26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Sana özgürlüğü getireceğim

Sinan Akyüz, son romanı Solgun Karanfil’de, dünyayı kasıp kavuran savaşın ve Alman faşizminin Balkan coğrafyasına yansımalarını anlatıyor.

SİNAN ERGÜL12 Nisan 2018 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Sana özgürlüğü getireceğim
İkinci Dünya Savaşı, acının coğrafyasını her ne kadar genişletmişse de Balkanlar çok kimlikli ve dinli yapısıyla acının hikayelerinin daha yoğun yaşandığı bir alan olarak dikkat çekiyor. Savaşın yayıldığı coğrafya ne kadar büyükse, şüphesiz direnişin coğrafyası da o kadar geniştir. İkinci Dünya Savaşı’nın insanlığa bıraktığı, acı ve direniş mirası o kadar yoğun ki, bugünü anlamak için hala o zamana dönüp bakıyoruz. 
 
Sinan Akyüz, son romanı Solgun Karanfil’de, dünyayı kasıp kavuran savaşın ve onun en gerici gücü Alman faşizminin yansımalarını anlatıyor. Dönemin siyasal olaylarını, Yugoslavya’nın çok kimlikli yapısını da dahil ederek aktarıyor. Sadece savaşın ve işgalin anlatıldığı bir roman değil; aynı zamanda bu ortamın içinde filizlenmiş bir aşkın romanı var elimizde. Çok dilli, çok kültürlü bu topraklar işgalci devletler için yaptıkları toprak paylaşımını  kolaylaştıracak ve onları zenginleştirebilecek bir alandır. Akyüz, romanda yarattığı atmosferle önemli bir şeyi ifade ediyor aslında. Bu coğrafyanın yapısı “komünistlerin” başarısına çok da yakın değildir. Ancak, ülke işgali ve yurtsever güçlerin buna karşı durma isteği bu fikrin etkin olmasını sağlamıştır.
 
Fikret de bu coğrafyada, doktorluk yapmayı bekleyen, öğretmen olan sevdiği  Afredita’yla   mutlu bir ömrün  hayalini  kuran gençlerden yalnızca  birisidir. Bir yol eşiğindedir, karar vermesi gerekmektedir. 
 
BİR İHTİMALİN GÜZELLİĞİ
 
Zorlu bir iç muhasebeden sonra kendini Bajgor dağlarında bulur. Hayallerine  doğru  uzanan yolculukta kendi ülkesinde bir gün özgürce sevebilme  ihtimalini  seçmiştir. İnsanlar ruhlarının derinliklerindekini ifade  edebildikleri ölçüde özgürdüler, işgal altındaki ülkesi onun ve birçok yoldaşının ruhlarındaki tutsaklığı bir gün geri dönmek hayaliyle,  geride bıraktıkları yerler  olmuştu artık. Esaret altında ne kadar sevebilir ki  insan, özgürlüğü  olmayanın sevdiği  olabilir mi! İşte Fikret, bu ihtimalin bile güzelliğini düşünerek bir yola çıkmıştır. Ve tabii ki, bir sevgilisi Afredita’ya, “Sana özgürlüğü getirdim” diyebilme düşünün peşindedir.  Solgun Karanfil, Akyüz’ün lirik ve destansı anlatımının süzgecinden geçmiş, başarılı bir aşk ve savaş romanı.