Vodafone’dan Türkiye’ye 17 milyar liralık yatırım

Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt, Türkiye’nin dijitalleşmesi için iki yıl önce başlattıkları Dijital Dönüşüm Hareketi adlı stratejik yatırım programı ile 5 milyar TL’lik yatırım yaptıklarını açıkladı. Öğüt, böylece Türkiye için yatırımlarının 17 milyar TL’ye çıktığını söyledi. Öğüt “Türkiye’nin hem 2023 hedeflerine ulaşabilmesi, hem de çizdiğimiz bu gelecek tablosunun bir parçası olabilmesi için dijitalleşmeye odaklanması, dijitalleşmenin yaşamımızın her alanında gerçekleşmesi gerekecek” dedi.

4.5G ÇOK ÖNEMLİ

-  Telekomünikasyon sektörü hızlı büyüyor. Vodafone yatırımlarını hangi alanlara yapmayı planlıyor? Büyüklüğü nedir?

Vodafone Türkiye olarak Dijital Dönüşüm Hareketi’ni ilan ettiğimiz 2013 yılından bu yana iki yıllık süre zarfında toplam 5 milyar TL’lik yatırım yaptık. Böylece Vodafone olarak Türkiye yatırımlarımız 17 milyar TL’ye ulaştı. Vodafone Türkiye olarak, yatırımlarımızın büyük bölümünü Dijital Bağlantılı Türkiye hedefiyle gerçekleştirdiğimiz teknoloji yatırımları oluşturuyor. Bu kapsamda, Akıllı Kapsama Teknolojisi ismini verdiğimiz şebekemizi müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda son teknolojileri kullanarak sürekli geliştiriyoruz. Çok güçlü bir yatırım programıyla tüketicilerimize 4.5G’deki global deneyimimizi yansıtacağız ve onlara en iyi 4.5G hizmetini vereceğiz. Diğer yandan, 2016’da kutlayacağımız 10. yaşımızı 4.5G gibi büyük ve anlamlı bir yatırımla taçlandıracak olmanın da heyecanı içindeyiz. 4.5G ihalesi, satın alma ve 3G sonrası Türkiye pazarına yaptığımız üçüncü büyük yatırım niteliğini taşıyor. Bundan sonraki süreçte, elimizdeki bantları birleştirerek çoklu taşıyıcı ile yüksek hızlara ulaşmak suretiyle tüketicilerimize en hızlı, kapasiteli ve yaygın mobil interneti sunacağız. 4.5G ile çok daha geniş bir coğrafyaya kaliteli hizmet verebilir duruma geleceğiz. Global deneyimimizden aldığımız güçle, Dijital Dönüşüm’ün Türkiye’nin tamamını kapsaması ve herkesin bir an önce dijitalleşmeyle tanışması bakımından 4.5G yatırımlarını çok önemsiyoruz.

- 4.5G teknolojisini neredeyse ‘4.5 gözle’ bekler olduk. Hem Vodafone neler yapıyor bu teknoloji için, hem de hazır mısınız?

Türkiye’de şu anda altyapımız en son teknolojiye sahip ve 4.5G’ye hazırız. Son 3 yılda 17 bin baz istasyonumuzu SingleRAN teknolojisiyle yeniledik. SingleRAN, 4G ve üstü teknolojilerle uyumlu bir teknoloji. Dolayısıyla, bu yatırımla yeni nesil genişbant teknolojilerine geçişi, yeni baz istasyonları kurmaksızın, yazılım güncellemesi ve basit donanım kapasite artırımlarıyla tamamlayabiliyoruz. Ayrıca, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) ile imzaladığımız anlaşmayı da kapsayacak şekilde toplamda 300 milyon TL yatırım bedeline ulaşacak fiber altyapımızı 2.5 katına çıkardık. Dolayısıyla, çekirdek şebekemiz hazır. 3G hizmetine başladığımız 2009 yılından bu yana müşterilerimize 4G ve üstü teknolojilerle uyumlu Vodafone SIM kartları sunuyoruz. Bu sayede, Vodafone SIM kartlarının yüzde 87’si 4.5G uyumlu. Dolayısıyla, SIM kartlarımız da hazır. Aynı şekilde, cihazlarımız da hazır; 3G’de olduğu gibi 4.5G teknolojisinde de herkese en uygun cihazların en cazip avantaj ve tekliflerle sunulmasının öncüsü olacağız. Bunun ilk adımını geçtiğimiz günlerde Huawei ile birlikte attık ve Vodafone 4.5G uyumlu Huawei P8 Lite akıllı telefonu Vodafone Çok Satanlar Masası’nda herkes için erişilebilir fiyatlarla satışa sunduk. Diğer yandan, 4.5G konusunda çok güçlü bir global deneyime sahibiz. 19 ülkede 4G, 5 kıtada ve 15 ülkede ise 4.5G hizmeti veriyoruz. 4G ve üstü teknolojilerde dünyada en çok ülkede tecrübesi ve altyapısı olan operatörüz. Dolayısıyla, tüketici ne ister, bu istek en kusursuz biçimde nasıl karşılanır, çok iyi biliyoruz. 4G ve üstü teknolojilerin yanı sıra 5G’de de öncülüğümüzü sürdürüyoruz. Vodafone Grubu olarak, 5G’nin uluslararası standartlarının belirlenmesinde akademik çalışmaların ve araştırma-geliştirme faaliyetlerinin geliştirilmesine katkıda bulunuyoruz. Global deneyimimizden aldığımız güçle Türkiye’de de çıtayı yükselteceğimize inanıyoruz.

İNTERNET ÇAĞINDAYIZ

- Vatandaşlar nasıl yararlanacak? 4.5G bildiğim kadarıyla görüntü ve internetin kalitesini de yükseltecek. Faturalara bir yansıması olur mu? Yani, artık 6 GB’lı internetli fatura paketleri yerine 100 GB’lı paketler görebilecek miyiz?

4.5G ile mobil iletişimde yeni bir dönem başlıyor. Tamamen IP tabanlı ve veri taşımak üzere geliştirilen 4.5G teknolojisiyle ses, SMS ve veri gibi her tür aktarım, tek bir ortamda, başka bir deyişle internet üzerinden gerçekleşecek. 4.5G’yi, önceki genişbant teknolojileriyle kıyasladığımızda, daha yüksek aktarım hızları, kapasite ve kalite sağladığını görüyoruz. BTK Başkanımız Fatih Sayan’ın da belirttiği gibi, oluşacak model ile tek şeritli yol 4 şeritli bir otoban haline gelecek. Özellikle yüksek veri hızları ve düşük gecikme süreleri sayesinde bilgiye erişimimiz hızlanacak. Bu teknolojiyle 3G’nin en az 10 katı hızlara ulaşacağız. Şu anda 100 milisaniye civarında olan gecikme süresi 4.5G teknolojisiyle yaklaşık 10 milisaniyeye düşecek. Artan kapasite ve hız ile mobil geniş bant hizmetlerinde kalite artacak. Kullanıcıların talep ettiği içerikler, eskiye göre çok daha hızlı bir şekilde akıllı cihazlarının ekranına gelecek. Ayrıca, kullanıcıların karşı tarafa gönderdiği, örneğin banka işlemleri dolayısıyla verilen komutlar gibi komutlar da eskiye göre çok daha hızlı bir şekilde hayata geçecek. Özetle kullanıcılar, 1 Nisan 2016 itibariyle o sinyali gördüğünde, eskiye göre daha hızlı, yaygın ve kapasiteli bir internet deneyimi yaşayacaklar. Fiyatlama ise operatörlerin üzerindeki mali yükün doğrudan bir yansıması olarak kendini gösterecek bir unsur. Dolayısıyla, bu konuda sağlıklı bir öngörüde bulunmak için henüz erken. Biz genişbant talebinin baş döndürücü bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz, çünkü şu an bulunduğumuz yer sadece bir durak. Bundan sonra önümüzde 5G ve yeni frekansların verilmesi var. Bu da hız ve kalitenin yakalanması demek. Dolayısıyla insanlar ve kurumların hayatlarında mobil genişbandın yarattığı pozitif etkiye oran ile bunun için yapılan harcama karşılaştırıldığında, daha kârlı olacaklarını düşünüyoruz. Çağımız internet çağı; artık ticarette, eğitimde, hatta savaşlarda bile etkisini görüyoruz.

-  BigData’yı çok konuşur olduk. Nedir BigData ve ülkelerin, vatandaşların internetteki güvenliği açısından ne önem taşıyor?

İçinde bulunduğumuz bilgi çağında amacın dijitalleşme, bunun için kullanılacak aracın ise büyük veri olması gerektiğini düşünüyoruz. Büyük veri, boyutları geleneksel veritabanı yazılım araçlarının yakalama, depolama, yönetme ve analiz etme kapasitesini aşacak kadar geniş olan veri setlerini tanımlıyor. Büyük veri, dijital stratejiler üretmenin ve etkin şekilde uygulamanın en önemli kaldıracı. Özetle büyük veri analizi, en temelde şirketlere geçmişi analiz edebilme, bugünü yönetme ve geleceği öngörebilme yeteneği kazandırıyor. Bu da dijitalleşme hedefi için önemli bir avantaj. Büyük veri, haliyle, güvenlik endişelerini de beraberinde getiriyor. Güvenli bir veri merkezi, sadece veri kaybı, korsanlık girişimleri ve veri bütünlüğünün korunması için değil, doğal felaketler için de doğru adres oluyor.

ULUSAL GENİŞBANT POLİTİKASI GEREKİYOR

 - Teknolojide neredeyiz? Neler yapmalı, nasıl geliştirmeliyiz?

Türkiye’nin de hem 2023 hedeflerine ulaşabilmesi, hem de gelecek tablosunun bir parçası olabilmesi için dijitalleşmeye odaklanması, dijitalleşmenin yaşamımızın her alanında gerçekleşmesi gerekecek. Frekans ihalesi ile dijitalleşmenin ülkemizde uçtan uca yayılması ve ülkemizin global ekonomide rekabetçi bir konumda olması için son derece önemli bir adım attık. 4.5G’nin hazır hale gelmesi için Türkiye’de çekim noktalarını şebekeye bağlayan fiber transmisyon altyapısının oluşması gerekiyor. Ekonomik gelişme ve rekabet gücünde artış hedefliyorsak, ulusal çapta Yeni Nesil Şebeke kurulumunu gerçekleştirmemiz, şu anda 4.5G, ardından 5G ve fiber erişiminde mutlaka dünya çapında bir düzeye gelmemiz gerekiyor. Ülkemizde yaklaşık 257 bin kilometrelik fiber altyapısı mevcut, oysa toplam 500 bin kilometrelik fibere ihtiyaç var. Türkiye’nin fiber altyapıdaki durumu, sanılanın aksine, o kadar da parlak değil. Bu konuda, özellikle regülatif düzenlemelerin fiber paylaşımına ve yeni yatırımlara destek olacak şekilde yapılması ve bugün 100’den fazla ülkede deklare edilmiş kapsamlı bir Ulusal Genişbant Politikası’nın oluşturulması en önemli beklentimiz.

TAKIM SPORLARI LİDERLİĞİ PEKİŞTİRİYOR

-  Bu kadar yoğun ve hızlı büyüyen sektörde hobilerinize, spora vakit ayırabiliyor musunuz?

Ailem benim için çok önemli. Yoğun bir çalışma tempom var ama izinlerimi de kullanıyorum. İş seyahatleri ve toplantılarla örülü bu yoğun tempoda aileme de mutlaka vakit ayırmaya özen gösteriyorum. Birlikte olduğumuz sınırlı zamanlarda iş dünyasının stresinden uzak, kaliteli vakit geçirmeye odaklanıyoruz. Ailece seyahat etmekten keyif alıyoruz. Ayrıca, mutfağa meraklıyız. Dolayısıyla, seyahatlerimizde farklı kültürlerin yemeklerini tatmaya özen gösteriyoruz. Diğer yandan, spor her zaman hayatımın bir parçası oldu. Uzun yıllar voleybol oynadım ve halen oynuyorum. Vodafone içinde kurduğumuz şirket voleybol takımımızla şirketler arası turnuvalara katılıyoruz. Ben de takımımızla sahaya çıkıyorum. Özellikle takım sporlarının, liderliği pekiştirdiğini, disiplini geliştirdiğini ve belirlediği hedeflere ulaşacağına dair insanın kendine duyduğu inancı sağlamlaştırdığını düşünüyorum. Kariyer hayatımdaki en büyük şansımın spor geçmişim olduğuna inanıyorum. Belli bir düzen içinde çalışma ve bir işi belli bir zaman içinde yapıp bitirme disiplinini, voleybol ile okul hayatını birlikte yürütürken edindim. Bu disiplin anlayışı, bugün iş ve özel hayatımı dengeleme konusunda bana yardımcı oluyor. Yoğun bir tempoda çalışmama rağmen spora da vakit ayırabildiğim için şanslıyım.

TÜRKİYE KENDİ BIG DATA MERKEZLERİNİ OLUŞTURMALI

-  Türkiye kendi Big Data merkezlerini nasıl oluşturmalı?

Türkiye’de veri merkezi sektörü çok hızlı gelişen ve büyümeye açık bir pazar. Sektördeki rekabetin en önemli çıktısı, bulut bilişimde son teknoloji ürün ve çözümlerin hızla Türkiye’deki müşterilerle buluşabilmesi. Regülasyonların da bu pazar büyümesini teşvik edecek ve sektör gelişimini hızlandıracak şekilde belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Büyük Ar-Ge yatırımlarından beslenen, son derece dinamik bulut bilişim pazarında vergi düzenlemelerinin de büyümeyi teşvik edecek, derinleşmeyi sağlayacak, yatırım iştahını artıracak ve ihracatı güçlendirecek şekilde olması gerekiyor. Bu sayede, Türkiye’de veri merkezlerinin sayısı hızla artabilir. Kendimizden örnek verecek olursam, biz tüm bulut hizmetlerimizi Vodafone Türkiye Bulut Teknolojileri Üssü’nden sağlıyoruz. Türkiye’nin en büyük veri merkezi olan üssümüzde müşterilerimize güvenli ve kesintisiz hizmetle birlikte iş sürekliliği taahhüdü veriyoruz. Veri merkezimiz, kesintisiz ve güvenli hizmet vererek iş sürekliliğini sağlayacak şekilde, standartlara uygun olarak inşa edildi. Kriz yönetimi, bilgi güvenliği, felaket kurtarma planları gibi sayısız kriterle iş sürekliliğini sağlayacak önlem ve uygulamalarla donatıldı. Bugün, Türkiye’deki teknoloji ve telekomünikasyon sektöründe ISO 22301 belgesini ve BS 25999 iş sürekliliği yönetim sistemi belgesini alan ilk firmayız.