13 Aralık 2025 Cumartesi / 23 CemaziyelAhir 1447

Tarihi anlaşma Yunanistan'da öfkeyle karşılandı: Türkiye'nin eli Asya'ya kadar uzandı

Türkiye ve Pakistan arasında son yıllarda ekonomi, ticaret ve savunma sanayi başta olmak üzere çeşitli alanlarda atılan adımlar Yunanistan tarafından yakından takip ediliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 2026'da Pakistan'ın 3 deniz, 2 kara sahasında petrol ve doğal gaz arayacağını bildirdi. Söz konusu hamleyi değerlendiren Yunan basını, Türkiye'nin bu zorlu ortama girişinin dikkat çeken bir değişimi işaret ettiğini vurguladı. Türkiye'nin elinin Asya'ya kadar uzandığının altı çizilen haberde, Hint Okyanusu havzasında Ankara-İslamabad açık deniz petrol arama kararının, önümüzdeki on yılda izlenmesi gereken en önemli gelişmelerden biri olabileceği vurgulandı.

HABER MERKEZİ13 Aralık 2025 Cumartesi 21:12 - Güncelleme:
Tarihi anlaşma Yunanistan'da öfkeyle karşılandı: Türkiye'nin eli Asya'ya kadar uzandı

Bakan Bayraktar, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile Başbakanlık Konutu'nda bir araya geldi. Üst düzey isimlerin katıldığı görüşme sonrası Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Pakistan'ın petrol şirketleri Mari Energies, Fatima, OGDCL, PPL, Prime ve GHPL arasında Pakistan'daki 3 deniz ve 2 kara sahasında hidrokarbon arama ve üretim anlaşmaları imzalandı.

Söz konusu anlaşmayı değerlendiren Yunanistan merkezli Pentapostagma internet sitesi, Hint Okyanusu'nun küresel enerji akışları için bir koridor olarak öneminin giderek arttığını, Türkiye'nin ise burada, keşif aşamasında bile olsa, varlığını, jeopolitik erişimini genişletmeye çalıştığını bildirdi.

SIRADAN BİR PETROL VE DOĞAL GAZ ARAYIŞI DEĞİL

Türkiye'nin, Güney Kafkasya'dan, özellikle Türk Devletleri Teşkilatı aracılığıyla ve kardeş devlet Azerbaycan öncülüğünde, Basra Körfezi'ne (ana müttefiki Katar ile) yayılmış durumda olduğu, ayrıca Kuzey ve Sahra Altı Afrika ile Balkanlar'dan, Pakistan üzerinden Hint Okyanusu'na kadar uzandığı ifade edildi.

Pakistan ve Türkiye için değeri 300 milyon doları aşan üç açık deniz ve iki kara sahasını kapsayan anlaşmaların, teknik tanımlarının gösterdiğinden çok daha büyük bir öneme sahip olduğu ifade edilen haberde, Ankara'nın Pakistan'da petrol ve doğal gaz sektörüne girme kararının sıradan bir arayıştan ibaret olmadığı dile getirildi.

"ANKARA PLANLARINI HESAPLAYARAK YAPIYOR"

Pakistan'ın açık deniz havzaları olan İndus ve Mekran'da uzun zamandır umut vadeden bölgeler olarak kabul edildiğinin altı çizilen haberde, Türkiye'nin bu zorlu ortama girişinin, dikkat çekici bir değişimi işaret ettiği ifade edildi.

TPAO'nun, doğu açık deniz Indus-C bloğunun operasyonel kontrolünü ele geçireceği ve gelecek yıl sismik filosunu Pakistan sularına konuşlandırmayı ve İslamabad'da kalıcı bir ofis kurmayı planladığı dile getirildi. Bu yönüyle Ankara'nın planlarını hesaplayarak yaptığı dile getirildi.

TÜRKİYE'NİN GELİŞEN ENERJİ STRATEJİSİ

Ankara'nın, son 20 yılda bölgesel politikalardaki dalgalanmalar ve küresel piyasa istikrarsızlığı nedeniyle enerjiye çok büyük yatırım yaptığı ifade edilen haberde, Türkiye'nin özellikle Karadeniz'de doğal gaz aramalarında önemli keşifler yaptığı vurgulandı.

Malezya'nın Petronas'ına, Endonezya'nın Pertamina'sına ve şimdi de Pakistan'a yönelik yaklaşımın, Asya'da yeni ortaklıklara doğru bilinçli bir geçişin sinyalini verdiği belirtildi.

Bu bağlamda Pakistan'ın, yalnızca jeolojik potansiyeliyle değil, aynı zamanda Ankara'nın deniz tatbikatları, gemi inşa işbirliği ve savunma diplomasisi yoluyla giderek daha aktif olduğu Hint Okyanusu'ndaki denizcilik arenasındaki varlığıyla da özel bir şey sunduğu dile getirildi. Pakistan sularının, güç dengesinin değiştiği bir bölgede Türkiye'ye enerji haritasını genişletme fırsatı sunacağı ifade edildi.

"MÜNFERİT BİR OLAY DEĞİL"

Pakistan ve Türkiye arasındaki enerji işbirliğinin 'münferit bir olay olmadığı'nın altı çizilen haberde, iki ülkenin son 20 yılını savunma sanayi üretimi, insansız hava araçlarının geliştirilmesi, deniz kuvvetlerinin modernizasyonu ve istihbarat koordinasyonu alanlarında iş birliğini derinleştirmeye adadığı vurgulandı.

"ÖNÜMÜZDEKİ ON YILDA İZLENMESİ GEREKEN EN ÖNEMLİ GELİŞME"

"Keşif çalışmaları başarılı olsun ya da olmasın, jeopolitik sonuç zaten belli" denilen haberde, Pakistan-Türkiye ilişkilerinin, denizcilik stratejisi, enerji çeşitlendirmesi ve bölgesel dönüşümün şekillendirdiği yeni bir döneme geçtiği dile getirildi.

Eski ittifakların zayıfladığı ve yeni rakiplerin ortaya çıktığı Hint Okyanusu havzasında Ankara-İslamabad açık deniz petrol arama kararının, önümüzdeki on yılda izlenmesi gereken en önemli gelişmelerden biri olabileceği vurgulandı.

Türkiye'nin, Pakistan adına Hint Okyanusu'nda açık deniz sondajı yaparak, bir yandan Çin İpek Yolu'nun orta güzergahıyla tezat oluşturan, diğer yandan da güzergahı Hindistan-BAE-Suudi Arabistan-Ürdün-İsrail-Güney Kıbrıs-Yunanistan olan ve bu bölgeleri birbirine bağlamayı amaçlayan Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru'na (IMEC) yeni bir seçenek sunma hamlesi olduğu dile getirildi.

Genel olarak Türkiye'nin Pakistan'da atacağı bu adımın Ankara'yı Asya'da artık daha fazla söz sahibi ülke konumuna getireceğinin altı çizildi.

HİNDİSTAN'DAN MEDET UMMAYA BAŞLADILAR

Türkiye'nin bu adımının, Yunanistan-Hindistan-İsrail-Güney Kıbrıs için risklerinin çok büyük olduğu dile getirilen haberde, Atina yönetimine, bu hamleye karşılık Ege'de Kiklad Adaları'ndan birinde bir Hint hava üssü kurabileceği tavsiyesinde bulunuldu.