27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Okçuluk konsantrasyonu ve motivasyonu geliştiriyor

Tablet, telefon bağımlılığından dolayı çocuklarda dikkat bozukluğu sıkça görülmeye başlandı. Milli Takım Antrenörü Metin Gazoz, psikologların bu duruma çözüm olarak çocuklara okçuluk sporunu önerdiğini söylüyor. Gazoz, “Çocuk ok atarken sanal dünyada değil gerçek yay ve okla bunu yapıyor ve dikkatini kendine, yaptığı işe veriyor. Böylece çocuğun konsantrasyonu ve motivasyonu gelişiyor” şeklinde konuşuyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ21 Temmuz 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Okçuluk konsantrasyonu ve motivasyonu geliştiriyor

Okçuluğun tarihine baktığımızda ilk ok atanın Hz. Adem olduğu ve cennet ağacından yapılan bir yay ve ok kullandığı üç semavi din tarafından kabul edilir. Türklerde de ok ve yay kullanımının çok eskilere dayandığı tarihi kaynaklarda  geçiyor. Türk kelimesinin ilk olarak geçtiği Orhun Yazıtları’nda bile Türk kelimesini yazmak için ok ve yay harfi kullanılmış. İslamiyet’in kabulü ile okçuluk başka bir boyut kazanmış. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ok ile alakalı bir çok hadis-i şerifi vardır. Bu hadislere istinaden Fatih Sultan Mehmet bugünkü Okmeydanı’nı okçulara bahşetmişti. II. Beyazıt döneminde ise buranın vakfiyesi yapıldı. 2001 ila 2012 yılında restorasyonu yapılan Okmeydanı’ndaki Okçular Tekkesi tekrar vakfa kazandırıldı.

AİLELERİN VE ÇOCUKLARIN İLGİSİ ARTIYOR

Türklere özgü bir kültür olan Okçuluk, günümüze kadar gelmiş bir gelenek olmaktan öte bugün uluslararası başarıların alındığı bir ata sporu. Son yıllarda Türkiye Okçuluk Federasyonu tarafından yapılan ciddi planlamalar ve destek sayesinde Türk okçuluğu ülkemizi yurtdışında en iyi şekilde temsil ediyor. Dünyanın hemen her köşesinde bir çok platformda yarışan okçularımız, özellikle son 14 yıl içinde aldıkları başarılı sonuçlar sayesinde dünyaya örnek oluyor. Çocukların fiziksel ve zihinsel sürecine olumlu katkı sağlayan okçuluk sporuna ilgi de alınan bu başarılar ile giderek artıyor.

Türkler için önemli bir yere sahip okçuluk sporu ile yıllarca uğraşan ve bugün kendisi gibi bir çok başarılı sporcu yetiştiren Türkiye Okçuluk Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Milli Takım Antrenörü Metin Gazoz Türk okçuluğunun bu dönemde yükselişe geçtiğine dikkat çekiyor. Metin Gazoz, “Son zamanlarda aileler çocuklarını bu spora yönlendirmeye başladı. Tenis nasıl Avrupa’nın sporu,  golf Amerika’nın sporu ise okçulukta Türkiye’nin sporudur. Nereye giderseniz gidin Türk okçuluğu her zaman bu işe yön veren kesimdir” şeklinde konuşuyor.  

Dünya ve Avrupa’da yıldızlar ve gençler kategorisinde ilk üçte; büyükler kategorisinde ise ilk altı içinde olduğumuza değinen Metin Gazoz başarıya giden yolda nasıl ilerlediklerini şu cümlelerle anlatıyor; “Avrupa Okçular Birliği’nde bir delegemiz yönetici olarak bulunuyor. Aynı zamanda Türkiye Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, Dünya Okçuluk Federasyon Başkanlığını 2003’ten beri yürütüyor. Bu durum dünya okçuluğuna yön verdiğimizin bir göstergesidir. Federasyon olarak 2007 yılından beri alt yapı çalışmalarına ağırlık verdik. Özellikle 13-14 yaş grubundaki çocukları milli olmadan önce kamplara alıyoruz ve eğitim veriyoruz. 

DİKKAT DAĞINIKLIĞINA ÇÖZÜM: OKÇULUK

8 yaşından itibaren çocuklara eğitim verdiklerini belirten Gazoz, okçuluk sporunun çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimine de katkı yaptığını vurguluyor. İlk olarak çocuklara temel eğitimlerin verildiğini aktaran Metin Gazoz, “Çocuklara öncelikle yay çekerek yakın mesafeden ok atışı yaptırıyoruz. Haftada bir gün iki saat antrenman yeterli oluyor. Daha sonra yetenekleri uygunsa antrenmanları kademeli olarak arttırıyoruz” diyor ve ekliyor: Okçuluk sporunda belirli kategoriler var. 9-10, 11-12, 13-14 diye yaş gruplarına göre çocukları ayırıyoruz. 14 yaşından sonra yıldızlar, gençler ve büyükler olarak kategorilendiriliyor. 15-18 yaş arasındaki gençler, yıldızlar oluyor ve bunlar milli takımı oluşturuyor. Güç, koordinasyon ve sabır iyi bir okçuda bulunması gereken üç ana özellik.

Bu sporun çocukların sağlığı açısından faydalı olduğunu belirten milli antrenör, okçuların sırt kaslarının çok geliştiği için ileride fiziksel açıdan sıkıntı yaşamayacaklarını söylüyor. Okçuluğun mükemmeliyetçi yapıya sahip sporcuların uğraştığı bir spor dalı olarak bilindiğinin altını çizen Metin Gazoz, “Bu spor gençlerde; odaklanmayı dikkati, motivasyonu, konsantrasyonu geliştirir. Okçuluk ile uğraşan birey genel olarak yaptığı işe daha çok odaklanır” diyor.

Son yıllarda tablet, telefon bağımlılığından dolayı çocuklarda dikkat bozukluğunun sıkça görüldüğünden bahseden Metin Gazoz, “Buna bir çözüm olarak çoğu psikologun çocuklara okçuluk sporunu önerdiğini biliyoruz. Sadece Türkiye’de değil dünyanın bir çok yerinde okçuluk sporu, çocukların dikkat dağınıklığını toplamak için kullanılıyor. Çünkü çocuk ok atarken sanal dünyada değil gerçek yay ve okla bunu yapıyor ve dikkatini kendine, yaptığı işe verir. Böylece çocuğun konsantrasyonu ve motivasyonu gelişir” şeklinde konuşuyor. 

ATA SPORU OKÇULUĞUN YENİ ŞAMPİYONU: METE GAZOZ

Türkiye’yi yurt dışında başarılı bir şekilde temsil ederek ülkesine bir çok ilki  yaşatan Mete Gazoz, gönül verdiği ata sporu okçuluk ile zaferden zafere koşuyor. “Bu sporun en iyisi olmaya çalıyorum. Hedeflerimi kendim koyuyorum. İnsanlara örnek olmak istiyorum” diyen Mete Gazoz, dünya okçuluğunda idol olma yolunda ilerliyor. Genç yaşta ülkesine bir çok gurur yaşatan 19 yaşındaki milli sporcumuzla okçuluk serüvenini ve ideallerini konuştuk. 

OYUNCAKLARIM OK VE YAYDI

Seni Okçuluk sporuna yönlendiren ne oldu? 

Üç yaşımdan beri okçulukla ilgileniyorum. O yaşta nasıl ilgileniyordun diyebilirsiniz ama babam başta olmak üzere ailem okçuluk dünyasının merkezinde yer aldığı için oyuncaklarım da doğal olarak ok ve yaylar oldu. Ok atmaya başladıkça bu spordan zevk aldım ve bu sporun bana göre olduğuna inanarak yoluma devam ettim.

Senin için özel olan unutamayacağın bir zaferin var mı?

Benim için çok anlamlı olan başarılar elde ettim. Ancak hayatım boyunca unutamayacağım ve okçuluk kariyerim için önemli bir olimpiyat var. 2016 Rio Olimpiyatları..  Burada bir zafer elde edemedim ama  gelecek zaferlerimin bir ışığı niteliğindeydi. Olimpiyatlarda mücadele etmek, o ruhu ve atmosferi yaşamak unutulmazdı. 

Çalışma tempondan bahseder misin?

Günde ortalama atış sayım 400. Ancak bir okçu için yalnızca ok atmak yeterli değil. Kamp dönemlerimizde günün 8 saatine yakınını çalışarak geçiriyorum. Sabah sporu, denge çalışması, atış alanında geçirilen vakit, aldığımız notların değerlendirilmesi ve tabii ki psikolojik olarak yarışlara hazırlık çalışma ritüelleri arasında yer alıyor.

TEK HEDEF: RAKİBİ YENMEK

Milli olmak nasıl bir duygu?

Ay yıldızlı bayrağı göğsünde taşımak, hele bir de kürsüye çıktığınızda tüm dünyaya milli marşımızı duyurmak tarifsiz bir duygu. Bu herkese nasip olan bir duygu değil o yüzden layık olmaya çalışıyorum.

Bundan sonra hangi oyunlarda, programlarda yer alacaksın?

Ülkemizde düzenlenen turnuvalarda da madalyaları toplayıp, yıl sonuna Arjantin’de düzenlenecek olan Gençlik Olimpiyatları’na gitmeyi hedefliyorum. Baktığınızda önünüzde çok süre var gibi duruyor ama 2020 Tokyo’ya az bir zaman kaldı.

İleriye dönük hedefin ne?

Eleme atışlarından, final atışlarına ulaşmak… Aklımda hep tek bir hedef var: Rakibini yen. Her zaman her müsabakada altın madalya kazanarak ülkeme gurur yaşatmak.

Çevrendeki insanlar, ailen, arkadaşların sana destek oluyor mu?

Ailemin desteği olmasa zaten bu noktalara gelemezdim. Onun dışında arkadaşlarım da benim her başarımla mutlu oluyorlar. Okçuluk Federasyonu’nun desteğini de es geçemeyiz. Destek ve moral konusunda oldukça şanslıyım yani.

Geleceğe yönelik okçuluk dışında yapmak istediğin şeyler var mı?

Şu anda Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nde okuyorum. Hayatta en çok istediğim kazanımlardan biri de üniversite diplomam olacağı için her ikisinde de başarı ile devam etmek istiyorum. 

BAŞARILARI YAŞINDAN BÜYÜK

Son olarak Berlin Dünya Kupası’nın 4. ayak yarışlarında Mete Gazoz’un da içinde bulunduğu klasik yay karışık takımı Gençler Dünya Rekorunu kırdı. 8. sınıfa giderken milli olan Mete gazoz, Türk okçuluk tarihine bir çok ilk yaşattı. Mete Gazoz, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda 16’ya kaldı. Geçen yıl Gençler Avrupa Kupası’nda şampiyon olarak Avrupa’nın en iyisi oldu. 2018 Salon Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda dünya ikinciliği olan Gazoz, Üniversiteler Arası Türkiye Yarışması’nda 3 madalya aldı. 2018 Avrupa Gençler ve Kadetler Şampiyonası’nı da üç altın madalya alarak birincilik ile tamamladı.