23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Batı ırkçılık batağında

Dünyaya insan hakları ve demokrasi dersi veren Avrupa hızla ırkçılık ve İslam düşmanlığı bataklığına doğru savruluyor. Batı’da giderek yükselen ırkçı dalga insanlık değerlerini de tehdit etmeye başladı.

ANKARA STAR 15 Ağustos 2019 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Batı ırkçılık batağında

Avrupa’da başta Almanya olmak üzere aşırı sağcı akımlar, popülist siyasetin de etkisiyle ırkçı ve İslamofobik hastalığa dönüştü. Son yıllarda İslam ve Müslümanların görsel ve yazılı medya ve politikacılar tarafından bilinçli bir şekilde sadece El Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin vahşi katliamlarıyla ilişkilendirilmesi saldırılara göz yumulmasına da yol açtı. Yükselen ırkçı-faşist dalgaya karşı muhafazakâr demokrat kesimlerin de ayak uydurması, Avrupa faşizme kayıyor endişesine neden oldu. Bütün bunlar kendisini İngiltere, Almanya ve Norveç gibi ülkelerde cami saldırıları şeklinde göstermeye başladı. 

TERÖR DİYEMEDİLER 

İslamofobik saldırılar, Batı ülkelerinde yoğun olarak yaşanmasına rağmen, bugüne kadar bunun bir ‘terör’ sorunu olduğu gerçeği kabul edilmeyip, hep ‘bireysel saldırı’ olarak ele alındı. Dünyanın gözünü, kulağını kapattığı saldırıların rakamları ise korkutucu boyuta ulaştı. Avrupa’da, 25 milyon Avrupa vatandaşı olan Müslüman yaşıyor. Her yıl ivme kazanan ırkçı ve İslamofobik saldırılar son yıllarda ortalama 5 bini buldu. Söz konusu saldırıların her yıl artması Batı toplumundaki Müslümanları tedirgin İngiltere’de yılda 2 bini aşkın, Almanya’da 950, Polonya’da 664, İspanya’da 546, İsveç’te 439, Avusturya’da 256 ve Fransa’da 121bilinen olay yaşandı.Rakamlar, her geçen gün saldırıların daha yoğunlaştığı ve planlı şekilde sürdürüldüğünü ortaya koyuyor. Dünya, 2019’a da İslamofobik bir saldırıyla başladı. İsveç’in Malmö kentinde 1 Ocak’ta Mahmud Cami’ne saldırı yapıldı. Saldırıda caminin dış duvarındaki camlar kırıldı, olay yerinde kurşun çekirdekleri bulundu. 12 Ocak’ta, İtalya’da bir okulda Arapça ve İslam kursu verilmesi planı ‘Okul camiye dönüştürülüyor’ tepkileri üzerine iptal edildi. Kursa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika kökenli ailelerin çocuklarının katılması bekleniyordu. Aşırı sağ partiler, göçmen çocuklarına Arapça ya da İslam dini dersleri yerine İtalyanca öğretilmesini istedi.   

SUÇLARI CEZASIZ KALDI 

Hollanda’da da 17 Ocak’ta, kendilerini ‘Batı’nın İslamlaşmasına karşı vatansever Avrupalılar’ olarak tanımlayan PEGİDA isimli grup, cami önünde gösteri yapıp İslam karşıtı film izletti. Gösteride İslam’a hakaret eden konuşmalar yapıldı. İstatistiklere göre Hollanda’da her yıl 2 binden fazla ırkçı saldırı gerçekleşiyor. Müslümanlara yönelik ise son 2 yılda 250’den fazla İslamofobik saldırı oldu. Bu saldırılardan sadece 46’sı cezalandırıldı. 

‘YAKIN’ PROVOKASYONU 

Ocak ayının başında camiye saldırının yapıldığı İsveç’te, aynı ayın sonlarında ise ırkçılar, üzerinde cami ve ateş resimleri ile “Bölgendeki camiyi yak” yazılı tişörtler bastırdı. Sadece 2018’de 38 cami ve mescidin saldırıya uğradığı İsveç’te, sosyal demokrat parti temsilcileri, camilerin yakılmasını talep eden tişörtlerin bastırılmasının engellenmesini istedi. 

EL BOMBALI SALDIRI 

ABD’deki durum da Avrupa’yı çok aratmayacak nitelikte. 2017’de ABD’de kayıtlara geçen İslamofobik saldırılar 2016 yılında 2 bin 213, 2017’de 2 bin 599. Amerika kıtasının bir başka ülkesi, bir milyon Müslümanın yaşadığı Kanada’da da 2016 yılında 64, 2017’de ise 70 İslamofobik saldırı yaşandı. Filipinler’de 30 Ocak’ta Mindanao adasındaki Müslümanların yoğunlukta olduğu Zamboanga kentinde sabahın erken saatlerinde gerçekleşti ve 2 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırının, 27 Ocak’ta Sulu Adası’nda bulunan Katolik kilisesini hedef alan ve 21 kişinin hayatını kaybettiği DEAŞ’ın üstlendiği saldırıya karşı misilleme olup olmadığı değerlendirildi.