5 Mayıs 2024 Pazar / 27 Sevval 1445

Okyanusları aşan hüzünlü bayram

Atlas Okyanusu’ndan Akdeniz ve Kızıldeniz’e, oradan Hint Okyanusu ve Pasifik’e uzanan coğrafyada yaşayan milyonlarca Müslüman, bir Ramazan Bayramı’na daha silahların ve kıtlığın gölgesi altında gözyaşıyla girdi. 

15 Haziran 2018 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Okyanusları aşan hüzünlü bayram

Suriye, Irak, Filistin, Arakan, Somali, Etiyopya, Çeçenistan, Afganistan, Libya, Yemen... Dünyada nerede bir kriz noktası varsa, nedense hep yüz milyonlarca Müslüman’ın yaşadığı topraklara denk geliyor ve neredeyse Türkiye dışında İslam ülkeleri dahil insanlığın yardım eli hiç uzanmıyor. Kuşaklar boyu dinmeyen savaş, terör, darbe, kıtlık nedeniyle başta çocuk ve kadın olmak üzere milyonlarca sivilin hayatını kaybettiği bu mazlumları Ramazan Bayramı’nda yalnız bırakmayan yine Türkiye ve Türkiye’nin TİKA ve Kızılay başta olmak üzere yardım kuruluşları oldu. 

HEDEF PETROL REZERVLERİ

Bangladeş sınırında Myanmar’da yaşayan yaklaşık 3 milyon Arakanlı Müslüman, 2012’denbu yana sistemli saldırı altında. Budist rahiplerin saldırıları nedeniyle 500 bin Arakanlı Bangladeş, 350 bin Arakanlı Pakistan, 200 bin Arakanlı Suudi Arabistan olmak üzere nüfusun yarısı kendi topraklarının dışında mülteci hayatı yaşıyor. Müslüman gözyaşının aktığı her yerde olduğu gibi Arakanlılara yönelik saldırılarında yaşadıkları toprakların Asya’nın en verimli gaz ve petrol rezervelerine ev sahipliği yaptığının ortaya çıkması ve bazı Müslüman ülkelerin petrol şirketlerinin dahil olduğu projelerin gündeme gelmesinin ardından yaşanması dikkat çekti. İnsani yardımların yanı sıra diplomaside de Arakanlı Müslümanların yanında da yine Türkiye vardı.

BÜYÜK OYUN

Dünyada nerede bir çatışma ve gözyaşı varsa, zengin enerji kaynaklarına veya bu kaynakların Batılı tüketici ülkelere taşınacağı ticaret yolları üzerinde olan İslam ülkeleri olması dikkat çekiyor. Küresel güçler ve ulusüstü şirketler önce DEAŞ veya YPG gibi terör örgütlerini ortaya çıkarıyor, sonra Libya’dan Irak’a oradan Arakan’a uzanan İslam coğrafyasında katliam ve göçlerle geçen yıllar süren savaşlar başlatıyor.  Libya ve Yemen gibi ülkelerin yanı sıra petrol çıkmasa da  enerji yollarındaki stratejik noktaları olan Sudan, Somali, Etiyopya, Çeçenistan, Afganistan gibi Müslüman ülkelerin de kuşaklar boyunca devam eden savaşlara, darbelere, terör ve kıtlığa mahkum edilmesi de dikkat çekiyor. Türkiye, bir yandan Suriyeli, Iraklı, Afgan, Çeçen başta olmak üzere 5 milyon mülteciye ev sahipliği yaparken diğer yandan kamu kuruluşları ve STK’larıyla bu ülkelerdeki sivilleri Ramazan Bayramı’nda da yalnız bırakmıyor.

25 YILDIR BiTMEYEN GÖÇ

Dünyada en çok petrol rezervi olan ilk üç ülkeden biri olan Irak 1991 yılından beri iki defa işgale uğramakla kalmadı son olarak kukla örgüt DEAŞ ile adeta devlet olmaktan çıkarıldı. Irak, başta PKK ve DEAŞ olmak üzere terör örgütlerinin kuluçka merkezine dönüştürülüp bu topraklardaki petrol ve doğalgaz kaynakları küresel şirketlere pazarlandı. Bu sırada ölen ve topraklarından edilen milyonlarca Iraklı Müslümanın sayısı bile tam olarak hesaplanamadı. Ortadoğu’da ‘enerji hatlarının kesiştiği noktada’ kalan Suriye’de beş yıl önce başlayan iç savaşta, ülke nüfusunun yarısı topraklarını terk etmek zorunda kaldı.

1948 YILINDAN BERİ DİNMEYEN GÖZYAŞI

Filistin’de 5 milyon sivil, İsrail işgali altında her gün katliam ve işkenceye uğrarken 6 milyonu ise Lübnan, Ürdün ve Suriye’de inşa edilen 61 mülteci kampında mülteci olarak yaşıyor. ABD’nin İsrail Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımasını protestosunda bile İsrailli keskin nişancıların açtığı ateşte bir günde 58 sivil katledildi, 2 bini de yaralandı. 1948’den beri kanayan yara olan Filistinlilerin yanında, insani yardımların yanı sıra uluslararası arenada yine Türkiye vardı. Türkiye’nin yoğun girişimlerinin ardından Cezayir’in de desteğiyle Filistin tasarısını görüşmek üzere BM Genel Kurulunda yapılan özel oturumda, ABD tarafından BM Güvenlik Konseyi’nde veto edilen ‘Filistin halkı için koruma’ getiren karar tasarısı 8 karşı oya rağmen 120 ülkenin oyuyla kabul edildi.