26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

SDG’li araplar ÖSO ile birleşsin

Rakka’ya yapılacak olası operasyon öncesi üst düzey bir yetkili Ankara’nın katılım şartını açıkladı: Terör örgütü YPG olmasın. SDG’deki Arap unsurlar ÖSO ile birleşsin.

1 Ekim 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
SDG’li araplar ÖSO ile birleşsin

Ankara’dan üst düzey bir yetkili, başkentte; Fırat Kalkanı, olası Rakka ve Musul operasyonu, genel manada Suriye sorunu ve Halep, hakkında bilgi verdi. Rakka’ya yapılacak bir operasyonda kimlerin yer alacağına ilişkin Türkiye’nin tutumunun net olduğunu belirten yetkili, “YPG ile bir Rakka operasyonuna karşıyız. YPG diye bir şey yok, bu PKK’dır. Bir terör örgütüne karşı başka bir terör örgütüyle işbirliği yapılmasını doğru bulmuyoruz” dedi.

KAN DAVASI ÇIKAR

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) içindeki Arap unsurların birlikte çalışmayı öğrenmesi gerektiğini ifade eden yetkili, “Münbiç’te Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurlarıyla SDG’ye mensup Arap unsurların ortak yönetim kurmasını istiyoruz. Araplar, nerede kendilerini daha güvende hissediyorlarsa oraya yöneliyorlar. Eğer aynı güveni ÖSO’dan bulurlarsa onlarla hareket ederler. ABD de sıcak bakıyor” dedi. Rakka’nın Arap şehri olduğunu vurgulayan yetkili, “Bu şehre 7-8 binlik bir Kürt gücüyle harekât yaparsanız etnik savaş ve bölünme başlatırsınız” ifadelerini kullandı.

MÜNBİÇ’TE YPG VAR

Fırat Nehri’nin batısındaki Münbiç’teki son durumu değerlendiren yetkili, “Bize vadedilen, YPG’nin oradan tamamen çekileceği. Henüz bu çekilme tamamlanmış değil, 200 kadar unsur kalmış. Bunun da bir an önce orayı terk etmesini ve Fırat’ın doğusuna geçmesini bekliyoruz. Münbic, Türkiye’nin önerdiği güvenli bölgenin tam ortasında” diye konuştu.

FIRAT UZUN SÜREBİLİR

Harekâtın güneybatıya doğru sürdüğünü belirten yetkili, “Hedef Bab. TSK, oradan Türkiye’ye dönük güvenlik tehdidi ortadan kalktığı zaman çıkar. Bu 5-6 yıl da sürebilir” dedi. Yetkili, “Türkiye’nin hem DAEŞ’e yönelik bir tahkimat yaparak kendini emniyete alması gerekiyor hem de PKK’nın emellerine set çekmek için orda olması lazım. DAEŞ orda durduğu müddetçe DAEŞ’le mücadele meşru hakkımızdır. Suriye rejiminden bu konuda izin almak zorunda değiliz. Bu konuda hem Güvenlik Konseyinin kararları hem de BM yasasının meşru müdafaa ile ilgili 51. maddesi gayet açık” dedi.

OBAMA’NIN HATASI

Uzayan Suriye sorunu hakkında da; 2013’te askeri olarak savaşı kaybetmek üzere olan Esad rejiminin kimyasal silah kullandığını hatırlatan yetkili, ABD Başkanı Barack Obama’nın Suriye’de kimyasal silah kullanılmasının müdahale sebebi olduğunu açıklamasına rağmen bu tutumdan vazgeçtiğini, bunun da rejimin destekçisi ülkelerin bölgeye silah ve insan göndererek sahadaki askeri dengeyi değiştirmesine yol açtığını ifade etti.