Cumhurbaşkanı Erdoğan açık açık uyardı: Virüs bünyeyi sarmış vaziyette

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da gazetecilerle bir araya geldiği iftar programında konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

Tahrif edilen hakikat hakikat olmaktan çıkar. Yanlı, tek taraflı hatta kasıtlı bir haber gerçek anlamda bir haber değildir. Maalesef bizler ülkemizde senelerce haber yerine özellikle dezenformasyonla ağır bir propaganda bombardımanı ile karşı karşıya kaldık.

Bil hassa medya dünyasının köşe başlarında bulunanlar ellerindeki bütün gücü demokrasinin gelişmesi için değil kendi ideallerini yansıtabilmek bunu ısrarla devam ettirebilmek amacıyla kullandılar.

HER TÜRLÜ KARALAMAYLA KARŞI KARŞIYA GELDİM 

Darbe dönemlerinde özellikle Türk medyasının nasıl kötü bir imtihan verdiğini sizler çok daha iyi biliyorsunuz. 40 yıllık siyasi hayatım boyunca hem yerel hem de uluslararası medyada karalama kampanyalarının muhatabı olmuş birisiyim. Sizler de bu durumu en az benim kadar biliyorsunuz. Asılsız ithamlara maruz kaldık. Kapatıldı hatta hatta şu anda Genel Başkanı olduğum partim kapatılmak istendi. Ve sayı itibari ile neredeyse Anayasa'yı değiştirebilecek durumda olan partim için yapıldı. Ana muhalefet partisinin lideri de gerçekten yargıçlar varmış Ankara'da gibi ifadeler kullandılar.

BUGÜN MEDYAMIZ DAHA DEMOKRATİK DAHA RENKLİ DAHA ÇOĞULCUDUR 

Bunlarla çok kez karşılaştım ve bundan sonra da karşılaşmayacağımı kimse söyleyemez. İktidarlarımız d öneminde diğer alanlarda olduğu gibi medya sektöründe de farklı dillerin güçlendirilmesine özellikle gayret gösterdik. Bugün medyamızın daha renkli daha demokratik daha çoğulcu olduğu bir gerçektir. Ülkemizde artık hiç kimse milli iradeyi yok sayamaz. Kendini milletin ve seçtiklerinin üstünde göremez. Türkiye'de anayasa ve yasalar herkes için bağlayıcıdır.

BEN DE SINIRSIZ ÖZGÜRLÜĞE SAHİP DEĞİLİM 

Özgürlük dediğimiz şey sınırsız hürriyetin olduğu bir şey değildir. özgürlüklerin de bir sınırı vardır. Ki benim özgürlük alanıma kadar bir özgürlük. Ben de kalkıp sınır özgürlüğe sahip olduğumu söyleyemem. Ben de bir başkasının özgürlük alanının sınırına kadar kullanabilirim. Daha ileri gitmem mümkün değil.

Sizin cezaevlerinizde çok tutuklu gazeteciler var diyorlar. Bugün mesleğini gazeteci olarak ifade ederek cezaevinde bulunan 177 kişiden sadece 2'si sarı basın kartı sahibidir. Bu 177 kişiden bir tanesi cinayet suçundan diğerleri de terör örgütleri ile olan ilişkileri sebebiyle cezaevinde bulunuyorlar. Bunu öyle bir dezenformasyonla batıya bildiriyorlar ki batı da onu alıyor bizim önümüze getiriyor. Siz bizim bakanlığımızın verdiği belgelere mi bakacaksınız yoksa onların yalanlarına mı?

Manşetlerini gazetelerini terör örgütünün emrine verenlerle eline silah alıp dağa çıkanın arasında hiç bir fark yoktur. Dünyanın hiç bir yerinde devlet sırlarını yasa dışı yollarla ele geçirip sözüm ona haberleştirmek gazetecilik faaliyeti olarak görülemez.

FETÖ'CÜ DARBECİLERDEN FARKINIZ YOK 

Siyasette söyleyecek sözü olanın bunu ifade edeceği yer yol kenarı değil meclis kürsüsüdür. Mahkeme kararına itirazın usulleri bellidir. Bunun dışında bir hareket  tarzının ne ülkeye ne millete ne de adaletin tecellisine bir katkısı olmayacaktır. Biz ülkemizi güçlü kılmak istiyorsak. O zaman ülkeyi karıştırmanın hiç bir anlamı yoktur. Sizin gibi 15 Temmuz'da da bunu yapanlar oldu. Sizin onlardan ne farkınız var? Onların elinde helikopter vardı tankla topla saldırıyorlardı siz de şimdi yollarda yürüyüş yapıyor akşamları da karavanda istirahat ediyorsunuz.

VİRÜS BÜNYEYİ SARMIŞ VAZİYETTE 

Yapılan iş şu anda hukuki değildir. Bunu yasal yollardan yapmadan girişiminize ses çıkarılmaması hükümetimizin bir inceliği bir lütfudur.  Bunu bir tehdit gibi görüyorlarsa hiç bir şey kazandırmayacaktır yaptıkları. 15 Temmuz'da olanların akıbeti belli. 15 Temmuz'u yapanlarla çok işimiz var. Her yerden bir şeyler çıkıyor. Virüs bütün bünyeyi sarmış vaziyette. Bu işi öyle ufak tefek olarak ele alamayız. Bizim de eksiklerimiz yanlışlarımız olabilir. Fark ettik şimdi üzerine üzerine gidiyoruz.

MİLLİ VE YERLİ MENFAATLERİN OLDUĞU YERDE DİĞERLERİ TEFERRUATTIR 

Sizler gerek hükümetimle gerek şahsımla ne konuşuyorsam aynı şeyi konuşmak zorunda değilsiniz. Ama bir şeyi özellikle rica ediyorum. Yerli ve milli olarak ülkemizin ve milletimizin menfaatinin olduğu yerde diğerleri teferruattır.

Ben bu vesile ile yaklaşan Ramazan Bayramınızı, Kadir gecemizi tebrik ediyorum.