1 Ekim 2025 Çarşamba / 9 RebiülAhir 1447

TBMM'den dünyaya Gazze çağrısı! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu utanç bir an önce son bulmalıdır

TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı Açılış Toplantısı'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İnşallah tarih, Gazze'deki bu omurgalı duruşumuz sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti'ni çağının vicdan abidesi olarak altın harflerle yazacaktır. Dünya'nın en modern silahlarıyla topraklarına saldıran işgal kuvvelerine kahramanca direnen Gazze'nin yiğit evlatlarını asla yalnız bırakmadık. Gazze kana, gözyaşına ve yıkıma artık doymuştur. Bu utanç, bir an önce son bulmalıdır. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin Devleti kuruluncaya kadar mücadelemiz sürecek.' ifadelerini kullandı.

AA1 Ekim 2025 Çarşamba 14:14 - Güncelleme:
TBMM'den dünyaya Gazze çağrısı! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu utanç bir an önce son bulmalıdır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı Açılış Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Meclisimizin yeni yamasa yılının Milletvekillerimiz, Ülkemiz, Milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Her meclis açılışında bundan 105 yıl önceki o heyecanı ve o tarifsiz gururu hepimiz yaşıyoruz. Meclisimizin yeni yasama yılının milletimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Millete ve memlekete hizmet yolunda hepimiz biriz, beraberiz. Büyük ve güçlü Türkiye ülküsüne giden yolda hepimiz biriz, beraberiz.

Aslolan vatandaşı olmaktan şeref duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet muzaffer kılabilmektir.

Mesele Türkiye ise gerisi teferruattır'. Bu anlayışla hareket eden herkesin başımızın üzerinde yeri olduğunu tekrar hatırlatıyorum.

Vatanımız, bayrağımız, mukaddes değerlerimizle, özellikle Cumhuriyetimizin muhafaza ve müdafaasında aynı şekilde hepimiz biriz, beraberiz.

Siyasetin farklı kulvarlarında rekabet halinde olsak da söz konusu Türkiye olduğunda herkesin ortak bir paydada buluşma erdemi göstermesi hem millete karşı sorumluluğumuzun hem de milli menfaatlerimizin gereğidir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Milli Mücadele'yi zaferle taçlandırarak milletimizi bağımsızlığına kavuştururken 105 sene boyunca da kalkınma ve demokratikleşme mücadelemizin mihmandarlığını yürütmüştür

Meşruiyetini doğrudan doğruya milletimizden alan Türkiye Büyük Millet Meclisi daima hakkın, haklının ve mazlumun yanında yer aldı.

"FİLİSTİN DAVASINA ÖMRÜMÜZÜ ADADIK"

Birileri gibi Filistin davasıyla 2 yıl önce tanışmadık. Biz bu davaya ömrümüzü adadık.

105 yıldır milli iradenin egemenliği ilkesi başta olmak üzere milletimizin hak ve hürriyetler alanında elde ettiği saysız kazanımların altında yüce meclisin mümtaz üyelerinin emeği ve alın teri vardır.

Allah izin verirse son nefesimize kadar da Filistin'in ve ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif'in hakkını korkusuzca savunmaya devam edeceğiz.

İnşallah tarih, Gazze'deki bu omurgalı duruşumuz sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti'ni çağının vicdan abidesi olarak altın harflerle yazacaktır.

Dünya'nın en modern silahlarıyla topraklarına saldıran işgal kuvvelerine kahramanca direnen Gazze'nin yiğit evlatlarını asla yalnız bırakmadık.

Hak ettikleri o kalıcı barış ortamıyla Filistinlileri buluşturmak önce İslam dünyasının sonra da uluslararası toplumun Gazze'ye borcudur.

"GAZZE'DEKİ UTANÇ SON BULMALI"

Gazze kana, gözyaşına ve yıkıma artık doymuştur. Bu utanç, bir an önce son bulmalıdır.

1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin Devleti kuruluncaya kadar mücadelemiz sürecek.

Amerikan Başkanı Sayın Trump ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede de Gazze'de akan kanın durdurulması gündemimizin ilk sırasındaydı. Bu konuda tekliflerimizi yaptık, çıkış yollarını gösterdik.

İnşallah 'nehirden denize' barışın, huzurun ve güvenliğin hakim olduğu güzel günleri de göreceğimize tüm kalbimle inanıyorum.

Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimize de buradan dayanışma mesajlarımızı gönderiyor, her zaman yanlarında olan Türkiye'nin inşallah bundan sonra da yanlarında olmaya devam edeceğini önemle ifade ediyorum.

"HEDEFİMİZ TERÖRÜN BİTMESİ, KARDEŞLİĞİN KUVVETLENDİRİLMESİDİR"

Engin siyasi tecrübesi, birikimi ve dirayetiyle terörsüz Türkiye idealimizin mimarlarından olan Sayın Devlet Bahçeli'ye bir kez de huzurlarınızda ülkem ve milletim adına teşekkürlerimi ifade ediyorum. Aynı şekilde bu 1 yıllık süreçte yapıcı duruş ve çabalarıyla Türkiye'nin terörden arındırılması yolunda önemli katkılar vermiş olan DEM Parti heyetine ve yönetimine de şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hiçbir dünyevi güç karşısında diz çökmez, boyun eğmez, taviz vermez ve egemenliğini asla pazarlık konusu yapmaz.

Hedefimiz terörün bitmesi, kardeşliğin kuvvetlendirilmesidir. Adımlarımızı sadece ve sadece bu hedefe yönelik atıyoruz.

1984'ten bu yana hem on binlerce cana hem de 2 trilyon dolarlık ekonomik kayba yol açan terör belası böylece bitme noktasına gelmiştir.

Geride bıraktığımız bir yıl içinde "Terörsüz Türkiye" hedefimize yönelik tarihi nitelikte adımlar atıldı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hiçbir dünyevi güç karşısında diz çökmez, boyun eğmez, taviz vermez ve egemenliğini asla pazarlık konusu yapmaz. Bu meyanda bazı muhalefet partilerinin tahrikleriyle zihinlerinde soru işareti oluşan vatandaşlarımız varsa hepsi müsterih olsunlar.

Türk, Kürt, Arap, Sünni, Şii, Alevi, Nusayri... Etnik köken, dil, mezhep ayrımı yapmadan hepimiz ortak bir geleceğin yolcularıyız.

"SURİYE'DE DEJAVU YAŞANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

En başından itibaren Suriye'nin toprak bütünlüğünü güçlü şekilde destekliyoruz. Bugün de Suriye'nin bölünme planlarının en güçlü şekilde karşısındayız.

Diplomatik girişimler cevapsız kalırsa, Türkiye'nin pozisyonu da politikası da bellidir. Türkiye, Suriye'de bir dejavu yaşanmasına izin vermeyecektir.

Türkiye güvenliği ile yakından alakalı meselelerde atacağımız adımlar oluşan huzur ve kardeşlik ikliminden tamamen ayrı tutulmalıdır.

Biz birbirimize bir duvarın tuğlaları gibi kenetlendiğimizde bölgedeki sıkıntılar tek tek çözülecek bölge kalıcı barış ve huzura kavuşacaktır.

"DEPREM BÖLGEMİZ İÇİN 90 MİLYAR DOLARLIK HARCAMA YAPTIK"

Bugüne kadar deprem bölgemiz için kamu olarak güncel rakamlarla 3,6 trilyon lira, yani yaklaşık 90 milyar dolarlık harcama yaptık.

Önceliğimiz, halkımızın hayat pahalılığı sorununu kalıcı olarak çözmektir.

Dış borcumuzun milli gelire oranı son 14 yılın en düşük seviyesine indi öte yandan rezerv yeterliliği noktasında da tarihi başarılara imza attık.

2026 senesi, Türkiye ekonomisinde adeta bir reform yılı olacak. Sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, ekonomimizin tüm alanlarında büyük bir dönüşüm başlatıyoruz.

"TÜRKİYE'DE MEŞRUİYETİN KAYNAĞI MİLLETİMİZİN İRADESİDİR"

Türkiye'de tek bir meşruiyet kaynağı vardır, o da aziz milletimizin tertemiz iradesidir.

Türkiye'de gücünü halktan almaya ayrıcalıklara yer yoktur. Türkiye'de siyasette, hukukta, ekonomide, kamuda, sosyal ve gündelik hayatta milletin iradesine dayanmayan imtiyazlara yer yoktur inşallah hiçbir zaman da olmayacaktır

Milletimiz, Cumhurbaşkanlığında şahsımıza, Meclis'te sizlere 5 yıllık yetki vermiştir. Bu yetkiyi, sonuna kadar en güzel, verimli şekilde kullanacağız.

Öksüzün, yetimin, işçinin, çiftçinin, emeklinin, tüccarın, sanayicinin, esnafın hakkına el uzatana da zerre miskal merhamet göstermeyiz.

Bu millet için çalışan, çabalayan, söz söyleyen, siyaset yapan kim varsa, aynı hedefe doğru beraberce yol almaktan mutluluk duyarız.

23 yılda alınan mesafeyi, Türkiye Yüzyılına yakışacak ve Türkiye'ye dar gelmeyecek yeni bir anayasayla taçlandırma arzumuza sahip çıkacağınıza inanıyorum.

Biz Türkiye'nin imkanlarını, potansiyelini, zenginliklerini daha da arttırmak için koşturuyoruz. Biz Türkiye'nin kaynaklarını yine Türkiye'nin ihtiyaçları için bu ülkenin 86 milyon vatandaşı için, gençleri ve geleceği için seferber ediyoruz.

  • cumhurbaşkanı erdoğan
  • tbmm
  • açılış toplantısı
  • yasama yılı

ÖNERİLEN VİDEO

Bursa'da faciadan dönüldü: Canını son anda kurtardı

Kapat
Video yükleniyor...