Katil olmak için gerekenler

Klişe bir sorgulamamız var; tüm insanlar masum birer bebekti, kötüler ne oldu ya da hangi arada bu kadar kötü oldular? Şimdi bu soru burada dursun, aşağıda bahsedeceğim kitabı okuduktan sonra spoiler gibi spoiler verdiğimi göreceksiniz ama şu an bir anlam ifade etmeyecek, korkmayın, yazıya devam edebilirsiniz. 

İtalyan yazar Ilaria Tuti, yazdığı bir kısa öyküyle 2014’te İtalya’nın prestijli bir edebiyat ödülünü kazandıktan sonra ilk defa uzun soluklu bir işe girişti. Teresa Battaglia isimli bir kadın müfettiş karakteri oluşturdu ve etrafında gelişecek olayları kurgulamaya başladı. İlk kitabı Cehennem Çiçekleri ilk yayıncısından tutun da hikâyeye değen herkesi heyecanlandırdı ve çok da iyi bir çıkış yakaladı. Raflarda yerini aldığı ilk haftada 3. baskıyı gördü, 70 binden fazla sattı. Çevrildiği dillere baktığımızda, orada da bir şenlik var; İngilizce, Çekçe, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Yunanca, Norveççe, Lehçe... Liste devam ediyor ve edecek gibi de duruyor. Hem TV hakları dahi satıldı. Peki genel olarak polisiye rafında yer bulacak Cehennem Çiçekleri’nin bu kadar ilgi görmesinin ardındaki sebep ne olabilir? Sorunun cevabı çok yalın aslında; naiflik.

CESET VE ÖTESİ

Şuradan romanın konusuna biraz giriş yapalım: Olaylar bir gün Alplerin eteğindeki bir ormanda çıplak bir cesedin bulunmasıyla başlıyor. Aynı zamanda ekibe yeni dahil olan Müfettiş Massimo da eş zamanlı hikâyeye giriyor. Etraftaki deliller toplanırken Massimo’ya garip bir hırçınlıkla “hoş geldin” diyor Teresa. Massimo yeni katıldığı ekipte yabancılık çekmek gibi bir sıkıntı yaşarken çetin ceviz bir amirinin olduğunu görünce bir onaylanma telaşı yaşıyor. Ama Teresa bunu da fark edip hayatı Massimo için biraz daha zorlaştırıyor. 

Cinayet mahallinde bulunanlar, yani katilin organizasyonu; 60’lı yaşlarının ortalarındaki ve psikolojik profil çıkarma konusunda hayli usta olan Teresa’nın aklına “Acaba bir seri katille mi karşı karşıyayız?” sorusunu getiriyor. İşaretleri takip ettikçe buna emin bir halde, henüz başladığını düşündüğü cinayetler serisinin ikincisini beklemeye başlıyor. Fakat işler tahmin edersiniz ki pek de beklendiği gibi gitmiyor. Yılların müfettişi Teresa aynı zamanda henüz ismini telaffuz etmeye bile çekindiği bir hastalıkla yeni yeni tanışıyor. İlk defa bu kadar cevapsız kaldığı bir davayı çözmeden hastalığının ellerinde kaybolmaktan da  korkuyor. Olayların merkezinde sekiz yaşlarında, evlerinde huzuru bulamamış ama birbirlerine sahip çıkan, dostluğu o yaşlarda tatma şansı yakalamış bir grup çocuk bulunuyor…  

Cehennem Çiçekleri okuruna çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu, güven ihtiyacını, kötüye dönüşmeden önce dönülmesi zor o çizgiyi geçen faillerin nasıl derin bir ıstırap içinde olduğunu hatırlatan bir roman.