Myanmar ordusu ile Budist çeteler tarafından sırf Müslüman oldukları gerekçesiyle katledilen ve Bangladeş’e kaçarak etnik temizlikten kurtulan Arakanlıların yaşadığı dram Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan raporla bir kez daha tescillendi. En az 24 bin kişinin hayatını kaybettiği ve 900 bin Rohingya Müslümanı’nın topraklarını terk etmek zorunda kaldığı ‘etnik temizliğe’ ilişkin soruşturmasını tamamlayan BM ekibini, Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing ve 5 generalinin soykırım, suçundan insanlığa karşı suç ve savaş suçları suçlamalarından Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) yargılanmasını talep etti.
ÜST KADEME HEDEFTE
BM’nin Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu’nun Cenevre’de açıkladığı raporda, Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing ve yardımcısı General Soe Win dahil olmak üzere toplam 6 ordu generalinin Arakan eyaletinde soykırım, Kaçin ve Şan eyaletinde ise insanlığa karşı suçlar nedeniyle araştırılması ve haklarında soruşturulma başlatılması istendi. “Askeri zorunluluklar, cinayetleri, kadınlara toplu tecavüzü, çocuklara saldırıları ve köy yakmaları haklı çıkarmayacaktır“ denilen raporda, bölgedeki soykırımın dünyadaki diğer soykırımlarla ‘doğallığı, ‘ciddiyeti’ ve ‘kapsamı’ bakımından benzerlikler gösterdiğine işaret edildi.
BMGK’YA ÇAĞRI
Soykırım işleyen ordu mensuplarına ilişkin BM’nin elinde uzun bir liste olduğunu aktaran Misyon, bilgilerin 18 Eylül’de BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunulana kadar saklı tutulacağını kaydetti. Raporu açıkladıktan sonra söz alan Misyon Başkanı Marzuki Darusman, Myanmar Genelkurmayı’nın yargılanması adına BM Güvenlik Konseyi’ne bir an önce harekete geçme çağrısında bulundu. Myanmar Genelkurmay Başkanı Hlaing’in derhal istifa etmesi gerektiğini dile getiren Darusman, “Arakanlılar doğumdan ölüme kadar ciddi sistematik zulme maruz kalıyor. BMGK’ya mesajımız Myanmar’ı UCM’ye havale etmesidir” ifadelerini kullandı.
24 bin Müslüman katledildi
Uluslararası sivil toplum kuruluşlarının verilerine göre, Rohingya’daki katliamlarda 24 binin üzerinde Arakanlı Müslüman, Myanmar devlet güçlerince öldürüldü. Raporlara göre, 34 binden fazla Arakanlının ateşe atılırken, 114 binin üzerinde Arakanlının ise dövüldü. Verilere göre ayrıca, 17 bin 718 kadın ve kız çocuğu ise Myanmar ordu mensubu ve polisinin tecavüzüne uğradı, Arakanlılara ait 115 binden fazla ev yakıldı, 113 bin ev ise tahrip edildi. Birleşmiş Milletler’in açıkladığı son rapora göre de, 25 Ağustos 2017’den sonra Arakan’dan kaçarak Bangladeş’e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
AB: SORUMLULAR HESAP VERMELİ
BM’nin Arakan raporu sonrası açıklama yapan Avrupa Birliği (AB), bölgede durumun ciddiyetini korumaya devam ettiğini belirterek, “Sistematik biçimde insan haklarını ihlal edenler hesap vermelidir” dedi. Günlük basın toplantısında konuşan AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, BM’nin raporunu etraflıca ele alacaklarını söyledi ve “AB’nin konuya ilişkin atacağı adımlar daha sonra üyeler arasında görüşülecek” diye konuştu. Kocijancic, “Arakan’daki durum ciddiyetini korumaya devam ediyor. Sistematik biçimde insan haklarını ihlal edenler hesap vermelidir” ifadelerini kullandı.
ÇELİK'TEN EYLEM PLANI ÖNERİSİ
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Birleşmiş Milletler’in (BM) Myanmarlı generaller için soykırım yargılaması talebine ilişkin, “Başta BM olmak üzere kurumlara düşen görev suçu tespit etmek ve kınamakla sınırlı olmamalı. Bu suçun nasıl durdurulacağı konusunda acil ve etkili eylem planı duyurmalıyız” diye konuştu. Twitter’dan açıklama yapan Çelik, raporun net bir şekilde cinayet, tecavüz ve köy yakmalarını tespit ettiğini vurgulayarak, “Myanmar ordusunun Müslümanlara karşı soykırım suçu işlediği tespit edildi. Bir yıldır işlenen suçun acilen durdurulması için atılacak adımları duymak istiyor herkes” ifadelerini kullandı.
MÜSLÜMAN SOYKIRIMINA İLK TESCİL
Arakanlı Müslüman katliamını inceleyen BM heyetinin 'Soykırım yapıldı' raporu vermesi, suça karışan general ve yöneticilerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) yargılanmasının da yolunu açtı. Bileşmiş Milletler (BM) tarafından kurulan Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Komisyonu'nun Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing ve generallerine yönelik 'soykırım yaptılar' raporunu değerlendiren uzmanlar, daha önce Boşnaklara yönelik işlenen suçlara dair Yugoslav yöneticilerin yargılandığını ama hukuki anlamda ilk kez soykırım tanımlaması yapıldığına dikkat çekti.
ÖN YARGILAMA TAMAMLANDI
Önce soykırım ne olduğunun bilinmesi gerektiğini belirten İstinye Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, uluslararası hukuktaki pek çok tanımlamayla birlikte Soykırımın"Milli, etnik ve dini nedenlerle bir grubu veya mensuplarının kasten imha yok edilmesi" olduğunu söyledi. Failin birey veya devlet olabileceğine dikkat çeken, Prof. Caşın, soykırım suçu ve yargılaması konusunda iki adresi işaret etti: "Türkiye'nin de taraf olduğu 1948 Soykırımın Önlenmesi Sözleşmesi Soykırımın tanımlamasını yapar ve 2002'de kurulan UCM bu kapsamda yargılamalar yapar. UCM'nin ulusüstü hüküm verme yetkisi vardır ve savcısının soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar, savaş suçları ve saldırı suçlarına dair dünyada hiç kimsede olmayan sorgulama yetkisi vardır. BM Arakan komisyonun raporu, aslında 18 aylık bir ön yargılama sürecinin tamamlandığını gösteriyor"
KONSEY KARARI GEREK
Prof. Caşın, bundan sonra yaşanacak süreçte BM Güvenlik Konseyi'nin kararının önemine de dikkat çekti: "Arakan'daGenelkurmay Başkanının insanlığa karşı suç ve savaş suçu işlediği belirtiliyor. Bu suç, 2002 tarihinden sonra işlendiği için yer ve zaman bakımından UCM bu kişileri yargılamakta yetkili. Bu davada, generaller yargılanacak. Ama delillerin gidişatına göre başbakan veya emri veren kim varsa yargılanır. Benzer katliamların önlenmesinde caydırıcılık özelliği çok güçlü bir dava olacaktır. Soykırım suçuna karışanların yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı, BM raporunu alacak, iddiaları ve delilleri inceledikten sonra mütalaasını verecek. Sonra BM Güvenlik Konseyi kararı da verildikten sonra, UCM'de dava açılabilecek.
ÇOK ÖNEMLİ BİR KARAR
Soykırım suçuna karışan generallerin kendi ülkelerinden adımını attığı anda, gittiği ülkede ya da UCM'de yargılanabileceğine dikkat çeken Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Köni ise şunları söyledi:"Soykırım, zaman aşımı olmayan uluslararası bir suçtur. Bu suça karışan kişiler kendi ülkelerinde cezalandırılmadıkları için, yurtdışına çıktıkları anda ya yakalandıkları ülkede ya da Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanır. Ancak BM Arakan komisyonu soykırımı raporlasa da BM Güvenlik Konseyi'nin alacağı karar önemli. Çin'in petrol ve doğalgaz boru hatları, denizden gelip direkt Müslümanların olduğu bu bölgeden Çin'e ulaşıyor. Çin, olası bir yaptırım, barış gücü kararını reddedebilir. Ama BM Arakan Komisyonu'nun 'Soykırım yapıldı' raporu çok önemli bir karar. Daha önce Yugoslavya'da gündeme geldi ama orada soykırım değil, 'etnik temizlik dendi. O soykırımın altında bir madde uydurdular"