8 Mayıs 2024 Çarşamba / 1 Zilkade 1445

Diyanetten son resmi açıklama...Sakız çiğnemek orucu bozar mı?

Ramazan ayının gelmesi ile birlikte oruç tutan vatandaşlar her yıl olduğu gibi orucu bozan durumların ne olduğunu sorgulamaya başladı.. Her Ramazan ayında olduğu gibi bu sene de 'Alo Fetva Hattı'na vatandaşlardan gelen soruların büyük kısmını orucu bozan durumlar nelerdir? konusunu kapsıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, web sitesinde Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından hazırlanan “Dini Soruları Cevaplandırma Platformu”nda yer alan fetvada, bu konuya açıklık getirdi.İşte bu sorunun cevabı ve orucu bozan durumlar...

5 Haziran 2017 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
 Diyanetten son resmi açıklama...Sakız çiğnemek orucu bozar mı?

Her yıl Ramazan'da en çok sorulan, soru : Sakız çiğnemek orucu bozar mı?Ramazan ayının gelmesi ile birlikte oruç tutan vatandaşlar  bu soruya yönelmeye başladı.Her Ramazan ayında olduğu gibi bu sene de 'Alo Fetva Hattı'na vatandaşlardan gelen soruların büyük kısmını orucu bozan durumlar nelerdir? konusunu kapsıyor. Diyanet ise herhangi bir bilgi kirliliğine yer vermemek adına açıklamalarda bulundu.Diyanet İşleri Başkanlığı, web sitesinde Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından hazırlanan “Dini Soruları Cevaplandırma Platformu”nda yer alan fetvada, bu konuya açıklık getirdi.Sakız çiğnemenin orucu bozup bozmadığına açıklık getiren Diyanet, tartışmalara da son noktayı koydu.

SAKIZ ÇİĞNEMEK ORUCU BOZAR MI?
 
Yetkililer bu konuda şöyle diyor : "Bu sorunun cevaplarına gelecek olursak, sakız önceden  çiğnenmiş, içinde şeker unsuru kalmamışsa bunun caiz olduğu yönünde kurulumuzun  fetvası var. Ancak hiç çiğnenmemiş, içerisinde şeker ve glikoz bulunuyorsa  elbette ki bu orucu bozar. "
 
Diyanet İşleri Başkanlığının web sitesinde Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından hazırlanan “Dini Soruları Cevaplandırma Platformu”nda yer alan fetvada; Günümüzde üretilen sakızlarda, ağızda çözülen katkı maddeleri bulunduğundan, ne kadar itina edilirse edilsin bunların yutulmasından kaçınılması mümkün değildir. Bu sebeple bu tür sakız çiğnemek orucu bozar. Ancak “kenger sakızı” gibi katkısı bulunmayan sakızlarla daha önce çiğnenmiş olup içinde hiç katkı maddesi kalmamış olan ve çiğnendiğinde hiçbir eksikliğe uğramayan sakızların çiğnenmesi orucu bozmaz. Bununla birlikte, oruçlu iken bu tür sakızları çiğnemek mekruhtur.
 
MEKRUH NE DEMEK?
 
Mekruh; yapılması dinen doğru bulunmayan, terk edilmesi istenen, yapılmaması yapılmasından daha uygun olan davranışlardır.
 
ORUCU BOZAN DURUMLAR
 
Unutarak yemek, içmek orucu bozmaz. Unutarak yiyen içen kişi, oruçlu olduğunu hatırlarsa hemen ağzındakileri çıkarıp ağzını yıkar ve orucuna devam eder. Oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra yeme içmeye devam eden kişinin orucu bozulur.
Diş fırçalamakla oruç bozulmaz. Bununla birlikte, diş macununun veya suyun boğaza kaçması hâlinde oruç bozulur ve kazası gerekir.
Kendiliğinden kusmakla oruç bozulmaz.Ancak kişinin kendi isteği ve müdahalesiyle meydana gelen kusma, "ağız dolusu" olması hâlinde, orucu bozar.
Akciğer hastalarının kullandıkları spreyden, bir kullanımda 1/20 ml. gibi çok az bir miktar ağıza sıkılmaktadır. Bunun da önemli bir kısmı ağız ve nefes boruları cidarında emilerek yok olmaktadır. Bundan geriye bir miktarın kalıp tükrük ile mideye ulaştığı konusunda kesin bir bilgi de yoktur.
Uzman göz doktorlarından alınan bilgilere göre, göze damlatılan ilaç miktar olarak çok az (1 mililitrenin 1/20'si olan 50 mikrolitre) olup, bunun bir kısmı gözün kırpılmasıyla dışarıya atılmakta,bir kısmı gözde, göz ile burun boşluğunu birleştiren kanallarda ve mukozasında mesamat yolu ile emilerek vücuda alınmaktadır.
Damlanın yok denilebilecek kadar çok az bir kısmının, sindirim kanalına ulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu bilgiler, yukarıdaki bilgilerle birlikte değerlendirildiğinde, göz damlası orucu bozmaz.
Tedavî amacıyla burna damlatılan ilacın bir damlası, yaklaşık 0,06 cm3'tür. Bunun bir kısmı da burun çeperleri tarafından emilmekte olup, çok az bir kısmı ise mideye ulaşmaktadır. Bu da, dinî açıdan abdestte ağza su vermede olduğu gibi af kapsamında değerlendirildiğinden orucu bozmaz.
Bazı kalp rahatsızlıklarında dilaltına konulan ilaç, doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç, ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşmamaktadır. Bu itibarla, dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz.
Hastalık, Ramazan'da oruç tutmamayı mubah kılan özürlerdendir. Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı, hasta ise hastalığının artacağı tıbben veya tecrübe ile sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir.
İğnenin orucu bozup bozmayacağı, kullanılan amacına göre değerlendirilebilir. Ağrıyı dindirmek,tedavi etmek, vücudun direncini artırmak, gıda vermek gibi amaçlarla enjeksiyon yapılmaktadır. Gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek ve içmek anlamına gelmediklerinden orucu bozmazlar. Ancak gıda ve/veya keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar. Hastaya serum veya kan verilmesi de, aynı hükme tabidir.
Böbrek yetmezliği hastalarına uygulanan diyaliz, periton diyalizi, hemodiyaliz olmak üzere iki çeşittir. Periton diyalizi, karın boşluğuna verilen özel bir solüsyon aracılığı ile, hastanın kendi karın zarı kullanılarak, kanın zararlı maddelerden arındırılması ve sıvı dengesinin sağlanması işlemidir. Hemodiyaliz ise, kanın vücut dışında bir makina yardımı ile temizlenip vücuda geri verilmesi işlemidir. Kan, bir iğne aracılığı ile hastanın kolundan alınır. 
Hemodiyaliz makinası, diyalizör denen bir filtreden kanı sürekli geçirerek zararlı maddeleri ve fazla suyu filtre eder. Filtre edilen temiz kan, ikinci bir iğne ile hastanın damarına geri verilir. Bu işlem yapılırken bazen gıda içerikli sıvı verilmesi gerekmektedir.Buna göre hastaya herhangi bir sıvı maddesi verilmeden gerçekleştirilen hemodiyalizde oruç bozulmaz. Diğer diyaliz çeşitlerinde ise, vücuda gıda içerikli sıvı verildiği için oruç bozulur.
Oruçlu bir kimsenin morfinli veya morfinsiz olarak dişlerini tedavi ettirmesi veya çektirmesi orucu bozmaz. Ancak tedavi esnasında, kan veya tedavide kullanılan maddelerden herhangi bir şeyin yutulması orucu bozar.
Deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla vücuda sürülen yağ, merhem ve benzeri şeyler emilerek kana karışmaktadır. Ancak cildin bu emişi, çok az ve yavaş olmaktadır. Diğer taraftan bu yeme içme anlamına da gelmemektedir. Bu itibarla, deri üzerine sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz.
Gıybet etmek, Rüyada ihtilam olmak, İsteyerek, zorlayarak biraz kusmak, Diş çukuruna ilaç koymak, Çiçek, kolonya veya parfüm koklamak, Morfinsiz, iğnesiz diş çektirmek, Yutmadan yemeğin tadına bakmak, Sakındığı halde toz ve dumanın boğazdan veya burundan içeri girmesi, Orucu bozmaya niyet edip de bozmamak,Yutmadan yemeğin tadına bakmak, Orucu bozmaya niyet edip de bozmamak, Sahurda tokluk veren ilaçlar kullanmak, Göze katı veya sıvı ilaç koymak veya ıslak lens takmak Kaş, bıyık aldırmak, etek tıraşı olmak ve epilasyon orucu bozmaz, Oruçlunun ağzına gözyaşı veya ter girerse, bir iki damla gibi azsa, orucunu bozmaz, çünkü bundan korunmak zordur. Çok olur da tuzluluğunu ağzının her yerinde duyar ve yutarsa orucu bozulur. Yutmayıp tükürürse bozulmaz, İğneli epilasyon yaptırmak orucu bozmaz. İçeriye ilaç gibi bir şey girmedikçe, vücuda iğne batırmak orucu bozmaz. İğneli epilasyonda içeriye ilaç girmiyor. Sadece iğne, kıl folikülüne sokularak akım veriliyor, Çatlak dudağa veya eldeki yarığa krem, tentürdiyot, kolonya veya oksijenli su sürmek (Açık yaraya sürülen merhemin, içeri sızdığı iyi bilinmedikçe orucu bozmadığı, S. Ebediyye'de bildirilmektedir. İyi bilmek, zanla olmaz. Kesin bilmek gerekir. Kesin bilinmeyince bozar denilemez, Hanımını öpenin orucu, meni gelse de bozulmaz. Öperken şehvetlenip cünüp olursa bozulur (Cünüp olma ihtimali varsa, hanımını öpmesi mekruh olur. Orucu bozacak derecede çok öperse haram işlemiş olur. Çünkü orucu mazeretsiz bozmak haramdır. Ama öperek cünüp olunca kaza gerekir, kefaret gerekmez.), Evi haşere için ilaçlayan, ister istemez ilacı teneffüs etse de orucu bozulmuş olmaz; çünkü sakınmak zordur, Kanayan yere, kanın durması için kan taşı sürmek, Bel soğukluğu hastalığından dolayı akıntı gelmesi, Ele iğne batıp kırığının içinde kalması, Dudaktaki yaşlığı yutmak, Yaraya imsak vaktinden önce konan sıvı ilacın, imsak vaktinden sonra emilmesi orucu bozmaz