3 Haziran 2025 Salı / 7 ZilHicce 1446

Harcamalar 100 milyar dolara yaklaştı! Cevdet Yılmaz: Gelecek sene bu yükümüz hafiflemiş olacak

11 aydır kesintisiz yıllık enflasyon oranının azaldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 'Bizim beklentimiz bu 12 ay üst üste düşüşün devam etmesi yönünde. Bu da yıl sonunda bizi 20'li rakamlara taşıyacak.' dedi. Bu dönemde Türkiye'nin 6 Şubat depremlerinin yaralarını da sarmaya devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, 'Bu sene sonuna geldiğimizde 100 milyar doları geçmiş olacak ama 450 bin konutu da teslim etmiş olacağız. Gelecek sene, bu yükümüz oldukça hafiflemiş olacak. Son üç yıldır gerçekten çok ağır bir yük.' ifadelerini kullandı.

AA1 Haziran 2025 Pazar 14:07 - Güncelleme:
Harcamalar 100 milyar dolara yaklaştı! Cevdet Yılmaz: Gelecek sene bu yükümüz hafiflemiş olacak

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kanal 7 televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bir soru üzerine, "Terörsüz Türkiye" sürecinin, ülkenin geleceği ve "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun hayata geçirilmesi için çok önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye'nin küresel düzeyde çok daha etkin bir güç haline gelmesi gerektiğini söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sürece yönelik yaptığı çağrı sonucu yeni bir atmosfer oluştuğunu ifade eden Yılmaz, "Şu anda yeni ve çok önemli bir aşamadayız. An itibarıyla bu aşama olması gerektiği gibi mecrasında yürüyor. Herhangi bir aksama, duraksama söz konusu değil. Şu anda en önemli gündemimiz, bu silahların fiilen sahada bırakılması, örgütün feshinin uygulamaya geçmesi ve bunun da çeşitli mekanizmalarla takip edilerek teyit edilmesi. Bunu da yapacak kurumlarımız belli." açıklamasında bulundu.

Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin uzun yıllardır terörün gölgesinde yaşamak durumunda kaldığını belirterek, "Terör nedeniyle demokratik standartlarımızda aksamalar, kısıtlar yaşadık. Kalkınma, ekonomik süreçlerimiz terörden çok darbe yedi. Şimdi, 'Kalıcı olarak bu ağırlıktan Türkiye kurtulsun, birlik içerisinde bütün farklılıklara saygının gösterildiği, demokratik standartların yükseldiği, kalkınma standartlarının yükseldiği bir ortamda güçlü bir şekilde yolumuza devam edelim' diyoruz. Birtakım emperyalist, dış güçlerin bizi birbirimize düşürme, çatıştırma ve bunun üzerinden bölgeyi ve kaynaklarını da kontrol etme planlarını boşa çıkartalım istiyoruz." diye konuştu.

- "KAPSAMLI BİR PAKETTEN BAHSEDİYORUZ"

Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle ilgili soruyu yanıtlayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bir cezasızlık algısı var toplumda. Belli suçlarda da vatandaşlarımız haklı, 2 yıl ceza alıyor ama bir gün bile cezaevine girmiyor. En azından belli bir süre bir cezaevine girmesi caydırıcılık açısından çok daha etkili olur diye inandığımız için bu düzenlemeler yapılıyor. Trafikle ilgili çok ciddi düzenlemeler var. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve hastalar için infaz kanunlarında çok önemli düzenlemeler yapılıyor. Kapsamlı bir paketten bahsediyoruz ve olumlu adımlar olduğunu ifade edebiliriz."

Yılmaz, başka bir soru üzerine terör örgütü PKK'nın silah bırakmasının "herhangi bir şarta bağlı olmadığını" dile getirerek, "Silahlar bırakıldığında, teyit edildiğinde bu Türkiye'de yepyeni bir demokratik atmosfer doğuracaktır. Terörün gölgesinden kurtulmuş siyasette, başta DEM Parti başta olmak üzere birçok parti her türlü konuda fikirlerini ortaya koyacaktır." görüşünü savundu.

- "TÜRKİYE ARTIK SİVİL BİR ANAYASAYI HAK EDİYOR"

Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin de Yılmaz, anayasa konusunun uzun yıllar Türkiye'nin gündeminde olduğunu, Türkiye'nin bu konuyu artık başarması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye'nin, şu anda askeri darbelerden sonra oluşan anayasalarla yönetilen bir ülke olduğunu anımsatan Yılmaz, "Türkiye, artık sivil bir anayasayı hak ediyor. Darbe dönemlerinde hazırlanmış bir anayasanın utancından kurtulmayı hak ediyor. Uluslararası anlamda da içeride de bu bence çok önemli." ifadesini kullandı.

Anayasanın sadece bir partinin, bir grubun, bir kesimin işi olmadığını belirten Yılmaz, anayasanın toplumsal mutabakat olması nedeniyle en geniş toplumsal kesimlerin desteğiyle yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Anayasa Komisyonu olarak kendi çalışma yöntemlerini belirleyeceklerini aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çalışmalarımız bayram sonrasında daha yoğunlaşacak. Oturup sadece kendi içimizde konuşarak bu çalışmaları sürdürmeyeceğiz. Bu bir heyet, siyasi olarak, hukuki olarak genel anlamda bu sürece vaziyet edecek bir heyet. Türkiye'nin de bir birikimi var. Bugüne kadar yapılmış çok çeşitli çalışmalar var. Hepsini değerlendireceğiz. Elimizden geldiğince bütün bu girdileri önümüze koyarak istişarelerle, teknik çalışmalarla bu süreci devam ettireceğiz. Ana muhalefet başta olmak üzere diğer partilerden de aynı çabayı bekliyoruz."

Yılmaz, Anayasa Komisyonu ekibinin ağırlıklı olarak hukukçulardan oluştuğunu, heyetin içerisinde siyasetçilerin de yer aldığını hatırlattı.

- ENFLASYONLA MÜCADELE

"Ekonomideki tablo sizi rahatsız ediyor mu?" sorusu üzerine Yılmaz, enflasyon meselesinin şu anda vatandaşın birinci sorunu olduğunu, dolayısıyla bu meseleye yoğunlaştıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, geçen yıl mayıs ayından itibaren düşüş sürecinin başladığını, 11 aydır kesintisiz yıllık enflasyon oranının azaldığını anlatarak, "Bizim beklentimiz bu 12 ay üst üste düşüşün devam etmesi yönünde. Bu da yıl sonunda bizi 20'li rakamlara taşıyacak." dedi.

Enflasyonda iyiye gidildiği değerlendirmesinde bulunan Yılmaz, kararlı bir şekilde Orta Vadeli Program'ı hayata geçirdiklerini, bundan kimsenin endişesi olmaması gerektiğini vurguladı.

Yılmaz, "Faizler yükseldi. Merkez Bankası tekrar faiz düşürme trendine girecek mi?" sorusu üzerine ise mart ve nisan ayında yaşanan süreçleri iki farklı kategoride değerlendirmek gerektiğini belirtti.

Yolsuzluk soruşturmasında tutuklanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile ilgili yaşananların vesile kılınarak ve kutuplaştırıcı siyaset izlenerek sokakların karıştığı yönünde görüşünü bildiren Yılmaz, "Marjinal birtakım grupların sokaklara inmesi, Türkiye'de Gezi benzeri uzun süreli güvenlik problemi olacak algısının oluşturulması, yabancıları ürküten mesele oldu. Ama onun da geçerli olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Esas etki güvenlik meselesi." diye konuştu.

Yılmaz, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2 Nisan'da diğer ülkelere yönelik açıkladığı gümrük tarifelerinin ardından yaşanan belirsizliğin, tüm dünyayı etkilediğini vurgulayarak, bunun, gelişmekte olan ülkelerin risk primini yükselttiğini ve Türkiye'de de bu etkinin görüldüğünü anımsattı.

Finansal piyasaların normalleşme trendine girdiğini belirten Yılmaz, şunları söyledi:

"Finansal piyasalar açısından 1-2 ay içinde daha normal şartlara dönüleceğine inanıyorum. Bu müzakere sürecindeki belirsizliklerin azalmasıyla özellikle Çin ve Avrupa Birliği'nin, Trump tarifeleri ve yeni korumacılık karşısında alacakları pozisyonlar netleştikçe risk primlerinin de belirsizliklerin de azalacağına inanıyorum. Şu anda küresel düzeyde korumacılık savaşlarının yükseldiği, belirsizliğin arttığı, büyüme perspektifinin maalesef zayıfladığı bir ortamda istikrar ve büyüme programımızı uyguluyoruz. Kolay bir dönem değil."

Bu dönemde Türkiye'nin 6 Şubat depremlerinin yaralarını da sarmaya devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, "Ciddi bütçeler ayırıyoruz. Yılda ortalama 35 milyar dolar civarında para harcıyoruz. Deprem bitince her şey bitti gibi bir algı oluşuyor. Bu sene sonuna geldiğimizde 100 milyar doları geçmiş olacak ama 450 bin konutu da teslim etmiş olacağız." diye konuştu.

- "GELECEK SENE YÜKÜMÜZ OLDUKÇA HAFİFLEMİŞ OLACAK"

Yılmaz, altyapı ve üstyapılarıyla birlikte 11 şehri geleceğe çok daha dirençli şekilde hazırladıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Gelecek sene, bu yükümüz oldukça hafiflemiş olacak. Son üç yıldır gerçekten çok ağır bir yük. 'En gelişmiş' diyeceğimiz ekonomiler için bile çok ağır bir faturayı hep birlikte ödüyoruz. Bunu nasıl başarıyoruz? Siyasi istikrarla, güçlü liderlikle, doğru politikalarla bütçemizi 20 yıldır iyi yönetmenin sağladığı zeminle, güçlü temellerle bunu başarıyoruz. Türkiye Allah korusun, bu depreme siyasi istikrarsızlıklarla, zayıf yönetimlerle yakalanmış olsaydı bugün çok daha farklı bir manzarayla karşı karşıya olurduk. Bunu Türkiye başarıyor. Bütün bu dünyanın zor şartlarına, bölgemizin zor şartlarına rağmen çok büyük yeniden yapılanmayı gerçekleştiriyoruz. Dünyanın şu anda en büyük şantiyesi bizim deprem bölgemiz. Sadece evler değil, şehir altyapıları, hastaneler, okullar, enerji hatları, her şeyiyle yepyeni bir ortam oluşturuyoruz. Bütün bunlarla birlikte deprem bölgesini ihya ediyoruz."

- "19 ÇEYREKTİR KESİNTİSİZ BÜYÜYORUZ"

İşsizlik verileriyle ilgili soruya Yılmaz, "Önümüzdeki perspektifte Türkiye fiyat istikrarını sağlamış bir ülke olarak sürdürülebilir, sağlıklı büyümede yoluna devam edecektir. İhracatımız 265 milyar dolara geldi. Büyümede, 19 çeyrektir kesintisiz büyüyoruz. İşsizlik oranında ise 20 aydır aşağı yukarı tek taneli rakamlardayız. İşsizlik biraz arttı, doğrudur. Mevsimsel koşulların da etkisi var. Sanayiden belli oranlarda kaynaklanan etkiler de var." yanıtını verdi.

Türkiye'nin istihdamı artırıcı politikalar izlediğini vurgulayan Yılmaz, aile odaklı sosyal desteklerin kapsamının da genişletileceğini belirtti.

İŞKUR'un sunduğu yeni programlar ile işsizlikte önemli mesafeler katedildiğini bildiren Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı işbirliğinde meslek okullarının yeniden yapılandırıldığını söyledi.

Kadın istihdamına da değinen Yılmaz, yeni çalışma modellerinin özellikle kadınların hem aile hem iş hayatını dengelemesini sağlayacak biçimde dizayn edildiğini belirtti.

Yılmaz, "Kadınlar ev hayatı ile iş hayatı arasında tercih yapmaya zorlanmamalı. İkisini aynı anda yapmak istiyorlarsa yapabilmelerine imkan sağlayacak çalışma modelleri olmalı. Çok kapsamlı bir alan, üzerinde detaylı çalışılmalı." ifadelerini kullandı.

Yeni kurulan Nüfus Politikaları Kurulu hakkında da bilgi veren Yılmaz, haziran ayında kurulun yeniden toplanacağını bildirdi.

- "TÜRKİYE, İSTİKRARI SAĞLAYAN BİR GÜÇ KONUMUNDA"

Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuğuna da değinen Yılmaz, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanı'mızın Ukrayna-Rusya savaşında ne kadar isabetli bir tutum belirlendiğini bir kez daha görmüş olduk. İlk başlarda bizi taraf tutmaya zorlayan içeriden ve dışarıdan epeyce çevre vardı. Ukrayna'nın uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını destekledik. Diğer taraftan iki ülkeyle de liderler düzeyinde tüm iletişim kanalları açık tutuldu. Türkiye, bunun faydasını görüyor."

Dünyanın önünde iki yol olduğunu, birinin savaşmak, diğerinin de diplomasiyle sorunları çözmek olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Türkiye, çatışmaların yoğunlaştığı bir dünyada istikrarı, çözümü, barışı sağlayan bir güç konumunda." dedi.

Orta Doğu'daki gelişmeler ve Gazze'deki insani krize de dikkati çeken Yılmaz, "İsrail'in yürüttüğü soykırım politikasına karşı uluslararası baskının artması gerekiyor. Türkiye, mazlum Filistin halkının yanında durmaya devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Suriye ve Orta Doğu konusunda ABD ile anlaşma sağlayıp sağlamadığına yönelik de konuşan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Türkiye kendi gündemine hakim bir ülke. Bölgesinin huzuru neyi gerektiriyorsa onu yapan bir ülke. ABD, Rusya ve diğer ülkelerde iletişim kanalları açık bir ülkeyiz. ABD ile NATO'da müttefik iki ülke konumundayız. Sayın Trump ile Sayın Cumhurbaşkanı'mızın çok olumlu bir diyaloğa sahip olduğunu biliyoruz. Türkiye milli menfaatleri çerçevesinde her türlü işbirliğini masasında tutan ülke konumunda. Netanyahu hükümeti ise istikrarı bozucu bir çaba içerisinde. İstikrar arayanlarla istikrarsızlıktan, kavgadan medet umanlar arasında mücadele var. Dileğimiz Gazze'deki savaşın bir an önce sona ermesi."

- "HERKES TRAFİKTE DİKKATLİ OLSUN, KURALLARA UYALIM"

Program devam ederken Bingöl'de 4,4 büyüklüğünde deprem meydana geldiği haberini alan Yılmaz, "Cenabı Allah tüm vatandaşlarımızı afetlerden korusun. Bingöl geçmişte ciddi dönüşümler geçirdi, depreme en hazırlıklı illerimizden biri." dedi.

Yılmaz, yaklaşan Kurban Bayramı dolayısıyla vatandaşlara ibadetlerinin kabul olmasını, sevdikleriyle huzurlu ve sağlıklı bir bayram geçirmelerini dileyerek, "Herkes trafikte dikkatli olsun, kurallara uyalım." çağrısı yaptı.