26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

İstanbullu Gelin yeni sezon ne zaman başlayacak?

8 Haziran Cuma akşamı sezon finali yapan İstanbullu Gelin yeni sezon merakla bekleniyor.

9 Haziran 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
İstanbullu Gelin yeni sezon ne zaman başlayacak?

İstanbullu Gelin dizisi 53.bölümü ile sezona veda etti. Dizi izleyicilerin heyecanla beklediği İstanbullu Gelin 54.yeni bölüm fragmanında neler yaşanacağı şimdiden araştırılmaya başlandı.

Yapımcılığını O3 Medya’nın üstlendiği, başrollerini Özcan Deniz ve Aslı Enver’in paylaştığı, Star TV’nin sevilen dizisi İstanbullu Gelin yeni sezon tarihi henüz açıklanmadı.

İSTANBULLU GELİN 54.BÖLÜM FRAGMANI (YENİ SEZON NE ZAMAN?)

İstanbullu Gelin 54.yeni bölüm fragmanı henüz yayınlanmadı. Fragmanın yeni sezonun başlamaasına yakın bir tarihte yayına girmesi bekleniyor. Yeni sezonun ne zaman başlayacağı ile ilgili de yapımcılardan henüz net bir açıklama yapılmadı. İstanbullu Gelin yeni sezonun eylül aylarında başlayacağı tahmin ediliyor....

İSTANBULLU GELİN SEZON FİNALİ 53.SON BÖLÜMDE NELER OLDU?

İstanbullu Gelin sezon finali 53.bölümünde Boranlar’ı zor günler bekliyor!

Fikret uçağın korgo bölümünde bulunan uyuşturucu nedeniyle tutuklanır. Bu durum Boran Şirketler grubunun hisse kaybetmesine sebep olmaktadır. Faruk detaylı bir araştırma ile komployu yapanı bulmaya çalışmaktadır. Adem ise Fikret’e karşı oynamaya devam etmektedir. Süreyya’nın kanamasının olması ise Boranlar’a bir şok daha yaşatacaktır. Faruk, İpek’in desteği ile komployu yapanın Adem olduğunu öğrenir ve önemli bir karar vererek Adem’in karşısına bir seçimle çıkar.



İSTANBULLU GELİN SEZON FİNALİ ÖNCESİ OYUNCU AÇIKLAMALARI

“Beraber gülüp, eğlenen, sıkıntıları birlikte aşan bir ekibiz” diyen Özcan Deniz, Aslı Enver ve İpek Bilgin İstanbullu Gelin'in sezon finali öncesi konuştu.

İstanbullu Gelin’in sezondaki başarısı için neler söyleyeceksiniz?

Özcan: Güzel bir sezon geçirdik. Biz diziye başlarken enerjimiz tabi ki farklıydı, birbirimizi tanımıyorduk. Allahtan Aslı ile daha önce birlikte film çekmiştik, o yüzden güzel bir enerji yakaladık. Dizi başladıktan sonra herkes birbirini tanıdı. dost, arkadaş olduk. Bu da Seyirciye yansıdı, bizde rahatladık.

İpek: Yorucu geçti, sonuç iyi olunca yorgunluk da unutuluyor. Yönetmeniz zeyney Günay Tan dizi için çok uğraştı, bunun başarılı sonuçlarını görüyoruz.

Aslı: Benim içinde sezon çok iyi geçti. Özcan’ın ve İpek’in de dediği o kadar doğru ki. Bizlerin arasındaki bağın doğru kurulmasına sebep yönetmenimiz Zeynep, Deniz ve Recai tabi ki. Senaryo ile oyuncunun arasını bulan her şey ile ilgilenen her şeyin doğru yürümesini sağlayan Zeynep. Aramızdaki uyum enerji biz hep böyleyiz aslında. Beraber gülüp eğlenen bütün sıkıntılarımızı burda birlikte aşan bir ekibiz.

İpek: Çok zorlandığımız zamanlar da oldu ama sonucu kötü çıkan bir işte de bu kadar zorlanıyorsunuz aslında. O kadar zorlanmaya bir de kötü çıksa çok korkunç bir şey olurdu.

Özcan: Adı konak dizisi ama çok karakterli ve çok mekanlı bir iş. Dönem dizisi çeksek bu kadar yorulmazdık. Her mekanımız İstanbul’un farklı yerlerinde Bursa’ya da gelip gidiyoruz.

Aslı: Bir de bizim casttımız tiyatro kökenli. Neredeyse tüm oyuncularımızın oyunu olduğu için set arkasındaki ekibimiz bu konuda inanılmaz özverili. Herkesi istediği saatte çıkartıp oyununa yetiştebilmek ya da oyundan gelmesini beklemek adına canla başla çalışıyorlar. Acısıyla tatlısıyla bir iş çıkıyor ortaya onunda bu kadar sevilip izlenmesi çok güzel bir şey.



İzleyici karakterleri o kadar sahiplendi ve inandı ki dışarda nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Özcan : Güzel tepkiler geliyor. Aslında buradaki hiç bir karakter temiz değil. Ben işin bu noktasını biraz seviyorum. Mesela Faruk son dönemde tırnak için de belirtiyorum aldatan adam çok riskli bir alana girdi mesela. Ama seyirci o kadar inan ki buradaki karakterlerin canlı kanlı yaşadığına artık bu tarz defoları bile kabul edebiliyor. Bu bir dizi işi, kim daha iyi kendi yalanını söylüyor sanatı. Biz de yalan söylüyoruz tabi ki dayandığımız gerçek bir hikaye var ama işin içinde bir kurgu da var. Bu dizi kendi yalanını çok inandırıcı ve gerçekçi söyleyen bir dizi. O nedenle karakterler yalpalansa da ya da izleyicinin reddeceği noktalara gitse de oradan çok rahat çıkabiliyor. Seyirci Kabul edebiliyor. Çok net altını çizmiyoruz bak bu adam çok kötü, bu kadın kötü diye. Herkesin dönşümleri var. Bunu oynamakta keyifli seyirci de farklı olarak dizide belki bunu gördü. Altı çizili karakter yok, elle tutulmayan suni meseleler yok. Biz çok olaya sırtımızı dayamıyoruz mesela. Duruma daha çok yükleniyoruz. Karakterler üzerinden durumları seyirciye anlatmaya çalışıyoruz. Oynaması çok keyifli ve benim için güzel bir deneyim.

İpek: Gelen tepkilerde şunu hissetmedim bir kere benden nefret ediyorlar hissini yaşamadım. Aslında ne kadar savunulası bir karakter bilmiyorum ama özellikle başlangıç için. Şimdi aşk biraz değiştirdi. Daha bir yumuşadı ve mantıki bir taban oturuyor gibi ama şimdiye kadar aman sen de ne biçim bir şeysin gibi nefret cümlesi kurmadı hiç. Pozitif tepki veriyorlar. Ondan da ürküyorum. Aman siz benim gibi bir kaynana olmayın diyorum.

Dizinin yurtdışı başarısı hakkında neler söyleyeceksiniz? 16’dan fazla ülkeye satıldı?

ASLI: İşin özü insan canlandırıyoruz. Dünyanın her yerinde bazı olaylara bazı tepkiler verilir. İşimizi yaparken bu karakter onu yapmaz, bu karakter kötü demiyoruz Özcan’ın da dediği gibi tamamen insan. Esma’nın karakteri o kadar sert ki istemem dediği gelinin aslında isteyerek aldığı gelininden çok daha insan olduğunu görmesi gibi bir çok formu var bunun dille ilgili bir şey değil tamamen bu insanın iç güdüsü, insan doğası, insan duygusu ile ilgili bir şey o geçiyorsa ne mutlu bize.

İPEK: Orta sınıf bütün dünya için geçerli bir şey. Boranlar ne kadar zengin görünseler de bütün orta sınıf değerlerine sahipler. Dolayısıyla bütün dünya için geçerli. Arap ülkelerine biraz fazla geliyor olabilir belki bilemiyorum. Ama Güney Amerika, Balkan, Kafkas için hepsi için geçerli anlattıklarımız.

Faruk Süreyya aşkını neler bekliyor? Bebek de geliyor işler daha da mı zorlaşır? Yeni baba olan Özcan Bey’e soralım.

Özcan: Dizilerde çocuk üzerinden dram anlatılmasından gına geldi bana. Çocuk üzerinden dramı bu dizinin dışında tutmak lazım. Umarım bebek sağlıklı güzel bir şekilde doğar, büyür. Gerçek hikayede kitabın hikayesinde çok da huzur verici bir aileye dönüşmüyorlar. Senaristlerimiz nereye evirecek bilemiyorum şu an doğacak kız çocuğu bir çok dramatik alt yapıya gebe. Biz bunu ne kadarını veririz bilmiyorum. Bunlar yerine O sıcak sevilen light dilimizi korumaya devam mı ederiz biz de bekliyoruz açıkçası.

Aslı: Şu an hamileyi oynuyorum. Ama neler olacağını hep birlikte sezon finalinde göreceğiz.

İpek: Bir sonra ki bölüm ne olacağını bilmeden oynuyoruz. Aynı hayat gibi.
    İzleyiciyi bu akşam neler bekliyor sürprizli sezon finali olacağı kesin?

Özcan: Benim söyleyeceğim tek şey var. Bu diziyi sevme nedenlerinin başında olan o damdan düştü buna araba çarptı gibi zorlama olaylar anlatmıyoruz. Çok insani duygular üzerinde gidiyoruz. Yeni sezonda da bu akşam ki bölümde de bu insani durumlar ön planda olacak. Biz bunu da seviyoruz bu projedeki bu dili çok seviyoruz. Bu anlatımın da bozulmadığı aynen bu tat da bu lezzette gittiği yeni sezonu biz de merakla bekliyoruz.

Mendilleri hazırlayalım mı İpek Hanım?

İpek: Mendilleri hazırlamak çok matah bir şey değil hakikaten. Çünkü aynı iyi kötü gibi ağlama gibi şeylerle prim yarattıkça şablonlaşır. Dolayısıyla sizin elinize geçecek dizinin kalitesi düşmeye başlar aslında. Kaliteyi düşürücü bir şeydir o. Her ne kadar o anda prim yapıyormuş gibi görünse de genelde sürekli orayı pompaladığınız zaman düşürücü bir şeydir. Özcan’ın dediği şey çok çok doğru. Evet dizide olay lazımdır. 15 dk. da 1’e tekabül ediyor yeni bir olay olması. Ama bu dizinin bildiğimiz kazanan tarafı şu ki psikoloji kazandırıyor. Eğer ki ikna edebilirseniz bir süre sonra karakterlerdeki küçük değişiklikleri takip etmeye başlıyorsun. Olay düzleminde kalırsanız büyük değişiklikler yaratmak zorundasınız. Ağladı, düştü, öldü..
Özcan: Bu da tükenen bir şey.

İpek: Evet bu da bitip tükeniyor. Buradaki farkı yaratan şey psikolojiye seyircinin gözünü yavaş yavaş alıştırmak. Mühim olan olay değil o insandaki küçük değişimler. Sanıyorum dizinin sezon finalinde de büyük olay olur. Ama kazandıran büyük olay değil psikoloji. Bunu göreceğiz.

ASLI: Karakterler dönüşüyor. Hiç birimiz başladığımız noktada değiliz. Değişiyor karakterler Süreyya, Faruk, Esma ,Osman bile ....O yüzden ben de seyirci olarak izlediğimde ben de olaylar ilgimi çekmiyor. O değişimi görmek ve bu kadar iyi bir yönetmen tarafından izin verildiğinde onu oynamak çok zevkli. İzlerken bu psikolojik değişimi görmek benim çok alışkın olmadığım bir şey.