Suriye'deki iç savaşın ardından Esed rejiminin çökmesi, Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail'in İran ve diğer Orta Doğu ülkeleriyle yaşadığı gerilim ve çatışmalarla Türkiye'nin bölgesel ve küresel istikrarla güvenliği teşvik etmedeki rolü son yıllarda daha belirgin hale geldi.
Krizlerin çözümünün diplomasi ve diyalog yoluyla olduğunu savunan Türkiye, aynı zamanda sahip olduğu hava, kara ve deniz unsurlarıyla savunmada caydırıcı güç haline geldi.
Transatlantik uzmanları, Türkiye ile ABD arasındaki stratejik işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini savundu. Atlantic Council tarafından düzenlenen bir etkinlikte bir araya gelen uzmanlar, savunma işbirliğini ve stratejik ilişkileri ele aldı.
Uzmanlara göre Türkiye-ABD ilişkileri yeni bir döneme girerken en üst düzeyde diyalog ve işbirliğini artırma yönünde adımlar atılıyor.
Orta Doğu'daki devam eden çatışmalar ve Suriye'de yeni hükümetin ortaya çıkması gibi yeni fırsatlar, Türkiye'nin bu değişim döneminde ABD için çok önemli bir ortak olarak stratejik konumunu güçlendirdi.
NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki başarısını da gündeme getiren uzmanlar, savunma sanayiinde yükselen bir ihracatçı konumuna yükseldiğini vurguladı.
Türk İHA'larının Libya, Ukrayna ve Güney Kafkasya'daki başarısı da etkinlikte üzerinde durulan konulardan oldu.
Etkinliğe katılan eski büyükelçi ve generaller, Türkiye'nin coğrafi konumunun, askeri yeteneklerinin ve yenilikçi kapasitesinin ABD için ne kadar önemli olduğunu belirtti. Özellikle Türk ordusunun yüksek hazırlık seviyesinin bölgesel istikrara katkı sağladığına dikkat çekildi.
Etkinlik, ABD-Türkiye savunma ortaklığının bölgesel güvenlik sorunlarının üstesinden gelmek için kritik önem taşıdığı mesajıyla sona erdi.