26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

'Pato’yu Türkler de oynasın'

“Geleneksel sporlar her ülke ve kültürün kökenidir. Bunları yaşatmak da oldukça önemlidir. Bu anlamda Etnospor Kültür Festivali çok önemli bir organizasyon” diyen Arjantin Pato Federasyon’u Başkanı Guillermo Eduardo Bracuto Fare, patonun onlar gittikten sonra da Türkiye’de oynanmaya devam etmesini istiyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ5 Ekim 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
'Pato’yu Türkler de oynasın'

Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından “Pilavdan Dönenin Kaşığı Kırılsın” sloganıyla perşembe günü başlayan Etnospor Kültür Festivali Yeşilköy Atatürk Havalimanı’nda devam ediyor. Türkiye ve tüm dünyadaki geleneksel sporların tanıtılması ve yaygınlaştırılması amacıyla bu yıl 4. düzenlenen Etnospor Kültür Festivali’nin konuk ülkesi bu sene Arjantin oldu. Milli sporları pato ile seyir sevki yüksek gösteriler sunan ekip, ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor. Arjantin’in en önemli pato sporcularının katıldığı etkinliklerdeki mücadele kıran kırana geçiyor. Bu yılki Etnospor Kültür Festivali’nin en büyük sürprizlerinden biri de pato-kökbörü mücadelesi oldu. Benzer oyunlar olmaları sebebiyle pato takımı ile Türkiye’nin kökbörü takımı arasında gerçekleştirilen müsabakalar, festivalin en dikkat çeken programları arasında yer alıyor. Geçmişi olan ve Arjantin’de her kesimin ilgilendiği Pato, sporda takım başarısının önemini ortaya koyan bir spor dalı olarak festivalin bu yılki azim, kararlılık ve mücadele temasını vurguluyor. Festival kapsamında geleneksel okçuluk, yağlı güreş, şalvar güreşi, kuşak güreşi, aba güreşi, mas güreşi, mangala, aşık atma, atlı cirit, kökbörü ve atlı okçuluk olmak üzere birçok geleneksel spor dalı da sevenleriyle buluşmaya devam ediyor. 

Biz de pato sporunu daha yakından tanımak amacıyla festival alanına gittik ve Pato Federasyon Başkanı Guillermo Eduardo Bracuto Fare ile takımın en tecrübeli oyuncuları Bautista Risso ve Luis Miguel Sabatier ile bir araya geldik. Pato’nun Arjantin’in ilgiyle takip edilen geleneksel bir sporu olduğunun altını çizen Guillermo Eduardo Bracuto Fare, patonun geçmişi ile ilgili şunları aktardı: “Pato hakkında ilk bilgiler 1610 yılına dayanıyor. Ama halk arasında Amerika’nın keşfinden sonra atların gelmesiyle bu oyuna başlandığı biliniyor. Önceden deri bir sepetin içinde canlı bir ördekle oynandığı için bu oyuna İspanyolca ördek anlamına gelen Pato ismi verildi. Önceden ekip halinde oynanmıyor bireysel oynanıyordu ve kaleye patoyla giden kazanıyordu.” 

Gençler patoya ilgili 

1870’li yıllarda pato oyununun yasaklandığını anlatan Guillermo Eduardo Bracuto Fare, “Oyuncular kaza geçirdikleri hatta öldükleri için ve belli kuralları olmadığından yasaklanmıştı. 1910 yılında ise ördek yerine 6 kulplu deri bir topa geçildi ve ekip olarak 180-220 metre uzunluğunda ve 80-90 metre genişlikte bir sahada oynanmaya başlandı. 1953 yılında başkan Peron tarafından milli spor olarak ilan edildi.” diyor. 

Arjantin’de halkın patoyu sevdiğini ve gençlere de bu oyunu aşılamak için Federasyon olarak tüm bölgelerdeki okulları kapsayan bir proje yaptıklarını belirten Guillermo Eduardo Bracuto Fare, 16 Eylül’ün Ulusal Pato Günü olarak her yerde kutlandığını söylüyor. Arjantin’de pato ile ilgili bir lig olduğunu ve Federasyon olarak yılda elliye yakın turnuva düzenlediklerini söyleyen Guillermo Eduardo Bracuto Fare, “Bu turnuvaların sayısı hava durumuna göre yılda 35 ya da 40 olabiliyor. Hafta sonları cumartesi ve pazar turnuvalar oynanıyor. Arjantin’de 5 bine yakın pato oyuncusu var” diyor. 

Pato ilk kez Türkiye’de  

Pato oyununun Arjantin dışında ilk kez 30 yıl önce Uruguay, Brezilya ve Fransa’da oynandığının altını çizen Guillermo Eduardo Bracuto Fare, ilk kez Türkiye’de oynandığını dile getiriyor. “Geleneksel sporlar her ülke ve kültürün kökenidir. Bunları yaşatmak da oldukça önemlidir. Bu anlamda Etnospor Kültür Festivali çok önemli bir organizasyon” diyen Pato Federasyon Başkanı Guillermo Eduardo Bracuto Fare, patonun onlar gittikten sonra da Türkiye’de oynanmaya devam etmesini istiyor. Türk geleneksel sporlarından kökbörü ile atlı okçuluğu bildiklerini söyleyen Guillermo Eduardo Bracuto Fare, burada oldukları için mutlu olduklarını dile getiriyor.  

Luis Miguel Sabatier 

PATO BENİM İÇİN HAYATIN KENDİSİ 

Pato takımın en yaşlı oyuncusu Luis Miguel Sabatıer.  52 yaşında ve 9 yaşından beri bu oyunu oynuyor. 1982 yılında federasyona bağlı olarak Pato oynamaya başladığını söyleyen Sabatıer, gücü yettiğince bu spor dalı ile uğraşacağını dile getirerek şunları aktardı: “Pato oyununu oynamak yaşlılar için zor değil. Bu kadar güzel bir oyunu sevdiğinizde bırakamazsınız. Ben artık yaş olarak sınırdayım biliyorum ama oynamaya devam edeceğim. Pato, benim için bir hayat. Ben bu oyunu asla bırakamam ve fiziğim el verdiği sürece oynamaya devam edeceğim.” Pato oyununu birçok kişiye öğrettiğini belirten Sabatier, Arjantin’de bu spor dalı ile ilgili halka açık birçok turnuvanın yapıldığını ve kadınların da patoya oldukça ilgi gösterip hatta oynadığını belirtiyor. 

  

Bautista Risso

GENÇLERE GELENEKLERİMİZİ AKTARMAK ÖNEMLİ 

Pato sporunda derece ve madalyalar alan tecrübeli sporcu Bautista Risso, 50 yaşında. Köyünde herkes pato oyunu oynadığı için o da merak salmış. 16 yaşından beri oynuyor. Arjantin’de birçok düzlük alanın olduğunu ve at konusunda zengin bir ülke oldukları için bu sporun rahatlıkla oynandığını belirten Risso, patoyu özellikle gençler başta olmak üzere başka insanlara da öğrettiğini belirtiyor. Arjantin’de Barrancas del Salada adlı okulda Pato eğitimi verdiğinden bahseden Risso, “Her yaştan 18-50 yaş arası öğrencilerimiz var. Aslında eğitim çocukluk yaşlardan itibaren başlıyor. 8-10 yaşlarında iyi at binmeyi öğreniyorlar sonra pato oyununu öğretiyoruz. Atla ilişki çok önemli ama her zaman aynı at ile oynamıyorum. Her oyuncunun 10-15 atı var.” şeklinde konuştu. Etnospor’un çok kıymetli bir festival olduğunu dile getiren Risso, “Geçmişimizi, geleneklerimizi çocuklarımıza aktarmak çok önemli. Pato da bizim geçmişimiz. Pato bir dostluk sporu ve biz Etnospor’da bu sporu sizlere göstereceğiz.” dedi. 

Pato nasıl oynanır? 

Pato oyunu, adını İspanyolca’da “ördek” olan pato kelimesinden alıyor. Önceleri ördek ile oynanan oyun, günümüzde kulplu top ile oynanıyor. Oyun, minimum 180 metre ve maksimum 220 metre boy, minimum 80 metre ve maksimum 90 metre eninde kurulan sahada oynanıyor. Rakip takımlar, atlı 4’er sporcu ile müsabakayı gerçekleştiriyor. Çapı bir metre olan fileli potaya topu bırakmak sureti ile skor elde etmek oyunun temel amacı. Ciddi bir çalışma disiplini gerektiren bu spor, seyir zevki yüksek ve heyecan verici olarak biliniyor. Oyun 8’er dakikadan 6 set şeklinde oynanıyor. Sporcuların sakatlanması durumunda takımların sadece bir defaya mahsus oyuncu değiştirme hakları bulunuyor. Oyun esnasında ikinci bir oyuncu değişikliği kural gereği mümkün olmadığından ikinci bir sporcunun sakatlanması durumunda takım eksik oyuncu ile mücadele etmek zorunda kalıyor. Oyunda at değişikliği sınırsız olurken, hakem, bir oyuncuyu faul yapmasından dolayı oyundan 5 dakika men edebiliyor. Skor yapan bir takım maça saha kenarından başlarken, oyunda taç ve aut bulunuyor. Maç bitiminde bir takım skor yapana kadar uzatma olan oyunda faulün yapıldığı yere göre penaltı atışları yer alıyor. Oyunda top sadece tek elle tutulabilir ve oyuncular ekip arkadaşlarına ve potaya topu atarken sadece sağ elini kullanabilir. Oyunda önemli olan topu rakip takımın potasının içine atmak.