· Aslen Mardin’li olan Vali Erin’in şehre gelişiyle, Valilik makamı tarihinde görülmemiş şekilde ziyaretçi akınına uğradı.Mesaisinin büyük bölümünü vatandaşlarıyla iç içe olmakla geçiren Vali Erin, hemen hemen her akşam bir ilçede vatandaşlarla bir araya geliyor.
· Bir yandan şehrin eğitim, sağlık, tarım, turizm ve benzeri problemlerini çözmeye yönelik projeler geliştiren Vali Erin, diğer yandan da devlet-millet kaynaşmasının en güzel örneklerini ortaya koyuyor.
· Üç çocuk babası olan ve çocukları çok seven Vali Erin, gittiği her yerde, yaptığı her konuşmada çocukların geleceği için yatırım yapılması tavsiyesinde bulunuyor.
“Şanlıurfa’nın serüveni, insanlık tarihinin serüvenidir”
Şanlıurfa’nın çok zengin tarihi geçmişe sahip, yeryüzündeki ender şehirlerden biri olduğunu belirten Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Şanlıurfa’nın serüveninin insanlık serüveni olarak tanımlanabileceğini kaydederek, “İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne tanıklık edeceğimiz çok değerli bir şehirde yaşadığımızın bilincinde olmamız gerekiyor” dedi.
İnsanlığın antik çağından, ortaçağa ve yeniçağa kadar her döneme ait kalıntıların Şanlıurfa’da bulunduğunu ifade eden Vali Erin, Göbeklitepe sahip olduğumuz en büyük zenginliklerden bir tanesi. Milattan önce 4 bin yıllık geçmişi olan Stonehenge’den daha eski bir tarihi olan Göbeklitepe’nin 12 bin yıllık tarihi olduğu ortaya çıkmıştı. Devam eden çalışmalarla bu tarihin daha da eskiye gideceğine inanıyoruz. Bu özellikleriyle Şanlıurfa peygamberler şehri ve inançlar diyarı olarak tanımlanan ender kentlerden biri. Bu kadar büyük bir zenginlik ve bu kadar paha biçilemez bir tarihi geçmişin yeterince değerlendirilemediği de bir gerçek” dedi.
Şanlıurfa’nın tarihi eserlerini ve arkeolojik alanlarını turizme kazandırmak amacıyla önemli çalışmalar yapıldığını belirten Vali Erin, “Valiliğimizin, Büyükşehir Belediyemizin, Avrupa Birliği’nin, Üniversitemizin ve Karacadağ Kalkınma Ajansımız bünyesinde gerçekleştirilen Şanlıurfa’da Tarih Yeniden Canlanıyor Projesi ile sahip olduğumuz değerlerin korunması, geliştirilmesi ve tanıtımına katkı sağlayacak bir proje yürütülüyor. Bunun yanında Harran kalesi restorasyon çalışmaları, Balıklıgöl ve çevresinde turizm altyapısını iyileştirme çalışmaları, Eyyüp Peygamber Makamı ve Eyyüp Nebi ziyaretgahlarında çeşitli düzenlemeler devam ediyor. Şanlıurfa gibi her tarafı tarih olan bir şehirde bu çalışmaları çok kısa sürede tamamlamak da oldukça zor. Örneğin Göbeklitepe’yi ziyarete açabilmemiz için en başta kazı çalışmalarının tamamlanması beklenmişti. Şu anda üst örtüsü yapılan ve kazıların kısmen sona erdiği bir kısmı ziyarete açmaya hazırlanıyoruz. Yine Harran’da uzun yıllardan beri devam eden arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor” şeklinde konuştu.
İYİ BİR PLANLAMA YAPACAĞIZ
Şanlıurfa’nın zengin tarihi ve kültürel birikimini hak ettiği değere taşıyacak bir dizi çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Vali Erin, “İngiltere’de Stonehenge’nin olduğu şehirde bir yıl kaldım ve oraya insanların nasıl akın akın geldiğine tanıklık ettim. Oraya yılda 2 milyon turist geliyor. Göbeklitepe’yi bu anlamda kıyaslama şansımız yok. Dolaysıyla hem sahip olduğumuz tarihi birikim ve insanlığın sıfır noktası olarak tabir ettiğimiz bu zenginliğin insanlığa sunumu konusunda stratejik bir bakış açısı ve yaklaşım oluşturmaya çalışıyoruz. Bizim daha derli toplu, bu alanda faaliyet gösteren kurumların daha koordineli şekilde çalışmalarını yürütmeleri, iyi bir planlama ve stratejinin ortaya konulmak suretiyle birbirini destekleyecek süreçler sonrasında tarihi değerlerin, mirasın ve birikimin değerlendirilebileceğine inanıyorum” dedi.
TARIM VE GENÇ NÜFUS POTANSİYELİ
Şanlıurfa’nın sadece turizmde değil, çok büyük bir tarım potansiyeli ve beşeri sermayeye sahip olduğunu da hatırlatan Vali Erin, Şanlıurfa’nın bu çok zengin birikim ve potansiyeline rağmen geldiği yerin belli olduğunu, turizmde olduğu gibi diğer alan ve sektörlerde de işbirliği, dayanışma ve stratejik bir anlayışla çalışmalar ortaya koyarak çalışmaya ihtiyaç olduğunu kaydederek, bu alanda bilim adamlarının ortaya koyacağı yol haritasının önemine işaret etti.
Harran’ın yetiştirdiği alimlerin bilim ve fen alanına yaptığı katkıların bütün dünyaca bilindiğini hatırlatan Vali Erin, “Biz bunlarla elbet de övüneceğiz. Bunların yaptıkları çalışmalar ve insanlığa sunduğu hizmetler, diğer alanlarda bize bırakılan değerleri insanlığa anlatacağız. Harran’da yetişen bilim adamlarının yetiştiği dönemden sonra, bugün Harran ve Şanlıurfa olarak neden o dönemde yetişen bilim adamlarının yüzde onu civarında bilim adamı yetiştiremediğimizin de özeleştirisini yapmak durumundayız. Sabit bin Kurra’ları, El Battani’leri yetişen bu topraklarda bugün neden bilim adamı yetişemediğini, iki cilt kitabı insanlığın hizmetine sunacak bilim adamı neden yetiştiremediğimizi, bu kadar zengin ve dinamik nüfusa sahip olmamıza rağmen medeniyete katkı sunacak herhangi bir buluşun altına imza atmadığımızı sorgulamak ve yeni bilim, ilim ve irfan adamları yetiştirmeye ihtiyacımız var.
İsot, Urfa’nın önemli değerlerinden bir tanesi. İsot festivalini yaptık, çok da büyük katılım oldu. Ama Şanlıurfa’nın sadece isot üreten ve tüketen bir şehir olmaktan çıkması gerekir. İsotla beraber o tarımsal ürün ve değerlerle birlikte insanlığa katkı sunacak yüksek yetenekte kabiliyete sahip insanlara ve beşeriyete sahip olduğumuzu biliyoruz. Genler, dededen, atalardan oğullara geçer. İbrahim’in torunları bu memlekete katkı sunacak buluşlara imza atmaya hazırlar. Ancak bu konuda küllerin altında yatan cevherin keşfine ihtiyaç var” şeklinde konuştu.