Bir seçenek olarak yaşamak

On Derin Ayak İziadlı kitabıyla kadın-erkek, her yaş gurubundan okuyucunun beğenisini kazanan Lüset Kohen Fins’in yeni romanı Enginar Mevsimi geçtiğimiz haftalarda çıktı. İlk romanını İngilizce olarak yazan ve bu kitapla 14 bin yazar arasından birinci olup 2013’te Uluslararası HarpersCollins Authonomy ödülünü kazandı.

Fins’in ikinci romanıEnginar Mevsimi büyük konuşmayanlarınn, aşkı tutkuyla karıştıranların, ne oldum değil de ne olacağım diyenlerin, hayatı ciddiye alanların, gerekirse de hayatla ve kendiyle dalga geçebilenlerin hikâyesi. Soluk soluğa okunacak bir roman ve alt mesajlarda farklı yaşam felsefeleri ele alınmış. Ayrıca, günümüz insanının her an her yerde başına gelebilecek olaylar, okuru peşi sıra sürükleyen bir kurgu ile okuyucuya aktarılıyor. Sonunu kolay kolay tahmin edemeyeceğiniz romanın ana karakterleri de konusu da son derece ilginç. Venedik’te gondolculuk yapan bir Türk göçmeni, büyük bir maddi iflastan sonra Yunanistan’a kaçan ünlü bir işadamı ve kafası karışık güzel bir köşe yazarının yolları kesişiyor ve umulmadık bir sona doğru beraber ilerliyorlar.

Kitapta altı çizilecek bir sürü cümle var fakat sanıyorum girişteki bu paragraf, aradan zaman geçse de bir şekilde aklınızda kalacak. “Bazen yaşamın bahşettiği sonsuz olasılıkların içinde kaybolmayı seçeriz. Bazen de hayatın anlamını geçen zamana yükler, zaman geçtikçe hayatı anlamsız buluruz. Aklımıza gelen şey başımıza geldiğinde de şaşırırız. Yaşamayı bir seçenek olarak değil de eşsiz bir hak olarak algıladığımız zamanlar da olur. Yenildiğimiz ve güç bulduğumuz şey ise hep aynı kalır; yüzleşme anında hissettiğimiz özgürlük duygusu…”

Enginar Mevsimi

Lüset Kohen Fins

Gate Yayınları