11 Mayıs 2024 Cumartesi / 4 Zilkade 1445

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mağduriyet edebiyatı ihanet demektir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’cülerin kamudan atılmalarını eleştirenlere sert çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son zamanlarda ‘mağduriyet edebiyatı’ yapılıyor. Şehitlerimin aileleri mağdur değil mi? Kim ki FETÖ terör örgütünün mensupları sebebiyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa ihanet içindedir. Biz artık bunlardan bıktık.” dedi

27 Ekim 2016 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mağduriyet edebiyatı ihanet demektir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün  Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen “29. Muhtarlar Toplantısı”nda konuşma yaptı. Gündemdeki konuları değerlendiren Erdoğan, şunları söyledi.

BAŞARININ SIRRI: Yabancı medya mensupları bana siyasetteki başarımın, 14 yıldır Türkiye’yi nasıl yönetebildiğimin sırrını soruyorlar. Bu sır işte burada karşımda bulunuyor. Başarılarımı milletimle olan samimi muhabbetime, milletimin sahibi olduğu engin irfanı anlama ve ona tabi olma konusundaki isabetime borçluyum.

MİLLETE AFRA TAFRA YOK: Millete afra tafra yaparsan bir seçimde getirir, öbür seçimde de gönderir, bu iş böyledir. Milletten bir adım kaçanlar hatta adeta koşarak, uzaklaşanlarsa kendilerine itibar etmediği için halka kızıyorlar. Halka niye kızıyorsun? Milletin değerleriyle kavga etmeyi bırakıp millete tabi olsalar mesele çözülecek. Öyle duvara ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ demekle egemenlik milletin olmuyor. Milletin hakkına tabi olmakla egemenlik milletin oluyor.

BATAKLIĞI KURUTACAĞIZ: Yeni güvenlik anlayışına göre tehditlerin kapıya dayanmasını beklemeyeceğiz, kaynağında imha edeceğiz. Artık iş kapıya geldikten sonra müdahale dönemi bitti, şimdi ise bataklığı kurutma döneminin yaşandığı bir süreç içerisindeyiz.

FIRAT KALKANI: Şimdi Dabık’tan El Bab’a doğru gidiliyor. Bu arada bir terör örgütü, PYD-YPG, ona karşı da gerekli mücadele nerede karşımıza çıkarsa o da veriliyor. Şimdi El Bab’tan Münbiç’e doğru... Bizim Halep’le ilgili şu anda bir sorunumuz yok ama itirazlarımız var. Bunu Sayın Putin ile de görüştüm, ‘Halep halkını artık huzura kavuşturalım.’ dedim. Halep’te terör grupları... Bu terör gruplarına karşı müşterek mücadeleyi verelim ama Halep, Haleplilerindir. Halep’in üzerinde bir hesaba girmek doğru olmaz. Çünkü bizim Halep’le tarihi, kültürel, akrabalık bağlarımız var. Halep’te böyle bir işgal yapılacak olursa bu insanların gideceği tek yer var, Gaziantep, Kilis.

MUHATAP BÖLGE HALKI: Devlet ve millet olarak terör örgütünü de, güdümündeki siyasi kurumları da muhatap almıyoruz. Bizim muhatabımız artık doğrudan terörle ve terör örgütü ile bağı olmayan bölge insanıdır, onları temsil edenlerdir. 

MİLLET YUTMADI: Gezi’yi  ‘ağaç’, ‘yeşil’ meselesi olarak pazarlamaya kalkanlar, bu darbe girişimini de ‘hukuk, adalet’ ambalajıyla millete yutturmaya çalıştılar. Hamdolsun milletimiz buna da itibar etmedi. Biz de hemen gerekli tedbirleri alıp, emniyet ve yargı içindeki örgüt mensuplarını süratle tasfiye ederek bu darbe girişimini sonuçsuz bıraktık.      

TARİH DİYOR: Şimdi biz ‘tarihi ve hukuki haklar’ deyince, ‘Lozan’ deyince birileri çıkıyor, hemen ‘Sizin Irak ve Suriye topraklarında gözünüz mü var?’ diyor. Bugün bazı gazeteler baktım şunu söylüyor; ‘Erdoğan, bir Misakımilli dedi, ortalığı karıştırdı.’ Ben demedim, tarih bunu böyle kaydetti. Tarihin kaydına girmiş olan böyle bir gerçeği, biz unutacak mıyız? Bizim hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz yok. Tam tersine biz bu ülkelerin topraklarında gözü olanlara, bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizi etnik ve mezhep esaslı ayrıştırmalarla yeni çatışmalara sürüklemek isteyenlere karşıyız.     

HER GELİŞMENİN İÇERİSİNDEYİZ: Türkiye, Irak ve Suriye’de yaşanan her gelişmenin içerisinde mutlaka yer alacaktır. Terör örgütlerine karşı verdikleri mücadelede gerekiyorsa diplomatik ve askeri gücümüzle de oralardaki kardeşlerimizin yanlarında bulunmakta kararlıyız.

MÜMBİÇ’İ PYD’DEN TEMİZLEYECEĞİZ: İşte Suriye’de varız.Cerablus’tan başladık, Rai’den Dabık’a kadar indik şimdi sırada El-Bab var. Mümbiç’i PYD terör örgütünden temizlemekte kararlıyız. Ya çıkacaklar, terk edecekler Fırat’ın ötesine doğuya gidecekler, gitmedikleri takdirde gereğini biz yapacağız.      

GÖZE GÖZ DİŞE DİŞ: Artık terör örgütlerini güvenlik görevlilerimizin ve vatandaşlarımızın kanı, canı pahasına kendi sınırlarımız içerisinde kesinlikle  karşılamayacağız. Ya ne yapacağız? Sorunu kaynağında çözeceğiz. Şu anda Suriye’de  oluşturulmaya çalışılan her terör bölgesi, bize yönelik doğrudan bir tehdittir. Diğer yandan Irak’ta da varız. Daha etkin şekilde var olmayı sürdüreceğiz, Musul’daki, Kerkük’teki kardeşlerimizi yalnız bırakamayız. Irak’ın göz göre göre bir mezhep savaşına itilmesine rıza göstermeyeceğizBundan sonra gerekirse sahada göze göz dişe diş mücadele vererek, diplomasi masasına yumruğumuzu indirerek bu milletin hakkını, geleceğini koruyacağız. Şayet bunun bir bedeli varsa onu da ödeyeceğiz.      

NE MAĞDURİYETİ?: Son zamanlarda bir ‘mağduriyet edebiyatı’ yapılıyor. Şehitlerimin aileleri, gazilerimin aileleri mağdur değil mi? Kim ki bunlarla ilgili FETÖ terör örgütünün mensupları sebebiyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa, kusura bakmasınlar, ihanet içindedir. Kimse bize gelip de bu konuda akıl vermesin. O aklı kendilerine saklasınlar. Ne mağduru? İhanet şebekesi bir araya gelecek, bu ülkenin Cumhurbaşkanına küfretmeye varıncaya kadar her şeyi söyleyecek ve oralarda bunlar alkışlanacak. Alkış yapanlar ‘mağdur’. 

ARTIK BIKTIK: Kimse bu mağduriyet edebiyatını yapmasın. İster en yakınımdaki kardeşlerim, dostlarım olsun, ister farklı yerde olanlar. Kim ki bu mağduriyet edebiyatını yapanların yanında yer alıyorsa çok ciddi bir sıkıntı içerisindedir, kendini şöyle teraziye çıkarıversin. Biz artık bunlardan bıktık.