18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Rusya’dan Afrin sözü

“İdlib’deki 12 gözlem noktası hususu hassas. Rusya ve İran’ın burayla ilgili talebi var ise biz orada esnek davranıyoruz. Ancak Afrin konusunda İran’ın oraya kendisinin de böyle bir şeyi arzu etmesi konusunda Afrin’e sıcak bakmıyoruz. Çünkü oradan çekilme konusunda Rusya’nın bize verdiği sözleri var.”

MUSTAFA KARTOĞLU17 Kasım 2017 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Rusya’dan Afrin sözü

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya, Kuveyt ve Katar ziyaretlerini takip eden gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan’ın mesajları…

- SOÇİ’DE ZİRVE: Rusya’da ikili ilişkilerde bütün kısıtlamaların kaldırılması süreci hızla ilerliyor. Suriye’de savaşın sona erdirilmesi ve siyasi geçiş konusunu da etraflıca ele aldık. Türkiye, Rusya ve İran olarak Astana sürecini devam ettirmek istiyoruz. 22 Kasım’da Soçi’de liderler düzeyinde bir araya geleceğiz. Bir gün önce dışişleri bakanlarımız, ve Genelkurmay başkanlarımız bir araya gelecek. 

- ESNEK DAVRANIRIZ: İdlib’deki 12 gözlem noktası hususu hassas. Rusya hatta hatta İran’ın da burayla ilgili talebi var ise biz orada esnek davranıyoruz. Ancak Afrin konusunda İran’ın oraya kendisinin de böyle bir şeyi arzu etmesi konusunda Afrin’e sıcak bakmıyoruz. Çünkü oradan çekilme konusunda Hamburg’daki G 20 zirvesinde Rusya’nın bize verdiği sözleri var. Rusya’nın oradan çekilmesi, oradan bize yönelik muhtemel tehdit ve tacizlerden duyduğumuz rahatsızlıklarla alakalı olarak Türkiye’ye gerekli anlayışın gösterileceği hususlarında bize söz verilmişti. 

- MUTABIK KALDIK: Afrin’de demografik yapının korunması bizim hassasiyetlerimiz arasındadır. Astana ve Cenevre süreçlerinin eşgüdümlü biçimde devamı konusunda mutabık kaldık. PYD konusunda kararlılığımızı da ifade ettik. Suriye ulusal diyalog kongresi ile ilgili çalışmalar hep birlikte yürüyecek. Suriye’deki muhalif grupları yok farz ederek orada bir yere varmak mümkün değil. PYD-YPG, PKK üçlüsüne de dikkati çektik; ‘oralarda bu tür terör örgütlerinin de hukuku vardır’ diye bir anlayış söz konusu olamaz. 

- ABD’DEN TERÖRİSTLERE ÖDEME: ABD’nin DEAŞ’a karşı attığı adımlarda PYD-YPG gibi terör gruplarını kullanıyor. Bunlara çok ciddi ödemeler yapılmıştır. Münbiç, oranın asıl sakinleri olan Arapların kovulmasına, oranın PYD-YPG’ye peşkeş çekilmesine sahne olmuştur. Ayni şey Rakka için de geçerlidir. Buraların gerçek sakinlerine bırakılması için çalışma yapılması gerekiyor.

- İKNA EDEMEDİK: (DEAŞ’lıların Rakka’dan çıkarılması) Rakka DEAŞ’ın Suriye’deki ana merkeziydi;  orası da düşmüştür. Biz Amerikalılara ‘Rakka operasyonunu, Münbiç de dahil olmak üzere beraber yapalım’ dedik ama ikna edemedik. ABD, orada, bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle yok etmenin hesabı içine girdi. ‘Biz oralarda yokuz; havadan müdahale ediyoruz,  lojistik destek sağlıyoruz’ diyorlar, ama gerçek tam öyle değil. 

-RAKKA’YA AMERİKAN ÜSSÜ: Amerikalı komandolardan tutunuz, değişik güvenlik güçlerine varıncaya kadar YPG ile o mücadelenin içinde bizzat yer alanlar var. YPG elemanlarına para verdiklerine dair duyumlar var. ABD’nin orda beş hava üssü var, sekiz de diğer üsleri var. Şimdi bir de Rakka’da üs kuruluyor. Gerçek ortada. Yaşananlar, ABD’nin oralarda kara planlamasında da yer aldığını çok açık net ortaya koymaktadır.

-SİYASETİN NAMUSU VAR: (PYD-YPG’nin Suriye masasına daveti) Türkiye olarak biz, terör örgütlerinin olduğu masada kesinlikle olmayız. Bu, Cenevre için de geçerli Astana için de.  Siyasetin namusu vardır.  

- NEREDEYDİNİZ? ‘Siyasi çıkış yolu’ ifade olarak doğru da, 7 senedir böyle bir imkan yok muydu? Neden yüz binlerce insan öldürüldü? Siyasi çıkış yolu deniliyorsa tüm silahlar, toplar, tanklar hepsi araziden çekilsin sonra siyasi çıkış yolunu arayalım.   

- RUSYA’DAN S400 ALIMI: (S-400’ler) Anlaşma imzalandı, detaylar üzerinde savunma sanayi müsteşarımızla muhatapları görüşmeleri sürdürüyor. Avanslar meselesi var, kredi meselesi var. Ödemelerdeki faiz noktasında bu görüşmemizde mutabakat sağladık. Arkadaşların yoğun çalışmaları olursa, 22’sinde de bir araya geldiğimizde önemli mesafe kat etmiş oluruz. Rusya ile Vize meselesinde de ciddi anlamda bir yumuşama söz konusu.  

- İSLAM, İSLAMDIR: (Lübnan Başbakanı’nın istifası... Suudi Arabistan içindeki güç kavgaları, ‘ılımlı İslam’  açıklamasının yankıları sürüyor.) Hariri’yle ilgili süreci takip ediyoruz. Birkaç gün içinde Lübnan’a döneceği yönünde açıklaması olmuş. Birkaç gün beklemekte fayda var. Ilımlı İslam, ılımsız İslam tarzındaki ifadeleri de doğru bulmuyoruz. İslam’ın ilkeleri bellidir; İslam, İslam’dır.

- MHP’YLE ADIM ATARIZ: (Bahçeli’nin ‘MHP, AK Parti ile sonuna kadar birlikte mücadele etmeye kararlıdır’ açıklaması) Bahçeli’nin cumhurbaşkanlığım dönemi içinde yerli ve milli olarak vatanseverlik konusundaki tüm yaklaşımlarını aynen paylaşmışımdır, paylaşıyorum. Bundan sonraki süreçte de vatanseverlik noktasında, ülkemizin değerleri noktasında milli yerli olacak her konuda; hele hele terör örgütleriyle dayanışma içinde olan bir ana muhalefet partisi karşısında biz yerli ve milli olarak vatanımızın çıkarları tüm milletimizin çıkarları noktasında MHP ile biz her türlü adımı atmaya varız.  

- İTTİFAK OLABİLİR: (Seçim sistemi, ittifak, baraj tartışılıyor. Çalışma var mı?) Bir çalışma yok. Şu an için bu, erken sayılabilecek bir tartışma.  50 artı 1 ile siyasi istikrar geliyor. Dolayısıyla bütün bunları göz önüne aldığımızda belki bir seçim öncesi ittifak düşünülebilir, onun üzerinde durulabilir. Bu da yetkili kurullarımızın çalışması gereken bir iştir. Nasıl bir adım atılabileceği bilahare düşünülebilir.  

Sözde Atatürkçü Kılıçdaroğlu

(Partinizin Atatürk başlığında yeni bir hassasiyeti mi var? Eleştirilere ne dersiniz?) Atatürk’ü sevmek başka bir şeydir, Atatürkçülük yapmak başka bir şeydir. Bizim anlatmak istediğimiz budur. Mesela neymiş, efendim ben Atatürk ifadesini kullanmıyormuşum!  Yok öyle bir şey. Kullandığım yerler vardır, kullanmadığım yerler vardır. Atatürk’ün imzasına bakarsınız, bazı yerlerde K. Atatürk diye imzası vardır, bazı yerlerde Gazi Mustafa Kemal diye imzası vardır. Ben şimdi Gazi Mustafa Kemal de diyorum, Atatürk de diyorum. Ama adamın derdi bağcı ile olduğu için, ne deseniz kusur buluyor. Düşünün artık, kimlerin eline diline düştü ya. Marksistlerin, affedersin PKK’lıların, HDP’lilerin, şunların bunların eline düştü. Onlarla birlikte yürüyen kim? Sözde Atatürkçü Kılıçdaroğlu. Beraber bunlarla yürüyor. Oradan eleştiriler yapıyor. Önce işine bak. Bu ülkeye ne kazandırıyorsun ona bak. Atatürk,  ‘Vatan için ne yaptınız, bu millet için ne yaptınız?’ diye soruyor. Biz, bu cümlenin şu andaki muhatapları olarak, Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyoruz, yaptığımız budur.

Faiz lobisinin üzerine gideceğiz

(Çift hane enflasyon... Faizlerin arttırılması için baskı var. Nasıl bir oyun bu, nasıl bozulacak?) Belki önümüzdeki hafta sayın başbakan, ilgili bakanlar, bazı devlet bankaları bir araya gelmek suretiyle bu konuyu müzakere edip bu konuda çok kararlı adım atıp, bu faiz lobisinin de bu faizlilerin de üzerine gitmekte kararlıyız. Bu faiz lobisinin üzerine gidilmezse, bu faizlerin üzerine gidilmezse ne olur? Birincisi, enflasyon aşağıya çekilemez, ikincisi yatırımlar artmaz, üçüncü olarak da istihdam artmaz. Ama biz bunu halledersek, enflasyon düşecektir, yatırım artacaktır, istihdam artacaktır. Bu işi başarmamız lazım.

Yukarı Karabağ zirvesi yaptık

Sayın Putin ile Yukarı Karabağ konusunu görüştük. Rusya’nın Ermenistan üzerinde de ağırlığı var. Yedi reyondan beşi ile ilgili daha önce çıkan karar (BM’nin Ermeni işgali sona ermeli kararı) var. Bu kararlara uyulması gerekliliği üzerinde durduk. Sayın Putin olumlu bakıyor ama, gördüğüm kadarıyla çok umutlu değil. Tarafların tutumu nedeniyle ümitsiz, onu gördüm. 

6 zirve, 13 telefon görüşmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye, Rusya ve İran’ın gerçekleştireceği “Suriye” başlıklı üçlü zirveye katılmak üzere, 22 Kasım Çarşamba günü Rusya’nın Soçi kentine gidecek. Toplantıya İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de katılacak. Erdoğan,  Rusya lideri Putin’le Soçi’de 9 gün aradan sonra tekrar bir görüşme gerçekleştirecek. Eğer zirve gerçekleşirse, altıncı kez bir araya gelecek olan Erdoğan ve Putin, bu yıl 13 kez de telefonla görüştü. 

Kalın: Siyasi çözüm konuşulacak

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 22 Kasım’daki Soçi zirvesiyle ilgili açıklama yaptı: “Zirvede, Astana toplantıları sonucunda Suriye’de şiddetin azaltılması yönünde sağlanan ilerlemeler ve tesis edilen gerilimi azaltma bölgelerindeki faaliyetler değerlendirilecek, insani yardımların ulaştırılması ve Suriye’de siyasi çözüm yönünde 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı çerçevesindeki Cenevre sürecine üç garantör ülke tarafından yapılabilecek katkılar ele alınacaktır.”

Katar halkının kalbini fethedin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doha’daki temasları kapsamında Katar Türk Silahlı Kuvvetleri Kara Unsur Komutanlığı’nı ziyaret etti. Personele hitap eden Erdoğan, şunları söyledi: “Türk askeri için Katar gurbet değildir. Katar’daki kahramanlarımızdan beklentimiz şudur; silahınız ve yüreğinizle askeri vazifenizi icra ederken duruşunuz, sevginiz ve saygınızla da Katar halkının kalbini fethetmelisiniz. Sizlerin buradaki varlığının yegane sebebi dostluktur, huzurdur, güvendir, barıştır. Bir kardeşin bir kardeşe olan desteği neyse sizlerin buradaki varlığının anlamı da budur. Zor zamanlarda kardeşlerinizin, dostlarınızın yanında olmak, ecdadımızın bize bıraktığı en büyük miraslardan biridir. Üstelik tarih boyunca bu desteğimizi bedeli ne olursa olsun vermekten çekinmemişizdir. Katar’da 2015 yılından beri mevcut bulunan birliğimizi, yaşanan son krizin ardından üç katına çıkartarak bu konudaki kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyduğumuza inanıyorum.”Erdoğan, sözlerini Arapça “Allah’a emanet olun” diyerek tamamladı.