamlarla birlikte müze ve örenyerlerinin yarısına yakını ücretsiz ve diğer yarısının büyük bir kısmı ise 14 liranın altında. Giriş fiyatı 72 lira olan üç müze var. Ayasofya Camii, Topkapı Sarayı ve  İzmir Efes Örenyeri… 

Kentin daha ziyaret edilebilir hâle gelmesi lâzım  

Ülkemizde kültür varlıkları ziyareti yönetiminin ihmal edilen bir konu olduğuna değinen Yılmaz, kentte bulunan birçok yapının ziyarete kapalı olduğunu ve bu mekanların belli bir ücret karşılığında açılması gerektiğini vurguluyor. “Müzeleri bir eğitim kurumu gibi düşünmek lâzım. Kültür varlığından gelir elde etmek ayıp değil. Dünyada kültür varlıklarından para kazanmak için her yol deneniyor. Hatta restorasyon turizmi diye bir şey var. Bunu biz de yapmalıyız.” diyen Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Mesela İstanbul camilerini düşünün. Birbirinden güzel hünkar mahfilleri var. Ama bunları gezemiyoruz. Oysa her caminin bir müzesi olabilir. Mesela Fatih Külliyesi’nin medreselerini çok az insan gördü. Yedikule Zindanları uzun zamandır kapalı. Nuri Osmaniye Camii olağanüstü bir yapı, restore edildi, mahzen kısmı temizlendi, düzenlendi. Ancak orası da ziyarete kapalı. Herkesin görmesi gereken etkileyici bir yer. Sepetçiler Kasrı da Yeşilay’a verildi. Askeri alan gibi korunuyor. Oysa oranın da halkın ziyaretine açık olması lâzım. Tarihi bir şehir olarak İstanbul’un birçok yerinde mahzenler var. Bunlar da küçük müzeler olabilir. Camilerimizin hepsinin ayrı hikâyesi var. Padişahların camilerde namaz kılması için ayrılan mekanlar çok güzel. Bu kısımlar müze olarak tasarlanabilir. Buralar ziyarete açılıp sembolik de olsa ücret alınmalı. Kent kültürü açısından bu önemli.  Kentin daha ziyaret edilebilir hale gelmesi lâzım. Biz bu anlamda zengin bir ülkeyiz. İstanbul’a gelen tursit daha fazla kalmalı. Paris, Venedik ya da Londra’ya giden turist daha fazla kalıyor orada. Süreyi ne kadar uzatırsak o kadar iyi. Bu aynı zamanda bir reklam. Kültürümüzü uygarlığımızı dünya ile paylaşmış oluyoruz.” 

YERLİ TURİST MÜZE KART KULLANABİLİR 

Türk ziyaretçilerin müze kart uygulamasından yararlanmaları konusunda hatırlatmada bulunan Yılmaz, “Müze kart, 72 lira. Üstelik yıl boyunca Kültür Bakanlığına bağlı müzeleri bu kart ile ekstra ücret vermeden gezebiliyorsunuz. Müze Kart uygulaması olduğu için sosyal medyadaki bu tartışma biraz yersiz kalıyor. Yerli ziyaretçinin her müzeye girişte ayrı ayrı kart alması çok saçma. Müze Kart fiyatı da asgari ücretle geçinen bir aile için yüksek olabilir ama müze ziyaretinin aslında bir eğitim olduğun düşünülür ve o karta verilen para çocuğa yapılan bir yatırım olarak görülür ise her aile bu fedakarlığı yapabilir. Gerçi bizim müze kültürünü anlatma konusunda eksiklerimiz var. Bunun bir eğitim olduğunu görmüyoruz. Müzelerin insanların uygarlığa geçişini, geçmişi, yaşanmışlıkları anlatan önemli mekanlar olduğu konusunu anlatmada sıkıntı yaşıyoruz. Müzelerin de bu konuda çalışması ve ziyaretçi çekmesi için projeler yapması lâzım. Bu anlamda son yıllarda güzel projeler de yapılıyor. Özellikle çocuklara ve gençlere yönelik etkinlikler düzenleniyor.”