Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında 13 Haziran’da başlayacak 12 aylık yeni dönemde Gümrük Birliği’nin yenilenmesi, vize serbestisi ve ekonomik anlaşmalar başta olmak üzere bir dizi görüşme trafiği başlayacak. 2020-2026 bütçesini oluşturacak AB’den gelen ilk işaretler Türkiye’nin tam üyeliği için gereken 40-45 milyar Euro’luk kısmın ayrılmayacağına yönelik olurken, AB uzmanı Dr. Can Baydarol geleceği belirsiz AB’nin yerine yeni bir mekanizmanın kurulacağını söyledi.
ÇALIŞMALAR BAŞLAR
Baydarol “AB hem güvenlik hem de ekonomik konularda Türkiye ile bir iş birliğine gitmez ise uzun süre dağılmadan kalamayacağını biliyor. Son dönemde AB’de yaşanan ayrılık sinyalleri de gösteriyor ki AB’nin güçlü oyuncuları ile Türkiye’nin de yer alacağı yeni bir birliğin kurulması çalışmaları başlayacak” dedi. AB’deki ayrılığın İngiltere’deki Brexit ile kaçınılmaz olarak başladığını ifade eden Baydarol “AB bütçe yapıyor ama Türkiye’ye yönelik gerekli pay yok. Bu ‘Türkiye’yi 2026’ya kadar AB’nin tam üyesi olarak görmek istemiyorum’ demek. Fakat AB’nin bunu uygulayacak bir gücü de yok. Esasında AB’nin bugün iki temel sorunu var: Biri güvenlik hem Suriyeli mülteciler için Türkiye, AB için olmazsa olmaz bir ülke” diye konuştu.
YOL AYRIMINDALAR
AB’nin ikinci sorunun enerji olduğunu belirten Baydarol “Türkiye, enerji koridorlarında yer alıyor. Ve Türkiye ile uyumsuzluk demek bu enerji koridorundan yararlanamamak anlamını taşıyor. Türkiye’de 17 bin yabancı yatırımcının yüzde 70’li AB vatandaşı. Türkiye ekonomisinin kötü olması da onları doğrudan etkiliyor. Bu açıdan AB bir yol ayrımında” dedi.
TÜRKİYESİZ AB 21. YÜZYILDA CAZİP OLMAZ
Almanya’nın Yunanistan kriziyle AB’ye uyguladığı kemer sıkma politikasının sağ partilerin yükselişini getirdiğini belirten Baydarol “Ekonomi düzelse de AB’den çıkma fikrini nasıl uzaklaştıracaklarına dair bir planları yok. Türkiye’nin uygulaması zor kriterleri koyduğu bir birlik olmak yerine Almanya, Fransa gibi birkaç güçlü AB ülkesinin daha yer aldığı yeni bir birlik de uzak değil. Bu birlik Türkiye’nin doğrudan karar mekanizmasında olduğu bir yapı yeni bir AB anlamını taşıyor. Türkiyesiz bir AB 21. yüzyılda çok da cazip olmayacaktır” dedi.
GÜMRÜK BİRLİĞİ YENİLENMELİ
Türk-Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Başkanı Prof. Faruk Şen, AB’nin Türkiye’yi tam üye kabul etmemek için bu yılki bütçesinden gerekli payı ayırmak istemediğini belirterek, “AB’nin bir ikilemi var: Türkiye’yi dışlasa mı daha iyi olur, yoksa AB Türkiye’yi içine alırsa mı başarılı olur? Türkiye’yi ciddi bir şekilde kontrol altına almak için AB’nin Türkiye’yi tam üye yapması lazım” dedi. Gümrük Birliği’nden Türkiye’ye doğan zararın 190 milyar Euro olduğunu anlatan Şen “Gümrük Birliği’nin 2019 yılına kadar güncellenmesi, Türkiye’nin önünü kesen maddelerin değişmesi ve Gümrük Birliği’nin karar mekanizmasında Türkiye’nin de yer alması gerekiyor” diye konuştu.