10 Mayıs 2024 Cuma / 3 Zilkade 1445

Üniversite giriş sınav sistemi belli oldu

YGS ve LYS'nin yerine gelen üniversiteye girişte yeni sistem belli oldu. Üniversite hayali kuran milyonlarca kişinin heyecanla beklediği 'YGS ve LYS'nin yerine hangi sistem gelecek? Üniversiteye girişte uygulanacak yeni sistem nasıl olacak? Detaylar haberimizde

17 Ekim 2017 Salı 07:00 - Güncelleme:
Üniversite giriş sınav sistemi belli oldu

YGS ve LYS'nin kaldırılmasından sonra üniversite giriş sınavının nasıl olacağı günlerce konuşuldu. YGS ve LYS'nin yerine gelen yeni üniversite giriş sınav sistemi nasıl olacak sorularına yanıt olarak beklenen ilk açıklama YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'dan geldi. Alınan bilgilere göre üniversiteye girişte YGS ve LYS'nin yerine gelen yeni sistem belli oldu. Konu ile ilgili açıklama yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç "2018-2019 eğitim yılında yükseköğretime giriş sınavının yeni adının Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) olduğunu belirtti. Tek sınav modeli olarak düşünülen YKS aslında aynı gün iki oturumda gerçekleşecek. Milyonlarca öğrenci ve velinin merak ettiği üniversiteye girişte uygulanacak yeni sistem ile ilgili detayları ve yeni gelişmeleri bu haberimizde derledik. Peki Yeni üniversiteye giriş sistemi YKS bu yıl uygulanacak mı? Üniversiteye girişte uygulanacak yeni sistem nasıl olacak? YKS sınavı ne zaman ve kaç oturumda gerçekleşecek? Kaç puan türü olacak? YGS ve LYS nin yerine gelen yeni sınav sistemindeki değişiklikler neler? İşte üniversiteye girişte uygulanacak yeni sisteme ilişkin düzenlemelerin detayları...

Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda adayların iki ayrı oturuma katılacaklarını belirten Saraç, "İlk oturumda adaylar temel yeterlilik testini alacaktır. Bu testte adayların muhakeme, akıl yürütme, mantıklı düşünme odaklı sözel ve sayısal becerileri yani Türkçeyi doğru kullanma, okuma, anlama, kavrama ve dil hakimiyetiyle temel matematiksel ilişkilerden yararlanmasının ölçülmesi amaçlanmaktadır." ifadelerini kullandı.




Saraç, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkçe ve Temel matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi (TYT), geçtiğimiz senelerde olduğu gibi, bu sınavda da Milli Eğitim Bakanlığımızın ortak müfredatına dayalı olacaktır. Bütün adayların bu birinci oturuma girmesi zorunludur. Birinci oturumdan sonra öğle arası verilecektir. 40 adet Türkçe ve 40 adet Matematik sorusundan oluşan Temel Yeterlilik Testi cumartesi günü sabah oturumunda gerçekleştirilecektir. Bu testin sonucu adayların Temel Yeterlilik Testi puanını belirleyecektir."

"Haziran ayının bir hafta sonu cumartesi günü yapılacak"

Prof. Dr. Saraç, öğleden sonraki ikinci oturumda adayların önceki yıllarda takip edilen usule uygun olarak lise müfredatına dahil yine bilgisinin esas alınacağını kaydederek, "Yükseköğretim Kurumları Sınavı, dil sınavı hariç haziran ayının bir hafta sonu cumartesi günü yapılacak, iki oturumlu bir sınavla gerçekleştirilecektir. Yabancı dil sınavı ise aynı hafta sonu pazar günü tek oturumda gerçekleştirilecektir." şeklinde konuştu.

"Sınav puan türleri 18'den 5'e indirildi"

Yükseköğretim Kurumları Sınavında, sınav puan türlerinin 18'den 5'e indirildiğini belirten Saraç, şöyle konuştu:

"Sınav beş hafta sonundan bir hafta sonuna çekilmiş, altı oturumdan üç oturuma indirilmiştir. Türk yükseköğretimi için çok önemli bir eşiği atlıyoruz. O değişiklik de temel yeterlilik puanının oluşturulması ve temel yeterlilik sınavıdır. Türkçe ve temel matematiğin merkezde olduğu temel yeterlilik esaslı bir değerlendirme artık söz konusu olacak."



Özel yetenekle öğrenci alan programlar

Saraç, özel yetenekle öğrenci alan programlarda geçen sene olduğu gibi baraj puanının bu yıl da aynı tutulduğunu dile getirerek, "Temel Yeterlilik Testi'ne giren ve Temel Yeterlilik Testi puanı en az 150 olan adaylar, özel yetenekle öğrenci alan lisans programlarını tercih edebileceklerdir." bilgisini verdi.

"Baraj puanlarında bir değişikliğe gidilmeyecek"

Temel Yeterlilik Testinin, önlisans ve lisans programlarının tercih edilebilmesi için yükseköğretime giriş baraj puanını belirleyeceğini ifade eden YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, "Bu sene geçen seneki önlisans ve lisans programlarının tercih edilebilmesi için gerekli baraj puanlarında bir değişikliğe gidilmeyecektir." dedi.


Önlisans programı tercihleri

Saraç, adayların bir önlisans programını tercih edebilmeleri için Temel Yeterlilik Testi puanının en az 150 olması gerektiğini söyleyerek, şunlara kaydetti:

Bunun altında puan alan adayların herhangi bir yükseköğretim programını tercih etme hakkı bulunmayacaktır. Temel yeterlilik puanları 180 ve üzeri olan adaylar ise lisans programlarını tercih etmeye hak kazanacaktır."

"Riski, mevcut sisteme göre çok daha az"

Saraç, Yükseköğretim Kurumları Sınavıyla ilgili, "Riski, mevcut sisteme göre çok daha az olan yeni bir sisteme geçiyoruz, öğrenci ve bu sınavı yönetenler açısından. Bunun için hiç vakit kaybetmeden bu sene uygulamaya başlıyoruz." dedi.

"Puanlar bir sonraki yıl için de geçerli olacak"

Prof. Dr. Saraç, Temel Yeterlilik Testi puanı 200 ve üzeri olan adayların bu puanlarının istedikleri takdirde bir sonraki yıl için de geçerli olacağını söyledi.

"Daha sade, yalın ve anlaşılabilir bir sisteme geçtik"

Saraç, "ÖSYM'deki hesaplamalardaki birtakım hataların olması biraz da bu sistemin karmaşık yapısıyla da ilişkili diye düşünüyoruz. Onun için daha sade, daha anlaşılır hatta bizim için de daha kolay anlatılabilir bir sisteme geçiyoruz.  Testlerin ağırlıklarını baktığımızda bunu görüyoruz, oturumların yayılışına baktığımızda bunu görüyoruz. Dolayısıyla daha sade, daha yalın, anlaşılabilir bir sisteme geçtiğimizi ifade edeyim. Bu daha çağdaş, yükseköğretimde ileri ülkelerde uygulanan bir sistemin bir kısmını buraya nakletmiş oluyoruz." ifadelerini kullandı.

"İkinci oturumda 4 test yer alacak"

İkinci oturumda Türk dili ve edebiyatı-coğrafya, sosyal bilimler, matematik ve fen bilimleri olmak üzere 4 test yer alacağını belirten Saraç, "Sorular geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sınavda da müfredata dayalı olacaktır." dedi.

Saraç, "Türkçe dil hakimiyeti, onu kullanma, okuduğunu anlama ve kavrama, muhakeme, bunları sorgulama burada ön planda. Matematikte de lisedeki ileri matematik konuları değil, daha temel bilgilerin sorgulanması önemli." şeklinde konuştu.

ÖSYS'DEN YGS VE LYS'YE ARDINDAN YKS'YE "ÜNİVERSİTE MARATONU

Cumhuriyet döneminde az sayıdaki lise mezunu 1960'lı yıllara gelinceye kadar istedikleri üniversitede istedikleri bölümde okuma şansı yakaladı. Az sayıda kişinin lise mezunu olduğu, bu nedenle isteyen kişinin istediği üniversite ve bölümde öğrenim görebildiği Cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne, üniversiteye öğrenci seçme sistemi dönemin ihtiyaçları doğrultusunda uğradığı değişimlerle bugünlere geldi.

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı internet sitesinden derlediği bilgilere göre, Cumhuriyet döneminde, 1960'lı yıllara gelinceye kadar lise mezunlarının sayısı az olduğu için pek çok fakülte, başvuran mezunların tamamını sınavsız kabul etti.

Zaman içinde kontenjanlarını aşan bir taleple karşılaşan fakülteler, seçme için başvuru sırasını dikkate alıp, ihtiyaç kadar adayı kabul ettikten sonra kayıtlarını durdurdu. O dönemde fakültede verilen eğitimin niteliği de dikkate alınarak, liselerin fen ya da edebiyat kolu mezunları kabul edildi, mezunlar lise bitirme derecesine göre sıralanarak üniversiteye girebildi.

Aradan geçen yıllarda lise mezunlarının artması ve lise dengi okul mezunlarına da yükseköğretime başvurma hakkı verilmesiyle kullanılan "seçme teknikleri" talebi karşılayamaz hale geldi. Bunun üzerine bazı fakülteler kendi amaçlarına uygun giriş sınavları düzenlemeye başlarken, öğrenciler sınavlara girebilmek için farklı şehirlere gitmek zorunda kaldı. Aynı gün ve saatlere rastlayan sınavlarda mezunların seçim yapmaktan başka çaresi yoktu. Bu durum, adaylar ve veliler açısından önemli sorunlara yol açtı.
Tek merkezden sınava 1974'te karar verildi

Üniversitelerarası Kurul, 1974 yılında üniversiteye giriş sınavlarının tek merkezden yapılmasına karar verdi. O yıllarda Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) adıyla düzenlenen seçme sistemi, 1974 ve 1975 yıllarında aynı gün sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumda, 1976-1980 yıllarında ise aynı günde ve bir oturumda uygulandı.

Bu dönemde yükseköğretim programlarına ilişkin tercihleri toplanan adaylar, puanları ve tercihlerine göre programlara merkezi olarak yerleştirildi.

Sınav, 1981 yılından itibaren ise iki basamaklı hale getirildi. İlk basamağı oluşturan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) nisan, ikinci basamağı oluşturan Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) ise haziran ayı içinde yapıldı. 1982 yılından itibaren ortaöğretim kurumlarından adayların diploma notları alınarak, bu notlar Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) adı altında belli ağırlıklarla sınav puanlarına eklendi.

Sınav sisteminde 1987 yılından itibaren yükseköğretim programları ile ilgili tercihlerini belli alanlarda toplayan adaylara, sınavda belli testleri cevaplama, diğerlerini cevaplamama olanağı tanındı.
İki basamaklı sınav 1999'da teke indirildi

ÖSS ve ÖYS olarak iki basamaklı gerçekleştirilen sınav, 1999 yılından itibaren ÖSS adı altında tek basamaklı hale getirildi. 1999 yılındaki değişiklikte önceki yıllarda uygulanan ÖSS'de herhangi bir değişiklik yapılmayıp, sınavda sorulara temel teşkil eden bilgilerde temel eğitim müfredatının üstüne çıkılmadı.

2006'da ÖSS'de yapılan değişiklikle sınavın bir basamakta uygulanmasına devam edildi ancak soruların bir kısmı önceki yıllarda olduğu gibi ÖSS tipinde, bir kısmı ise tüm lise müfredatı göz önünde tutularak hazırlandı.

Üniversiteye girişte 2010 yılından itibaren ise iki aşamalı yeni bir sisteme geçildi. Yeni ismi olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile adayların yükseköğretime geçiş için yeterliliği ölçüldü. Adayların bu sınavda aldıkları puan, nihai puanlarına yüzde 40 etki etti. Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) adı altında gerçekleştirilen ikinci aşamada ise açıköğretim dışındaki örgün lisans programlarına yerleştirmede esas alınacak başarı puanı belirlendi.

LYS, Matematik, Geometri Sınavı (LYS 1), Fen Bilimleri Sınavı (Fizik, Kimya, Biyoloji) (LYS 2), Türk Dili ve Edebiyatı, Coğrafya 1 Sınavı (LYS 3), Sosyal Bilimler Sınavı (Tarih, Coğrafya 2, Felsefe grubu) (LYS 4), Yabancı Dil Sınavı (LYS 5) olmak üzere beş alanda, haziran ayında iki hafta sonunda ve ayrı ayrı oturumlarda yapıldı.
Yeni sistemin adı YKS

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Temel ve Orta Öğretime Geçiş Sınavı'nın (TEOG) kaldırılması yönünde görüşünü dile getirmesinin ardından hızla çalışmalara başlayan Milli Eğitim Bakanlığı, TEOG'un ardından üniversite sınav sisteminin de yeniden ele alınmasıyla ilgili harekete geçti.

Yapılan düzenlemelerin ardından yeni sistem, 12 Ekim'de Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.

Buna göre, 2018-2019 eğitim yılında yapılacak yükseköğretime giriş sınavının yeni adı, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) oldu. İki oturumdan oluşacak yeni sınav sisteminde, adayların muhakeme, akıl yürütme, mantıklı düşünme odaklı sözel ve sayısal becerileri, yani Türkçeyi doğru kullanma, okuma, anlama, kavrama ve dil hakimiyetiyle temel matematiksel ilişkilerden yararlanmasının ölçülmesi amaçlanıyor.

Nihai puana yüzde 40 etki eden YGS, yeni halinde "Temel Yetenek Testi" (TYT) adı altında, sadece Türkçe ve Matematik derslerinden sorular içerecek. Bu testte 40 Türkçe ve 40 Temel Matematik sorusunu cevaplayacak adayların bu testte aldıkları puanın yüzde 40'ı, daha önce de olduğu gibi nihai puanlarına eklenecek.

Haziran ayı içinde belirlenecek bir cumartesi günü öğleden önce gerçekleştirilecek TYT'nin ardından, öğleden sonraki ikinci oturumda da YKS yapılacak. Yabancı dil sınavı ise aynı hafta sonu pazar günü tek oturumda tamamlanacak. Yeni sınav sisteminde öncekilerden farklı olarak, TYT'den 200 ve üzeri puan alan adaylar, bu puanla bir tercih yapmadıkları takdirde isterlerse sonraki yıl bu haklarını kullanabilecek.

YENİ SINAV SİSTEMİ İLE İLGİLİ ÖĞRENCİ YORUMLARI

Gamze Özge Çiftçi: Sözel öğrencisi olarak matematiğin merkezde olması dezavantajım, çalışmam altüst oldu. Soru sayılarının azaltılması kötü. Sayısalcıların Türkçe ile sorumlu tutulması da başarısızlık getirir.

Zeynep Kalanç: Hangi konular çıkacak net değil, kafam karışık, çalışamıyorum. 

Kader Okan: Haziranda yapılacak olması zaman açısından rahatlattı, ama bir günde sınav stres yaptırdı. Sözelciler matematik yaparken sayısalcılar da Türkçe yapmak zorunda olacak.

Ece Alim: Sözel tercihi yapacaksın ama yüzde 50 matematik çözeceksin. Meslek liseli matematik görmedi, nasıl yapacak?

Ahmet Ertaş: Tek sınav daha iyi derslere yoğunlaşacağız. Önceki sistemde sınavlar arasında süre olması olumsuzdu.