26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Orta Asya’da modern bir Türk Başkenti Astana

Çok değil, bundan 25 yıl öncesine kadar Orta Asya’da ıssız bucaksız bir stepti… Fakat gelin görün ki, günümüzde, geniş caddeleri, görkemli anıtsal yapıları ile modern bir Türk başkenti yükseliyor Asya’nın kalbinde: Astana’ya hoş geldiniz.

BEDİR ACAR31 Aralık 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Orta Asya’da modern bir Türk Başkenti Astana

Otel odasının 20. katından Astana’ya bakıldığında Orta Asya’ya değil de Avrupa’nın modern bir şehrine geldiğiniz hissine kapılabilirsiniz. Fakat hayır, burası Orta Asya’nın göbeğinde yer alan Kazakistan’ın başkenti Astana…

İlk kez gittiğim Astana’nın bu kadar modern bir şehir olduğunu asla tahmin edemezdim. Çok değil bundan 25 yıl öncesine kadar uçsuz bucaksız bir step olan Astana, şimdilerde, modern binaları, geniş yolları, her biri ayrı güzellikte anıtsal yapıları, kütüphaneleri, üniversiteleri, çağdaş sanat müzeleri, her biri estetik harikası camileri ile Avrupa’nın ‘dört başı mamur’ şehirlerini aratmayacak ihtişamda.

Petrol ve doğalgaz zengini Kazakistan’ın başkentinde, ‘derme çatma’ hiçbir şeye yer yok. Bütün anıtsal yapılar belli bir estetik düzeyde ve simetride inşa edilmiş. Geniş caddeler son derece ‘Amerikanvari’ bir hava katıyor şehre. Lakin burası ne Paris, ne Londra ne de New York; Burası bir Türk şehri, ve elbette ‘Türk damgası’ var. Mimaride kullanılan küçük detaylardan bunu anlıyorsunuz. Daha en başta Astana Havaalanı’nın ana giriş kapısının üzerindeki kubbemsi detaylar bu mimari özelliği ele veriyor. Şehrin silüetini oluşturan yapılarda da ‘Türk izi’nin devam etmekte olduğunu görmek mümkün.

Modern binalardaki bu estetik dokunuş ve marka değeri taşıyan pek çok anıtsal yapı Astana’yı Avrupa başkentleri ile yarışacak bir şehir panoraması ile buluşturuyor.

ŞEHRİN İÇİNDE CENNET BAHÇESİ

Son derece planlı bir şekilde tasarlandığı her halinden belli olan Astana’nın incisi gibi duran Hazret Sultan Cami, hem dış hem de iç mimari özellikleriyle göz kamaştırıcı güzellikte. Beş bin müminin aynı anda ibadet edebileceği hacimdeki Cami, benim bugüne kadar gördüğüm en büyük Cami. Zaten Merkez Asya’nın en büyüğü unvanını taşıyan Hazret Sultan, klasik İslam mimarisini geleneksel Kazak mimarisiyle harmanlamış ve ortaya nevi şahsına münhasır bir ‘Cennet bahçesi’ çıkmış. Caminin dışı da içi de insana huzur veriyor. Akşam namazı için gittiğimiz cami öylesine büyük ki 250-300 kişi ancak bir sıra saf oluşturabildik. İçerideki şadırvanlarından sıcak su akan camide her türlü konfor düşünülmüş. El ve ayak kurutma makinaları bile var.

KAZAKİSTAN’A EXPO 2017 DOPİNGİ

Şehirde ilgi çeken bir detay da gelecek yıl Astana’ya dünya çapında yatırımcıları, şirketleri ve belki de milyonlarca turisti çekecek olan Expo Enerji Fuarı ile ilgili hazırlıklar. Dünya liderlerini buluşturacak olan Enerji Fuarı (EXPO 2017), bir petrol ve doğalgaz ülkesi olan Astana’da yapılacak. Dolayısıyla şehirde hummalı bir hazırlık var. Yeni yeni inşaatlar, binalar ve yollar yapılmaya durmaksızın devam ediliyor.

Astana’daki inşaat sürecinin yüze 60-70’i Türk firmalar eliyle yürütülüyor. 15 yıldır Astana’da yaşayan Murat Meriç’in anlattığına göre Devlet Başkanı Nazarbayev, yol ve köprü inşaatlarını ise özellikle Türkiyeli müteahhitlere emanet etmiş durumda.

İş ve diplomasinin yeni merkezlerinden biri haline gelen Astana önümüzdeki günlerde çok mühim bir olaya daha ev sahipliği yapacak. Dünyanın kanayan yarası haline gelen ve yıllar yılı çözüme kavuşturulamayan Suriye’de için barış görüşmeleri yine Astana’da yapılacak. Bundan kısa bir süre önce Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye'de ulusal bir ateşkesin sağlanması konusunu Ocak ayında Astana'da görüşeceklerini bildirmişti.

Kısacası petrol ve doğalgaz ile zenginleşen ekonomisi, Kazakistan’ı Orta Asya’nın yükselen yeni yıldızı haline getirirken, yönetici akıl ülkenin imarı konusunda da son derece ileri bir görüşlülükle cesur ve sofistike bir mimariye de imza atıyor. Camiler, opera binaları, anıtsal yapılar, kütüphaneler, üniversiteler ve müzelerle yükselen bir Türk başkenti olarak Astana’nın yıldızı parlıyor, parlıyor...

OBAMIZDA BİR ÇADIR AVM

Kış aylarında sosyal yaşam daha çok iç mekanlarda akıyor. Bir Türk çadırı görünümünde inşa edilen Han Çadır, kentin en ilginç mimari yapıları arasında yer alıyor. Londra merkezli bir mimarlık firması (Norman Foster) tarafından tasarlanan çadır görünümündeki bu alışveriş merkezi, Türk inşaat firması tarafından yapılmış. Çatı için çok özel kumaşlar kullanılmış ki yaz-kış içerinin sıcaklığı normal vücut ısısından şaşmıyor. 4 yılda yapımı tamamlanan Han Çadır 2010’dan bu yana şehrin en önemli sembolleri arasında.

MODERN MÜZE

Astana Sanat Müzesi (Milli Müze), Kazakistan’ın tarihine ilişkin objelerle dolu. Çok büyük bir alana yayılan müze de sergilemeler son derece modern bir dizaynla yapılıyor. Lakin müzenin yeniliği hemen dikkat çekiyor. ‘Dolu dolu bir müze’ izlenimi vermiyor. Çünkü Kazakistan tarihinin en mühim eserleri belki de bugün Moskova, Çin, Japonya ve Avrupa müzelerini süslüyor. Kazakistan tarihine ilişkin sanat eserlerinin dünyadan toplanması belli ki vakit alacak.

GELECEĞİN ŞEHRİ

Modern mimarisi, geniş caddeleri, tertemiz sokaklarıyla bizleri çok şaşırtan Astana’yı yüksekçe bir yerden seyretmek ve şehrin panoramasını oluşturan simetriye şahit olmak istiyorsanız, özgürlük sembolü Bayterek Kulesi sizi bekliyor. 2002’de tamamlanan kule, Kazakistan’ın genç başkentinin bir numaralı sembolü konumunda. Genç başkent demişken, Astana 1998’de başkent ilan edildi. Bu yıl 25. bağımsızlık yılını kutlayan Kazakistan’ın Sovyetlerden kopuş yılı 1991. İlk başkenti ise Almatı idi. Anlatılanlara göre Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın tavsiyesi üzerine Almatı’dan sonra Astana’yı başkent yaptı. Nüfusun güney sınırlarında yığılmasını önlemek ve başkenti Çin sınırından uzak tutmak adına bu kararın alındığı yönünde görüşler var.