Oscar Peterson’un Türk veliahtı

Sizi Türkiye’nin en genç caz piyanistiyle tanıştıralım; Hakan Başar. Sekiz yaşında piyanonun başına oturan Başar ilk çalışmalarını Moskova Devlet Konservatuarı’ndan Mikhail Iskrov’la yaptı. Bill Cunliffe, Noah Baerman, Andy LaVerne, David Berkman,Andrew D. Gordon, Jeb Patton, Neil Olmstead, John Valerio gibi caz piyanistlerinin eserlerini çalmaya başladı. İlk sahneye çıktığında 10 yaşındaydı ve repertuarı Michel Petrucciani, Oscar Peterson, Keith Jarrett, Hank Jones, Bill Evans, Kenny Barron, Tommy Flanagan gibi usta isimlerin eserleriyle doluydu! Tribute Michel Petrucciani, Tribute Oscar Peterson & Keith Jarrett gibi projelerle Büyük Kulüp, CKM, İstanbul Hilton, BBVA (Esma Sultan), Akbank Sendikasyon İmza Töreni(Raffles Hotel), Akçansa (Sabancı Center) gibi etkinliklerde piyanonun başına geçti... Başar şimdi 12 yaşında ve başarılarına yenilerini eklemeye hazırlanıyor. Kendisi de caz gitaristi olan babası Hakan Başar ve Türkiye’nin en genç yeteneklerinden biri olan Hakan Başar Jr. İle bir araya geldik, hikayelerini dinledik...

Oğlunuzla gurur duyuyor olmalısınız!

Tabii ki duyuyorum ama Hakan’ın hak ettiği saygıyı görmediğini düşünüyorum. Bu çocuk çok yetenekli ve bunun görülmesi gerekiyor. Bu duruma gelene kadar çok fazla acı çektik biz. Şimdi her dinleyen ‘Aaa ne kadar güzel çalıyor!’ diyor. Bir günde olmadı ki!

Piyano hikayesi nasıl başladı?

Ben de müzisyenim. Bir gün CKM’de bir konser verdik. Sonra bir de baktık sol tarafımızda minik, beyaz kazaklı biri o da bizimle birlikte selam veriyor; Hakan. Çok küçüktü, dört-beş yaşlarında... Tabii küçüklüğünden beri benim dinlediğim müzisyenleri de dinliyor. Söylüyor, ritim tutuyor. Baktık hamurunda bir şeyler var, üzerine eğilelim dedik. Sonra bir tesadüf oldu; apartmanımıza bir ilan asılmıştı Moskova Devlet Konservatuarı’ndan bir hoca piyano dersi veriyor. Sekiz yaşındayken o hocayla birlikte yavaş yavaş tuşlarla tanıştı. Ben sabahlara kadar uyumadan yurtdışından Hakan’a uyabilecek müzisyenlerin nota kitaplarını araştırdım ve getirttim. Bugün Hakan’ın kitaplarını okuduğu kişiler onu Facebook üzerinden tebrik ediyor! Şimdi Samat Kamalı hocamızla yolumuza devam ediyoruz.

Ne kadar zaman ayırıyorsunuz piyanoya?

İlk zamanlar günde neredeyse 10 saat! Metotları çalışıyordu ama hep metot çalışırsa antrenman oyuncusundan başka bir şey olamazdı. O şimdi ünlü sanatçılarının sololarını çalışıyor. Zaten diğer müzisyenler ve kurumlar için bu sorun oluyor.

Peki bu kadar yoğun çalışmada okulu nasıl idare ediyor Hakan?

Okuldan bu konuda destek alıyoruz. Dersler konusunda sınırsız bir müshamma gösteriliyor bize. Ben neredeyse 50 senedir müzikle uğraşıyorum ve iddia ediyorum ülkemizde ilk defa bu kadar yetenekli bir çocuk yetişiyor. Ama bu kadar yetenekli bir cevherimiz varken kocaman adamların kıskançlıklarıyla uğraşmak zorunda kalıyor.

Nasıl yani?

Çaldığı yerlerde kendinden çok büyük insanların önüne geçiyor. Bu yaşta bir çocuğun Oscar Peterson çalıyor olması, müzikten anlayan dinleyiciyi hayretlere düşürüyor. Küçücük çocuğun bu kadar başarılı olması bazı insanları çok korkutuyor ve onun önünü kesmeye çalışıyorlar. Peterson tekniklerinde piyano çalmak herkesin harcı değil. 12 yaşında çocuk bunu yapınca kendini usta sananların etekleri tutuştu.

Tam olarak ne yapıyorlar?

Bize yakın olan insanları bizden uzaklaştırmaya çalışıyorlar, Hakan’ın yeteneğini görmezden geliyorlar, konserlerinin önünü kesiyorlar, çocuğun yaşına bakmadan gerekli gereksiz eleştiriyorlar.  

Sizin oğlunuzla ilgili hayaliniz nedir?

Bizim hayalimiz Hakan’ın hak ettiği takdiri görmesi, konserlerde ve festivallerde çalabilmesi. Parada pulda gözümüz yok. Bu çocuk sanatçı ve sanatını icra edebilsin istiyorum. Özdemir Erdoğan’la Hakan hakkında saatlerce konuştuk bana “Hakan, çocuk Türkiye’yi çoktan aşmış. Burada bir dakika durma, ABD’ye git. Buradaki ahbap-çavuş ilişkisinin içinde çok üzülürsünüz” dedi.

Yurtdışına gitmek gibi bir planınız var mı?

Birkaç sene sonra belki olabilir. Bir albüm yapsa ve Türkiye’den dünyaya başarılı bir piyanist çıksa fena mı olur? Kendi yeteneğimizi neden yurtdışına gönderelim ki, burada işlemek varken?

“Peterson tekniklerinde piyano çalmak herkesin harcı değil. 12 yaşında çocuk bunu yapınca kendini usta sananların etekleri tutuştu.”

Piyano başında dünyayla bağlantım kopuyor

Okulda hayat nasıl gidiyor?

Bazen sorunlar olabiliyor... Mesela müzik dersinde öğretmenim beni çok övüyor ve bazı arkadaşlarım bundan rahatsız olabiliyor. Bana ‘Piyanocu çocuk ne yapıyorsun?’ diye takılıyorlar.

Ne güzel işte popülersiniz, insanların ilgisini çekiyorsunuz...

Evet ama bazen beni rahatsız ediyorlar. Bazen de kavga etmek istiyorlar. Kendimi Usain Bolt gibi koşarken buluyorum.

Piyano çalarken ne hissediyorsunuz?

Piyanonun başına geçtiğimde dünyayla bağlantım kopuyor. Bir bütün olduğumu hissediyorum.

Çalmayı en sevdiğiniz besteler hangileri?

Dinamik, hareketli parçaları daha çok seviyorum.

İlerde kendi bestelerinizi yapacak mısınız?

Oscar Peterson gibi ben de kendi bestelerimi çalmak istiyorum. Bir de Michel Petrucciani... Tabii piyanoyu tam olarak çözmem gerekiyor.

Müzik dışında nelerle ilgileniyorsunuz?

Enis Batur videolarını, basketbol ve futbolu seviyorum.

Son 10 yılın en büyük balığı yakalandı!

Bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilen Turkcell Platinum Alaçatı Uluslararası Balıkçılık Turnuvası Port Alaçatı’da düzenlendi. 65 kiloluk orkinos ile son 10 yılın rekoru kırılırken, büyük çoğunluğu işadamlarından oluşan balıkçılar centilmence bir yarışmaya imza attı.  6-9 Ekim tarihlerinde  düzenlenen turnuvada son 10 yılın rekoru 65 kiloluk orkinosla geldi. 80 tekne ile 300’e yakın balıkçı Port Alaçatı’da bir araya gelerek centilmence bir yarışa imza attılar. Müzikleri, yemekleri ve çeşitli aktiviteleriyle festivale dönüşen 10 yılı geride bırakan turnuvanın şampiyonu Turgut Konukoğlu ve Burak Parlak’tan oluşan ekibiyle DORADO teknesi oldu. Ödül 15 Temmuz Derneği ve Giza Vakfı’na bağışladı. Turnuvanın onuncu yılı nedeniyle yapılan puanlama sonucunda ise birinci olan El Quizo teknesi kaptanı Ali Ömer Atay ve tüm takım üyelerine altın madalya, ikinci olan Dorado teknesi ekibi kaptanı Turgut Konukoğlu’na gümüş madalya,  madalyaları verildi.