Balıkesir Sındırgı'da 10 Ağustos'ta yaşanan 6.1 büyüklüğündeki sarsıntıyla başlayan deprem fırtınası devam ederken; Simav Fay Zonu üzerindeki ölü faylar da hareketlendi.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Sındırgı Ilıca Dağdere, Aktaş ve Kertil Köyü üzerinde dirilen faylarla ilgili detayları Akşam Gazetesi'ne anlattı.
Simav Fay Zonu'nda henüz haritalanmamış çok sayıda ölü fay segmenti bulunduğunu belirten Sözbilir, "Son depremlerle birlikte buradaki ölü faylar aktif oldu" diye konuştu.
SARSINTILARI TETİKLİYOR
Fayların stres-gerilim ve yön değişimleri nedeniyle dirildiğini anlatan Hasan Sözbilir, Simav Fay Zonu'nun Akşehir–Simav sistemi içinde yer aldığını, 200 km uzunluğunda olduğunu ve yedi ayrı segmentten oluştuğunu söyledi.
HARİTALAR SİLBAŞTAN
'Türkiye Diri Faylarının Güncellenmesi Projesi' kapsamında arazideki çalışmalar sürerken; henüz haritalanmamış fayların diri sistemlerle bağlantılı olduğu saptandı. 'Kuvaterner' diye adlandırılan etkinliği belirsiz fayların deprem ürettiğini aktaran Sözbilir, "Yeniden sınıflandırılmaları gerekiyor" dedi.
HER BÖLGEYE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
Türkiye'de deprem araştırmaları konusunda uzmanların yetersiz olduğuna dikkat çeken Sözbilir, bölgesel Deprem Araştırma Enstitüleri kurulması gerektiğini dile getirdi. Sözbilir, "Bu çalışmaları yürütmek için yüksek donanımlı araştırmacılara ihtiyaç var. Türkiye'nin 7 bölgesinde lisansüstü düzeyde deprem enstitüleri kurulmalı. Böylece bölgesel ve ulusal risk analizleri daha hızlı yapılabilir" dedi.
YERALTI SULARI YÖN DEĞİŞTİRDİ
Depremlerin yalnızca yüzeyde değil, yeraltında da etkili olduğunu belirten Sözbilir, "Sındırgı depremi sonrası Emendere Jeotermal sahasında yeni su kaynakları yüzeye çıktı. Simav sahasında ise sıcaklık 3 derece arttı. Bu tür değişimler, hem yeraltı su seviyelerinde hem kimyasında farklılıklara yol açıyor" ifadelerini kullandı.