8 Mayıs 2024 Çarşamba / 1 Zilkade 1445

Halil Reçber: Ekonomik suikast timi Brezilya planıyla bize saldırıyor

Dolardaki yükselişi değerlendiren araştırma direktörü Halil Reçber, Brezilya ile Türkiye'deki ekonomik hareketliliğin benzerliğine dikkat çekti.

4 Aralık 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Halil Reçber: Ekonomik suikast timi Brezilya planıyla bize saldırıyor

Gezi, 17/25 Aralık, 15 Temmuz derken Türkiye 2013’ten bu yana sayısız travma atlattı. Şimdi gündemde ekonomi var. Dolar rekor üstüne rekor kırıyor. Akşam'dan Şenay Köşdere'ye konuşan Halil Reçber durumu "Brezilya Türkiye korelasyonuyla" açıklıyor; "Ekonomik suikast timi iş başında. Bunları Brezilya da yaşadı. Onlar yenildi, Türkiye direniyor” diye özetliyor. 

Işık FX Araştırma Direktörü Halil Reçber'in yıllardır dikkat çektiği bir korelasyon var; Brezilya - Türkiye korelasyonu. Reçber, bu anlatmak için iki ülkenin ekonomik grafiklerini üst üste koyuyor. Ortaya gerçekten şaşırtıcı bir tablo çıkıyor. Brezilya’da para piyasalarında ne olmuşsa, bir süre sonra Türkiye’de benzer bir seyir gözleniyor. Geçen yıl yaz aylarında Reçber’le görüştüğümüzde dolar henüz 2.70’lerdeydi. Reçber, ‘Brezilya’da dolar 3.60, Brezilya modeline göre 2016 Türkiye’de doların yılı olabilir’ öngörüsünde bulunmuştu. 3.60 seviyesi görülmese de o dönem için ‘sürpriz’ sayılabilecek 3.50 aşıldı bile. Peki şimdi durum ne, bundan sonra ne olacak... Niçin başka bir ülkeyle değil, Brezilya’yla bu kadar benzeşiyoruz… Reçber’e göre hepsinin açıklaması, küresel para baronlarında gizli. Senaryoyu onlar yazıyor, gelişmekte olan ülkeler istemese de oynuyor. Reçber, “Bu senaryolar Brezilya’da Hindistan’da tuttu. Yönetim değişti. Ama bu kez Türkiye’de planlar tutmadı. Türkiye direniyor. Yaşadıklarımız bunun sancısı” diyor. 

1929 BUHRANINDAN DAHA AĞIR

Yaşadığımız bir dünya krizi mi?

Dünya 1929 buhranından daha ağır bir dönem yaşıyor. Avrupa can çekişiyor. Dünya tarihinde görülmemiş bir borç stoğu var. AB’de borç oranı yüzde 100’e yaklaştı. İtalya’nın referanduma gitme sebebi de bu. Para da basamıyor. Onun için İngiltere’den sonra İtlaya da AB’den çıkar, sonra da çözülmeler gelir. AB'ye çok ömür biçmiyorum.

Türkiye’nin durumu nedir?

Türkiye daha rahat. Çünkü borçluluk oranı yüzde 50’ler civarında. Bugün AB tekrar kurulsa Maastricht kriterlerini en fazla 5 ülke geçebilir. Bunlardan biri de Türkiye olur. OECD en son Türkiye’nin büyümesine yönelik bir revizede bulundu, rakamı 3.9’dan 2.9’a indirdi ama dünyaya bakınca 2.9 iyi bir oran.

Bir tarafta da dolardaki sert hareketler? 

Dolar son 6 ayda yüzde 12 değer kazandı. Bizde ise son dönemde biraz daha hızlandı bu yükseliş. Bu oranın bizde daha yüksek olmasının nedeni geçen yıl TL’nin pozitif ayrışması. O dönem Türkiye stabilken bir çok ülke dolar karşısında değer kaybetmişti. Ama aslında dolardan çok daha büyük bir sorunumuz var; o da enflasyon. 

BREZİLYA'DA NEYSE BİZDE DE O OLUYOR

Brezilya Türkiye korelasyonundan bahsediyorsunuz. Nasıl bir korelasyon bu?

13-14 yıldır Brezilya’yı takip ederim. Pek çok konuda da iki ülke arısında büyük benzerlikler var. Onlar ne yaşıyorsa bizde 1 yıl içinde benzer bir tablo oluşuyor. 2011'de 1 dolar 1.5 Brezilya Reali’ydi. TL de aynı değerdeydi. 2013’e geldiğimizde real 2 TL’ye çıktı. Biz de Gezi'yle birlikte 2 TL’ye çıktık. Sonra enteresan bir el devreye girdi. Petrol şirketi Petrovnas’la ilgili iddialar ortaya atıldı. Real hızlı bir şekilde değer kaybetmeye başladı, 2014’e geldiğimizde real dolar karşısında 3 seviyesine kadar düştü. 2015’te ise 4.20’yi gördü. Bu süreçte Brezilya ne yaşadıysa, biz de yaşadık, yaşıyoruz.

2013'ten bu yana düşüşte

Halil Reçber, "Brezilya 5 yıldır dışarıdan müdahalelerle dizayn edilmeye çalışılıyor. 2013'te bunun için yolsuzluk iddiaları kullanıldı ve sokak hareketleri başladı. Ülkenin kredi notu düşürülerek yabancı sermaye akışı kesildi. Brezilya Borsası böylece uzun düşüşe geçti" dedi.

‘ÜST AKIL’ ÇALIŞIYOR

Bu Brezilya Türkiye benzerliğinin nasıl bir açıklaması olabilir?

2008’den sonra gelişmekte olan ülkeler üzerinde bir takım senaryolar yazıldığını düşünüyorum. ‘Üst akıl’ dediğimiz mekanizma seçmiş oldukları belli ülkeler üzerinde bu senaryoları uygulamaya çalışıyorlar. Bu ülkelerin başında ise Brezilya, Türkiye, Hindistan, Malezya geliyor. Mesela Hindistan’da Amerika’nın istemediği bir yönetim vardı. Çok uğraşıldı bu ülkeyle ve sonuçta Amerika’nın istediği bir yönetim geldi. Şu anda Hindistan stabil bir döneme girdi. Malezya’da da benzer şeyler oldu. 

Kimdir bu üst akıl ve niçin yazılıyor bu senaryolar?

Üst akıl dediğimiz aslında küresel para baronları. Bunlar da bir takım ailelerden oluşuyor. Sonuçta FED’in (Amerika Merkez Bankası) bile Amerika’nın bir kamu kurumu olmadığını, sahiplerinin olduğunu biliyoruz. Burada hedef tabii ki dünyadaki büyük paranın hükümranlığını devam ettirmesi. Oradan Ortadoğu’ya bir enerji denizi olarak bakılıyor. Ne kadar istikrarsızlık olursa, bu durum Batılı ülkelerin o kadar işine geliyor. Kaos sayesinde bölgeyi istedikleri gibi kontrol edebiliyorlar.

2018'den sonra önümüz açık

Peki ne olacak bundan sonra?

2004-2008 yılları arasında dünyada bir likidite bolluğu vardı, şimdi dolar geri toplanıyor. Bu doların geri çağrılması noktasında ayakta kalan ülkeler, direnebilen ülkeler büyük ihtimalle 2018’den sonra çok rahatlayacak. Türkiye de 2018 sonrası ciddi bir ivme kazanacak diye düşünüyorum. Ama daha önce de söylediğim gibi önce mutlaka enflasyonu yenmemiz gerekiyor.

Altında yeni rekorlar gelebilir

Yatırımcı 2017’yi merak ediyor. Borsa, faiz, altın cephesinde nasıl beklentiler?

Şunu mutlaka söylemeliyim ki kimse dolarla borçlanmasın. Büyümeler düşmeye başladığında borsa da ister istemez düşmeye başlıyor. Altının 2016 trendine baktığımızda ise son 4 yılın en güçlü altın hareketini görüyoruz. Eğer Avrupa’daki sıkıntıları göz önünde bulunduracak olursak dünyada altına yönelik güvenli liman ihtimali tekrar gündeme gelebilir, yeni rekorlar kırılabilir.

YÜZDE 20 PRİM POTANSİYELİ VAR

Herkes doları merak ediyor… Yükselir mi daha?

Dünyada bir dolar hareketi var, kolay kolay kimse bunun karşısında duramaz. Doların birçok para birimi karşısında yüzde 20 civarında prim potansiyeli var. Euro’nun da dolar karşısında yüzde 20 düşüş potansiyeli var. Trump’un açıklamaları da çok önemli, ‘içimize döneceğiz, büyümeyi 2 katına çıkartacağız’ dedi. Bu açıklama ister istemez Amerikan dolarına talep çekti.