26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Şehirler, olası depreme TOKİİ ile hazırlanıyor

17 Ağustos’taki yıkımı bir daha yaşamamak için kentsel dönüşüm çalışmaları tüm hızla sürüyor. Bu çerçevede büyük görev üstelenen TOKİ, bugüne kadar 286 bin konutluk kentsel dönüşüm yaptı.

17 Ağustos 2017 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Şehirler, olası depreme TOKİİ ile hazırlanıyor

Toplu Konut İdaresi Başkanı Ergün Turan, 17 Ağustos Marmara Depremi’nde yaşanan ağır tabloyu tekrar yaşamamak için birçok bölgede kentsel dönüşüm projesi yürütüklerini söyledi. Turan, üzerinden 18 yıl geçen 17 Ağustos Marmara Depremi’nde 300 bini aşkın konutun yıkıldığını anımsattı. 

286 BİN KONUT

Bu ağır tablonun tekrar yaşanmaması adına, on binlerce konutu yenilemek için çalıştıklarını belirten Turan, şöyle konuştu: “Topraklarının yüzde 70’inden fazlası 1. ve 2. derece deprem bölgesi olan ülkemizde, olası can kayıplarının önlenmesi açısından en önemli argümanlardan biri kentsel dönüşümdür. Bu sürecin yürütülmesinde en aktif kurum olarak hizmet veriyoruz. Yerel yönetimlerimizle işbirliği içinde ülke genelinde toplam 72 milyon 500 bin metrekarelik alanda kentsel dönüşüm çalışması yapıyoruz. 17 Ağustos Marmara Depremi’nde yaşadığımız bu ağır tabloyu tekrar yaşamamak adına, 286 bin 500 konutluk 191 kentsel dönüşüm projesi yürütüyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmaları ile şehirlerimizi sağlıklı ve hızlı bir şekilde deprem ve afetlere karşı hazırlıyoruz.” Afetlere karşı riskli ve yapı ömrünü tamamlamış konut stokunu yenilediklerini vurgulayan Turan, “Bugüne kadar dönüşüm alanlarında ikamet eden 1 milyondan fazla vatandaşımıza, yenilediğimiz konutlar ile güvenli yapılarda güvenli yaşam imkanı sunuyoruz. Başlattığımız kentsel dönüşüm projelerimiz içerisinde yer alan 68 bin 254 konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettik” ifadelerini kullandı. Turan, İdare olarak kentsel dönüşüm alanında tüm paydaşların farklı bir bilinç ile konuya yaklaşmaları gerektiğini belirterek, mevcut depremsellik ve yapı stoku dikkate alındığında, dönüşümün tümüyle zorunluluk olduğunu vurguladı. TOKİ üretimlerinin yüzde 36’lık önemli bölümünün 1’inci dereceden 5’inci derece deprem kuşakları öncelikli olacak şekilde projelendirildiğini kaydeden Başkan Turan, TOKİ’nin sahada özellikle vatandaşlarla irtibat içinde etkin bir süreç yürüttüğünü söyledi.

TOKİ’den 38 bin afet konutu

Türkiye’de, farklı dönemlerde yaşanan depremlerde zarar gören vatandaşların acil barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla sosyal konutun yanı sıra afet bölgesi konut üretimlerinde de aktif çalışma yürüttüklerini vurgulayan Turan “İdaremiz doğal afetlerden zarar gören bölgelerde konut inşasına ve alt yapı düzenlemelerine 1992 yılında yaşanan Erzincan depremi ile başladı. 2017 yılına kadar Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde ve yurt dışında 132 proje kapsamında 37 bin 734 afet konutu inşa ettik. Yurt dışında afete maruz kalan ülkelerde 4 bin 620 konutun yanı sıra hastane, okul gibi farklı ihtiyaçlara yanıt veren sosyal tesisler yaptık.” dedi.

Deprem sigortasında yol yarılandı

Deprem kuşağında yer alan ve depremin yıkıcı etkilerini geçmişte derinden yaşayan Türkiye’de, günümüzde her 2 konuttan 1’i zorunlu deprem sigortası (ZDS) kapsamında bulunuyor. Bugün dakikada 15 kişi ZDS yaptırırken, evinizi günlük sadece 50 kuruşa depreme karşı sigortalamak mümkün. DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı “Olası bir deprem durumunda hasarların tazminini gerçekleştirecek yapıya sahip olmamızın yanı sıra operasyonel süreci yönetmek için de devlet kurumlarıyla iş birlikleri geliştirmeye devam ediyoruz” dedi. Kayacı “Şu anda Düzce’de yüzde 84, Bolu’da yüzde 75, Yalova’da yüzde 74, Tekirdağ ve Sakarya’da yüzde 69, İstanbul ve Marmara bölgesindeki yüzde 55’lik yüksek sigortalılık oranlarına ulaşan başarılı bir portföyden söz etmekteyiz. Ancak elbette ki nihai hedefimiz, tüm konutların ZDS ile teminat altında olması” dedi. DASK’ın verilerine göre, bölgesel olarak incelendiğinde Marmara yüzde 55’lik sigortalılık oranı ile ilk sırada yer alırken, Marmara Bölgesi’ni yüzde 44 ile İç Anadolu, yüzde 43 ile Ege, yüzde 38 ile Akdeniz, yüzde 37 ile Karadeniz, yüzde 35 ile Doğu Anadolu ve yüzde 32 ile Güney Doğu Anadolu bölgeleri takip ediyor.

Depremin son 100 yıllık faturası 100 milyar dolar

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Türkiye’de son yüz yılda 6 ve üzeri büyüklükte 56 deprem yaşandığını, yüz bine yakın kişinin bu depremlerde hayatını kaybettiğini belirterek, “Farklı matematik yaklaşımlarıyla, farklı senaryolarla farklı rakamlar elde ediliyor ama burada da 100 milyar dolar belki daha üstünde finansal kayıp yaşadığımız da bir gerçek.” dedi. Akdağ, AFAD’da düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin deprem kuşağı bir ülke olduğu gerçeğinin artık herkes tarafından idrak edildiğini söyledi. Akdağ, afet riskinin azaltılması ve farkındalığın arttırılması konusunun, kısa dönem tedbirler ve acil durum kadar önemli olduğunu belirterek, “17 Ağustos itibarıyla 1999’da 18 bin 373 can kaybının 48 bin 901 yaralımızın olduğu çok ağır bir deprem geçirdik ve 547 bin bina o zaman bundan etkilendi. Ağır, orta, az hasarlı yıkık bina sayımız 113 bin olarak belirlenmişti” ifadesini kullandı. Bu konuda hızlı adımlar atmaya mecbur olduklarının altını çizen Akdağ, deprem konusunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın çok hassas olduğuna, ekonomi yönetiminin de bu konuya finans sağlamak ve kaynakları geliştirme hususunda çok açık davrandığına dikkati çekti. Bir kaç sene içerisinde bu iyileşmeyi süratle yapabileceklerini dile getiren Akdağ, belediyelerin de üzerine düşen bir çok görev olduğuna işaret etti.      

2018’de dönüşüme 15 milyar kaynak

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Feyzullah Yetgin, kentsel dönüşümün hızlanmasının önündeki en büyük engel olan kaynak sorununu çözmek için yeni adımların atılmasının sektöre moral verdiğini söyledi. Hükümetin ilk etapta yurt dışından ve İller Bankası’ndan bulduğu kaynakla 5 yılda sektöre 75 milyar liralık bir kaynak ayırmasının planlandığına değinen Yetgin, “Proje hayata geçerse 2018 yılında dönüşüm için aktarılacak kaynak 15 milyar lira olacak. Ölçek ve lokasyona göre kamunun desteği olmadan dönüşümün olmayacağı alanlar var. Bu anlamda devletin bu yaklaşımı deprem riskiyle karşı karşıya olan şehirlerimizdeki dönüşümün sağlıklı ve hızlı bir şekilde yapılmasına büyük fayda sağlayacaktır” ifadelerini kullandı. Yetgin vazgeçilmez bir zorunluluk olarak gördükleri kentsel dönüşüm sürecinin toplumun yaşam kalitesini yükseltecek bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Feyzullah Yetgin, “Unutmamamız gerekir ki insanları deprem değil binalar öldürüyor. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde depreme hazırlıklı olmak için güvenli ve kaliteli yapılaşma anlayışıyla hareket etmeliyiz” dedi.

Kentsel dönüşüm 2017’de hızlandı

Yıkım Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bulut, “Depreme tam olarak hazırız diyemeyiz ama kentsel dönüşümde faaliyetler çok hızlı şekilde ilerliyor” dedi. Yıkım Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Bulut, Marmara depreminden bu yana 18 yılın geride kaldığını, hızlı şekilde kentsel dönüşümün tamamlanması gerektiğini belirterek, kentsel dönüşümde sürecin 2012’de başladığını, 2016 itibarıyla Türkiye’de 80-100 bin civarında binanın yıkılıp dönüştürüldüğünü anlattı. Bulut, kentsel dönüşümle depreme dayanıksız 1 milyon 200 bin binanın dönüştürüleceğini, bu rakamın yüzde 40’ının İstanbul, yüzde 25’inin ise İzmir’de bulunduğunu bildirdi. Kentsel dönüşüm ile Türkiye’nin depreme hazırlanması ve depremlerde oluşacak etkiyi en aza düşürmenin amaçlandığını kaydeden Bulut, “Marmara depreminin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen ‘Depreme tam olarak hazırız’ diyemeyiz ama kentsel dönüşümde faaliyetler çok hızlı şekilde ilerliyor” dedi. Bulut, “Geçtiğimiz yıla kadar yapılan yıkımların oluşturduğu rakam yaklaşık 5 milyar lira seviyesindeydi. Sadece bu yıl 3 milyar liralık işlem hacmi olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.