Kim, ne okuyor?

Ömer Lekesiz (ELEŞTİRMEN- yazar):  

Uzun zamandır, İslam sanatını doğuran ve zihniyet ve kültürü anlayabilme maksadıyla düzenli, tematik bir okuma çabası içindeyim. Vahdet-i vücud’a mahsus kaynakların en önemli sayılanlarını okuduktan sonra, şimdi Vahdet-i vücud öncesi kaynaklara yöneldim.

Bu çerçevede, Abdürrezzak Tek’in doktora çalışması olan Tasavvufi Mertebeler - Hace Abdullah el-Ensari el-Herevi Örneği adlı kitabından (Emin Yayınları, Bursa) sonra, yine onun çevirdiği el-Herevi’nin  Menazilü’s-Sairin adlı kitabı okudum.

Şimdi ise bu kitabın en hacimli şerhlerinden olan, İbn Kayyım el-Cevizyye’ye ait Medaricü’s-Salikin’i (İnsan Yayınları, İstanbul), Ebu Nasr Serrac Tusi’nin el-Lüma’sıyla (İslam Tasavvufu adıyla, Hasan Kamil Yılmaz çevirisi, Erkam Yayınları, İstanbul) iç içe okuyorum. Bu okumalar sırasında, zihnimi uyanık tutabilmek için elimden düşürmediğim bir kitap daha var: Niyazi-i Mısri Halveti’nin Divan-ı İlahiyat’ı (Çev.: Mustafa Tatçı, H Yayınları, İstanbul).

Güray Süngü (YAZAR):

Mesleğim gereği masamdan çok kitap geçiyor. Bazılarına mecburen şöyle bir bakıp geçiyorum. Bazılarına da şöyle bir bakıyorum ve bunu okumam lazım diyorum ve maalesef okunacaklar adını verdiğim ama bir şekilde vakit bulup da okuyamayacağım kitaplar listesine ekleniyor. Bazıları ise okunuyor ve okunanlar listesine ekleniyor. Ama iz bırakanlar diye bir liste daha yapılabilir. (Aslında böyle listelerim yok, yani listeler yapmıyorum, kendiliğinden oluyor bunlar.) Son zamanlarda iz bırakan kitaplarımdan ilk ikisi İsmail Özen ve Mukadder Gemici’nin öykü kitapları. Babamın Şarkısı ve Kar Makamı. İsmail Özen, duru bir dil demek galiba. Hakiki edebiyat, sade, derin ve etkileyici. Çok etkileyici. Mukadder Gemici ikinci kitabını uzun süredir beklediğim bir yazardı. Mukadder Gemici’nin dil konusunda bir derdi var ve bu dert edebiyatımız için umut verici. Anacağım bir diğer kitap Ursula K Leguin’in Dünyaya Orman Denir adlı romanı. Bizim aydınımızın kullanmayı çok sevdiği “öteki” kavramını irdelemek için okunabilir. Elbette sadece bu kadar değil, bütün Leguin romanları gibi çok katmanlı. Son anacağım kitap Carsten Jensen’in roman-destan-rüya arası kitabı Biz Boğulanlar. Bu kitabın neden okunması gerektiğine dair pek bir şey demeyeceğim, zira tuğla gibi bir kitap ve sadece muhatabının haz alacağı bir okuma vaadediyor.

Jaklin Çelik (Yazar):

Şu sıralar üzerinde çalıştığım romanla ilgili tematik okumalar yapıyorum. Bu okumalar dışında her yazma sürecinde olduğu gibi başucumdan ayırmadığım kitaplarım var. Pär Lagerkvist’in Cüce’si, Canetti’nin Körleşme’si ve Galeano’nun özellikle Yürüyen Kelimeler’i bu kitaplar arasında başı çekiyor. Kierkegaard’ın Meseller’ini uzun aradan sonra tekrar okuyorum şimdilerde. Andrew Miller’in Özel Bir Acı’sı sırada bekliyor. Cem Kertiş’in Yüzümdeki Sen ve Ferhat Uludere’nin Sayıklamalar kitapları da yazma sürecinin hafiflemesiyle birlikte ilk okunacaklar arasında.