9 Mayıs 2024 Perşembe / 2 Zilkade 1445

Sanat ucuz olmaz olursa zaten sanat olmaz

O, ipe boncuk değil, her biri sanat eseri olan mücevherleri diziyor. Tespih sanatının yaşayan efsanesi Hüseyin Çelik, her din ve kültürde elden ele dolaşan aksesuarı bakın nasıl milyon dolarlık koleksiyonların en kıymetli parçalarına dönüştürmüş.

GİZEM TÜMBAY KOÇAK 20 Mayıs 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Sanat ucuz olmaz olursa zaten sanat olmaz

Tespih sanatını icra eden parmakla sayılır ustalardan biri Hüseyin Çelik. En ucuz tespihi 500 dolardan başlıyor, kasasındaki şahsi koleksiyonu meraklıların gündemini meşgul ediyor. Tespih, ipe geçirilmiş boncuk değil! Her din ve kültürde elden ele dolaşıyor. Çelik’in büyük bir titizlikle işlediği tespih taşları mücevherden değerli. Tespihin yaşayan efsanesi Çelik’in hocası da mesleğin duayen ismi. Elazığlı Yusuf Usta’nın öğrencilerinden olan Çelik’i Gaziosmanpaşa’daki atölyesinde ziyaret ettik. Kendimizi tespihin gizemli dünyasında bulduk.

Öncelikle atölyeniz neden Kapalıçarşı’da değil de Gaziosmanpaşa’da?

Daha önce Kapalıçarşı’da da bulundum. Fakat benim işim sakin bir ortam ve boş bir kafa gerektiriyor. Kapalıçarşı’da bu ortamı bulamadım. Müşteri portföyü açısından belki avantajlı ama doğduğum, büyüdüğüm semtte daha rahat çalışıyorum. Beni bulan burada da buluyor.

Tespih ile nasıl tanıştınız?

Mesleğe 1985 yılında tesadüfen başladım. Bahriye askerliği yaparken, gemide sivil işçiler vardı. Eski mesleğim torna tesviye ustalığıydı. Teskereye bir ay kala pirinçten masa isimliği yaptım. Ayaklarını da Edirne Selimiye Camii’nin minareleri gibi tasarladım. Kuyumcu bir arkadaşa ‘Buna cila yapar mısın’ dedim. Kuyumcu arkadaşımın ağabeyi yaptığım işi görmüş ve “Bu arkadaş tespih de yapabilir” demiş.  “Askerden sonra yapacak işin var mı? Biz bir tespih atölyesi açmak istiyoruz” dedi. İşe böyle başladım. 

Hızlı bir karar olmuş…

Kumkapı’da bir atölye kiraladık. Burada 1993 yılına kadar çalıştım. Fakat tespih sanatçısı olma hevesim vardı. Tespihin en büyük ustası Elazığlı Yusuf Usta’ydı. Böylece Usta’nın yolunu tuttum. 

Yusuf Usta ile çalışabildiniz mi?

Elazığlı Yusuf Usta’nın Üsküdar’daki evine gittim. “Senin gibi bir olmak istiyorum” dedim. Rahmetli biraz tersti ve bana “Yürü git işine” dedi. İnat ettim bahçede oturdum. Beni sabahtan öğlene kadar orada oturttu. Eşi beni yemeğe çağırdı. Yemekten sonra yine kapının önündeydim. Ümidimi kesip kapıdan adım attığımda, Yusuf Usta “Çabuk pes ettin” diye seslendi. Ben de “Markete gidecektim” dedim. İçeri girdim ve yaptığım tespihlerden birini gösterdim. Tespihi fırlattı. O günden sonra 10 yıl boyunca birlikte çalıştık. Onunla çalışmaya başlayınca hiçbir şey bilmediğimi, bu sanata ruhumu vermem ve acele etmemem gerektiğini öğrendim. Usta, günde 20 saat çalışır dört saat uyurdu. 

Şimdilerde dünyanın da dikkatini çeken bir sanatçısınız…

Bir gün Musevi bir müşterim geldi ve bana “Çok güzel eserler yapıyorsun. Ama reklam yapmadan dünyaya açılamazsın” dedi. Kendisinin web sitesi ile tanınırlığım arttı ve Kültür Bakanlığı’nın dikkatini çektim. Bakanlık adına sergiler açmaya başladım ve Devlet Sanatçılığı unvanı verdiler. Yaptığım bütün çalışmalarla Türkiye dışında birçok ülkeyi ziyaret edebiliyorum. Geçtiğimiz günlerde Gürcistan ve Katar’daydım. Daha birçok proje var. 

Hangi malzemeleri kullanıyorsunuz?

Dünyanın çeşitli ülkelerinde nadir olan malzemeler. Genellikle hayvansal malzemeleri çok kullanıyoruz. Fildişi, su aygırı dişi, balrus dişi, deniz ürünleri, mercanlar, damla kehribarlar, ametis, yakut, zümrüt, bitkisel ağaç grupları…

Bu tespihlerin alıcıları kimler?

Tespih sanatına gönül vermiş, parası olan kişiler. Burada mühim olan koleksiyoneri bulmak. Ankaralı iş adamı Berat Serdar Neziroğlu’nun tespih koleksiyonunun değeri 10 milyon dolar civarında. Ali Demirel, Necip Sarıcıoğlu, Sedat Bucak, Nevzat Uyur, Erdem Alp, Suudi Arabistan Karaliyet ailesi, Birleşik Arap Emirlikleri… Hepsi ciddi bir koleksiyona sahip kişiler. 

Tespihler ne kadardan başlıyor?

Sanat ucuz olmaz. Ucuz olursa zaten sanat olmaz. Bizde fiyatlar 500 dolardan başlar, son limit de yoktur… Malzemeye, pırlantanın değerine göre değişiyor fiyatlar. Bizde bir günde maksimum bir kolye biter. Daha fazlası mümkün değil. Mümkün olursa da o kolye hatasız olmaz. 

KAZANDIĞIM PARAYI HARCAMAYA VAKTİM OLMADI

Siz de tespih ustası yetiştiriyor musunuz?

Şimdiki nesilde bir hafta içerisinde işi öğrenip, para kazanma çabası var. Ancak bu mümkün değil. Sabır etmeniz lazım. İyi bir usta olana kadar maddi ve manevi birçok sıkıntı çekeceksiniz. Ben de işe ilk başladığımda hemen para kazanamadım. 5-6 ay sonra para kazanmaya başladım. Daha sonra da kazandığım parayı harcamaya vaktim olmadı. Benim ustam Elazığlı Yusuf Usta’ydı. Benim de yetiştirdiğim çocuklar var. Hatta onların da yetiştirdikleri piyasada yer alıyorlar. Oğlum da 16 yıldır yanımda çalışan iyi bir tespih ustasıdır. 

Tespihin yanında özel asa da yapıyor

Sizin de kendinize ait özel bir koleksiyonunuz olduğunu biliyoruz…

20 yıldır biriktirdiğim 181 tane tespihlik özel bir koleksiyonum var. En değerli tespihim de bu koleksiyonun içinde yer alıyor. Mercan tespihlerim çok kıymetli ve bulunması da zor tespihlerdir. Bütün koleksiyonerler de mercan tespihin peşindedir. Son zamanlarda Kültür Bakanlığı için yaptığım sedef ve kaplumbağa kabuğundan oluşan iki asayı teslim ettim. Bunlar uluslararası kültür elçilerine ve devlet liderlerine hediye ediliyor. 

Ona baktığın gibi bana da baksana

Bu kadar yoğun çalışırken ailenize nasıl vakit ayırıyorsunuz?

Eşim bazı zamanlarda sitem ediyor. Hatta bir kere bir tespih yapmıştım ve eşim “Ona baktığın gibi bana da baksana” dedi. 26 gün emek harcadığım bir tespihte hatam olup olmadığına bakıyordum.