26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Sivilcelerinizin nedeni süt olabilir mi?

Ergenlik döneminizde ve hatta yetişkinlik yıllarınızda sivilce ile mücadele etmiş ya da ediyor olabilirsiniz. Hem psikolojimizi bozan hem de cilt yapımızı olumsuz etkileyen bu hastalığın nedenlerinden birinin süt ve süt ürünleri tüketimi olduğunu biliyor muydunuz?

BÜŞRA UĞRAŞ8 Nisan 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Sivilcelerinizin nedeni süt olabilir mi?

Sivilce kadın erkek herkesin psikolojisini olumsuz etkileyebilecek ciddi bir cilt problemi. Bu konuda aklımıza takılanları soruduğumuz Estethica Levent hastanesinde estetik ve klinik dermatoloji alanında çalışmalarını sürdüren İran asıllı Dermatoloji uzmanı Dr. Siyamek Saleki, anlatmaya ciltteki sivilce problemlerinin temel nedenlerini açıklayarak başlıyor: Hormonal, genetik ve çevresel etkenlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bu durum aslında derideki kıl ünitelerini etkileyen bir hastalık. Sivilce oluşumuna yol açan olaylar bu ünitelerin deri düzeyine açılan gözeneklerinin tıkanmasıyla başlar. Böylece sebum olarak adlandırılan salgı hapsedilir ve ölü hücreleri de içine alarak sivilcenin ilk belirtisi olan deri tıkaçlarına yol açar. Bu ciltten hafifçe kabarık oluşumlar havayla temas ederse, rengi koyulaşır ve ciltte kara noktalar veya bilimsel ismiyle açık komedonları oluşturur yoksa normal rengini korur ve kapalı komedonları oluşturur. Ergenlik çağında ortaya çıkan cinsel hormonlardaki artış sebum olarak bilinen kil ünitelerinin salgısının miktar ve içeriğini değişerek ortamı sivilce oluşumunda önemli etkisi olan bazı bakterilerin üremesi için hazırlar. Ayrıca cilt üzerindeki sebum yoğunluğu artarak cildi parlak, yağlı ve gözenekleri genişlemiş bir hale getirebilir. Bu yoğun ve yağlı ortamı fırsata çeviren bakteriler tıkanmış gözeneklerin içinde üreyerek komedonları daha alevli ve iltihap dolu döküntüler haline getirerek akneyi daha da şiddetlendirir. Bu döküntüler püstül ve daha da büyüyünce kist olarak bilinir. İşte bu şiddetli iltihap deride leke ve derin izler bırakan sivilcenin kaynağıdır. Kısacası aknenin çok hafif siyah noktalardan çok şiddetli iltihaplı kistlere kadar değişen bir yelpazesi vardır.

ERKENDEN ÖNLEM ALIN

 “Sivilce dış görüntüyü  olumsuz etkilemesinin yanı sıra hastaları psikolojik olarak da önemli derecede etkileyebilir. Özellikle ergenlik çağında güvensizlik ve sosyal ortamlardan uzak durmaya sebep olurken bu durum bazen yetişkin yaşlarına kadar da devam eder. Tedavi edilmeden ciltte çeşitli izler ve renk bozukluğuna yol açar” diyerek sözlerine devam eden dermatoloji uzmanı “Sivilcenin her aşaması bir an evvel hastanın yaşı ve sivilcesinin şiddetine göre uygun bir şekilde tedavi edilmelidir. Bu konu özellikle küçük yaşlarda göz önünde bulunmalıdır. Bu yaşlarda güvenli yöntemlerle tedavi edilmesi mümkün olan lezyonlar ihmal edilirse tedavisi zor bazen imkansız olan kalıcı hasarlara yo açabilir” diyerek hastalarını uyarıyor. 

TEDAVİ SABIR İSTER

“Sivilce tedavisi olan bir cilt hastalığıdır” diye vurgulayan dermatoloji uzmanı “Böyle bir durumla karşılaştığınızda bu alanda uzman bir hekime danışırsanız etkili ve sağlıklı bir tedavi alacağınızdan emin olursunuz. Böylece cildinizi ve genel sağlınızı korumuş olursunuz” diyerek söze giriyor ve kendi kullandığı yöntemi anlatmaya başlıyor: Sivilce tedavisi diyince herkesin aklına sürekli sürmeye başlayıp yarım bıraktığı kremler ve yan etkileri korkutan ağızdan alınan ilaçlar geliyor. Sivilce tedavisinde klasik olarak bölgesel sürülen ilaçlar, ağızdan alınan antibiyotikler ve A vitamini türevleri veya bunların kombinasyonu kullanılmakta. Ayrıca tedaviye destek olarak yüz temizleyicileri ve peeling ajanlar olarak bilinen soyucu ürünler de tedavi protokolüne eklenir. Ancak tedaviye başlamadan hemen önce hastalar çok önemli bir uyarıyla karşılaşır. Sabırlı olman gerekiyor ve özellikle ilk 2-3 ayda belirli bir sonuç beklememen gerekiyor. İşte bu zaman hastanın kafasından şöyle bir soru geçer: Sivilce için hastalık sürecini bıçak gibi kesen tedavi neden geliştirilmiyor? Bizim kullandığımız Acnelan Akne Maskesi protokolü iste böyle bir amaç için geliştirildi. Ana etken madde olarak m.acnecomplex içeren bu grup ilaç akne oluşumuna yol açan en önemli etkenlerin birçoğunu bastırabilen seçilmiş etken maddelerin bir birleşimi. Salisik asit, mendelik asit ve sodyum lelpargilat gibi moleküller bu maddelerin başta geleni. Bu sayede akneye yatkın ciltlerin derinden temizlenmesi ve yenilenmesini sağlayan benzersiz bir sinerjistik etki sağlar. Formulasyon iki önemli aşamadan oluşuyor. 

Hekim tarafından uygulanan birinci aşama iki haftada bir uygulanan üç seanstan oluşur. Bu aşamada amaç aktif lezyonlar ve iltihapları hızlı bir şekilde baskılamak. Hastalık geçici bir kızarıklık ve soyulma yaşadıktan sonra büyük ölçüde geriler. İkinci aşamada ise hasta evde uyguladığı kremle elde edilen sonucu devam ettirir. Böylece ilk aşamada elde edilen sonuçla motive edilen hasta daha kalıcı bir etki elde etmiş olur. Bu tedavi özelikle orta ve orta-şiddetli derecede hastalarda etkili. Ancak tedavinin uygunluğu kesinlikle Uzman doktor tarafından belirlenmeli. Kısacası uygun seçilen sivilce hastalarında bu maske güvenli ve konforlu bir tedavi seçeneği ve yeni bir yaklaşım.

DIŞ ETKENLER KADAR NE YEDİĞİNİZ DE ÖNEMLİ

Cildimizi korumak adına doğru beslenmenin ne derece önemli olduğunu konusunda Saleki “Sivilce ve beslenmenin ilişkisi hala bir tartışma konusu olarak devam etmekte. Son yıllardaki gözlemler süt tüketiminin (özellikle kaymağı alındıysa) sivilceyi tetiklemek ve şiddetlendirmede etkili olduğunu göstermiştir. Besinlerin karbonhidrat içeriği ve bu karbonhidratın kalitesi glisemik içeriğini belirlemektedir. Kısacası kan glikoz düzeyini arttıran yemekler sivilcenin riskini artırabilmektedir” diyerek durumu özetliyor. Peki dengesiz beslenme, hormonal bozukluk gibi temel sorunlar halledilmediği sürece sivilcelere yapılan müdahaleler ne derece etkili olabilir? “Her ne kadar bazı hormonal bozukluklar sivilce oluşumuna sebep olsa da bu durum o hastalığa özgün bir durumdur ve sivilce genel anlamıyla hormonal bir bozukluğun sonucu veya belirtisi değildir. Böyle bir durum uzman doktor tarafından kolaylıkla ekarte edilebilir ve bu aşamadan sonra sivilce bir cilt hastalığı olarak ele alınıp tedavi edilmelidir. Yani hormonal bozukluğunuz var diye sivilceli bir cilde mahkum olmak zorunda değilsiniz!