Yiğit Bulut: Ey Avrupa! Bunu anladığın gün her şeyi anlamış olacaksın

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında Batının terör örgütlerine bakışını sert bir dille eleştirdi. Bulut, Batının ‘Medeniyetler Çatışması’nı yanlış anlayarak terörü kendisinden ayrı bir yerde izole etmeye çalıştığını, son saldırıların Hatay’daki bir insan güvende değilse Berlin’dekinin de aynı tehlike içinde olduğunu göstermesi açısından önemli olduğunu vurguladı.

Yiğit Bulut şöyle konuştu:

Avrupa birliğinin özellikle Belçika Almanya ve Fransa’nın yumuşak bir karnı var her zaman terör örgütlerine karşı sempatiyle yaklaşan ülkeler bunlar. Sayın Cumhurbaşkanımız yıllar öncesinden söylemişti "Senin teröristin benim teröristim ayrımı olmaz, bir gün bu terör gelir herkesi vurur ve her yerde ortaya çıkabilir" demişti.

''O ATEŞ MUTLAK SİZE ULAŞACAK''

Özellikle Belçika, Fransa ve Almanya’nın PKK terör örgütüne ev sahipliği yaptığını yaşayarak gördük. Fransa Cumhurbaşkanı’nın karısının maalesef PKK’lı teröristleri toplayıp ülkesine götürdüğünü gördük. Belçika’da terör örgütleriyle yazılı olmayan bir konsensüsa sahip olduğunu yani bize dokunmadığın sürece biz de size dokunmayız şeklinde bir anlayış olduğunu gördük. Avrupa’da yaşayanların bunu bilmeleri lazım. Bir kaç gün önce bizim canımız yanarken, insanlarımız bombalarla hayatını kaybederken Belçika’da PKK terör örgütüne çadır kurmasına izin verildi. İnsanların acısı çok taze bunları söylemek istemiyorum ama bunları o insanların ailesi bilmek zorunda. Yani Belçika’nın terör örgütüne çadır kurdururken aynı terörün başka versiyonlarının da kendi vatandaşlarını vurduğunu Belçikalılar bilmek zorunda.

Bugüne kadar Avrupa’daki insanlar uyanamadılarsa, kendi devletlerinin tepkisizliğinin, etkisizliğinin, göz yummasının bugün kendilerini vurmalarını yaşıyorlar. Bunu bilip, idrak etmek zorundalar. Belçika’da PKK terör örgütüne çadır kurduruyorsunuz. Bir kaç gün sonra başka bir terör örgütü sizin ülkenizi vuruyor. Üstünde yattığınız çalının altı yanıyorsa o ateş mutlak size ulaşacak. Her programda bu Çin atasözünü söylüyorum. Türkiye’de bir terör olayı varsa bu sınırları aşarak mutlaka her yeri vuracaktır.

''TERÖR YUVASI BELÇİKA''

Belçika bir polis devleti.  Maalesef terör örgütleriyle yazılı olmayan bir konsensusa sahip. Türkiye’de olaylar yaşanıyor failler Belçika’ya kaçıyor. Fransa’da olaylar yaşanıyor faillerden bir tanesi tesadüfen yapılan bir operasyonda Belçika’da Brüksel’de ele geçiriliyor. Zihniyet anlamında yanlış bir bakış açısı var. Teröristler bana dokunmasın ben de onlara dokunmayayım.

Biran önce Fransa Almanya ve Belçika’nın Türkiye’ye otuz yıldır acımasızca saldıran terör örgütlerine karşı fiili kararlar alarak, fiiliyata dökmeli, bir an önce Türkiye ile işbirliği yaparak bütün terör örgütlerin kendi topraklarında temizlemeleri gerekiyor. Türkiye’de dağın 3 bin metre tepesinde teröristin lojistiğine bakıyorsun bütün kullandığı malzeme Avrupa ülkelerinden. Eğer Fransa Almanya ve Belçika’da bugün birileri tekrar özür dileyerek söylüyorum ‘islami terördür bu, etnik terörden ayrılmalıdır, onunla mücadele edilmelidir’ gibi saçma bir kavram içinden olaya bakıyorsa bilsin ki olaylardan hiçbir anlamamışlar. Terör terördür senin teröristin benim teröristim olmaz. Senin teröristin kötü benim teröristim iyi olmaz. Brüksel’in kalbinde bir mahalleyi terör örgütüne verelim biz onlara dokunmayalım, onlar bize dokunmasın olmaz

''EY AVRUPA BUNU ANLADIĞIN GÜN HER ŞEYİ ANLAMIŞ OLACAKSIN''

Hiçbir terör eylemi rasyonelize edilemez, Hiçbir terör eylemi onların tabiriyle ‘acceptable’ yani kabul edilebilir değildir. Terör hiçbir sebebin sonucu olamaz. Ey Avrupa bunu anladığın gün her şeyi anlamış olacaksın. Türkiye’deki bir terör örgütünün Avrupa’daki uzantısının varlığı  ‘bu bir siyasi sosyolojik ekonomik mücadelesidir’ diye aklileştirilemez.

''AVRUPA BİRLİĞİ GEÇ BU MASALLARI''

Yunanlıların yaptıklarını benim babam kendi babasından duyarak anlattı bana. Yunan askerleri Trakya’da onları toplayıp götürdüğü zaman ıslak yataklara bağlayıp kendi idrarlarını içirmişler su olarak. Geldikleri zaman hepsi veremden ölmüş. Bu ne? İşkence değil mi? Savaş hukuku mu? Ama bunların hiç biri konuşulmuyor çünkü bizde öyle bir sivil toplum algısı var ki biz kendi hakkımızı savunduğumuz zaman haksız duruma düşüyoruz. Bunları konuşmamız lazım. Kurtuluş savaşı Avrupa Birliği ülkelerinin bizim coğrafyamızı işgal etmesidir. Bebekleri süngüye küm geçirdi. Canlı bebekleri süngüye takıp dolaşan kimdi? Bana insan hakları anlatmayın. Çok uzak değil, yüz sene önce. Onun için insan hakları özgürlük eşitlik, Fransız devrimi… Avrupa Birliği geç bunları, bu masalı başkalarına anlat. Türkiye’yi vuran terör örgütüne çadır mı kurdurdun, bana insan hakkı anlat. Türkiye’de ölen insanların hakkı ne? Onların hakkı yok mu? Türkiye’de şehit olanların hakkı yok mu? Terör örgütünün yıllardır aldığı binlerce canın hakkı yok mu? Bana Kopenhag kriteri anlatma. Bu ülkenin insanları da şunu idrak etsin bu ülkenin kamuoyuna bir aşağılık kompleksi pompalamak için kurulmuş bir kamuoyu düzeneği var, malum medyasıyla sivil toplumuyla.