26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Bir tarih daha göçtü

Kanije, Yemen, Çanakkale... Tarihi romanlaştıran yazarlarımızdan Mehmed Niyazi Özdemir ömrünü düşünceye ve millet bilincine adamış bir alimdi. Kütüphanelerde bir ömür geçirdi.

BEDİR ACAR14 Mayıs 2018 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Bir tarih daha göçtü

Yaklaşık bir aydır tedavi gördüğü hastanede geçen Cuma günü hayatını kaybeden tarihçi, yazar ve felsefeci Mehmed Niyazi Özdemir son dönem Türkiye’sinin yetiştirdiği önemli entelektüellerden biriydi. Eserlerinde milli konuları işleyen, Türkiye’nin sosyal yapısı üzerine düşünceler üreten Özdemir, son onlarına kadar yazmayı sürdürdü. Kitapları kadar, uzun yıllar sürdürdüğü gazete makaleleriyle de bugünden yarına kalacak önemli görüşler, açılımlar serdeden yazar, yakın dönem Türkiye’sinin sanat, edebiyat ve siyaset dünyasının önemli şahitlerinden biriydi.

Ne yazık ki Türkiye’de biyografi ve hatırat kitaplarının sayısı az. Yetişmiş önemli değerlerimiz bir bir dünya sahnesinden çekilirken, pek çok hatıra, anı, bilgi ve tecrübe kayıtlara geçemeden onlarla birlikte ebediyete uğurlanıyor. Umarız, Özdemir’in kişisel serüveni unutulmaya yüz tutmadan, kayıtlara geçirilmekte geç kalınmaz.

İLK MAKALE: VATAN

Mehmed Niyazi Özdemir, Moxburg Üniversitesi’nde Prof. Dr. Ditrich Pirson’un yanında “Türk Devletlerinde Temel Hürriyetler” konulu doktorasını 1976’da tamamladı ve 1988’e kadar Almanya’da kaldı.  “Vatan” başlıklı ilk makalesi 1967’de Milli Hareket dergisinde  okuyucuyla buluşan Özdemir’in köşe yazıları, Tercüman, Türkiye ve Yeni Şafak’ın da aralarında bulunduğu çeşitli gazetelerle Yeni Hafta, Nizam-ı Alem, Türk Yurdu, Ufuk Çizgisi, İnsan ve Kainat, Türk Edebiyatı dergilerinde okuyucuyla buluştu.      

VAROLMAK KAVGASI

“Çanakkale Mahşeri” romanıyla 1999’da Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülüne layık görülen Özdemir, 2000 yılında ise Türk Ocakları Osman Turan Türklük Araştırmaları Armağanı’nı aldı.    

Geçen Cumartesi günü Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilen Özdemir, ilk olarak, 1969’da Varolmak Kavgası adlı kitabını neşretti. Ardından Çanakkale, Yemen, Kanije gibi tarihimizin önemli dönüm noktalarını bir belgesel roman titizliğiyle kaleme aldı. Özdemir, Türk devlet felsefesi, medeniyet, kültür meseleleri ve milliyetçilik üzerine yazdığı pek çok önemli eseri gelecek kuşaklara miras bıraktı.

Yazar-Öğretim Üyesi Maksut Yiğitbaş: Neslimizi inşa edenlerdendi

Türk kültür ve mana dünyasına sadece düşünce boyutlu eserlerle hizmet etmekle yetinmeyen Mehmed Niyazi Özdemir, anlatı sanatıyla da ilgilenmiş, yazdığı romanlarla bir neslin irfanını inşa etmeye gayret etmiştir. Çalışmalarının gerçek yaşamla ilişkili olması, seslendiği kitlenin hayatın gerçekleri ile yüzleşmesine; sahip olduğu kültürün birikimini ve yaşını anlamasına katkı sağlamıştır. Toplum olarak emekleri için şükranlarımızı sunar, rahmet dileriz.

Yazar Cihat Zafer: Medeniyet insanıydı

Çanakkale Mahşeri’nden ‘Yemen Ah Yemen’e, gönlümüzün ve aklımızın çeperlerini genişleten adamdı. Çalışkan, zarif, fikir hassasiyeti olan örnek kültür, medeniyet ve millet insanıydı. Mehmed Niyazi Özdemir, Mehmet Akif’in çektiği acıları çekenlerden biriydi. Asım’ın Nesli’nden bir kayıp daha…

Şair-yazar Celal Fedai Gayreti milletin ihyasıydı

Rahmetli Mehmed Niyazi Özdemir, ‘Türk devlet felsefesi’ gibi hayati bir meseleyi vazetti. Türkiye, tarihi kaderine dönebilsin diye ömrünü verdi. En büyük eksiğimizin tarihin içinden gelen devlet felsefemizin kopukluğu olduğunu görmüştü. Tüm gayreti devlet ve millet idemizin ihyasına yönelikti. Seleflerinin yanında diz çökerek, kitaplara eğilerek yaşadı. Ruhu şad olsun.

Hem yol oldu, hem yol açtı

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı: Duyarlı aydınların az olduğu, hangi şehirde kim var diye kolayca sayılabildikleri bir dönemde omuzlarına vatan, millet, memleket davasını üstlenerek yollara düşenlerden biriydi Mehmed Niyazi Özdemir. Bu uğurda hem yol aldı, hem yol oldu hem de yol açtı. Bugün memleket ufkunda dağıtılan karabulutların arasından güneşin açmasında büyük payı olanlardan birisidir Niyazi Bey.

Sadece tarihi meselelerde değil sosyoloji, siyaset gibi farklı alanlarda bile özgün bakış açısına sahip biriydi. Özdemir, ‘Varolmak’ kavgamızın mücahitlerindendi. Kitabında kahramanına söylettiği husus aslında kendi kavgasının özüdür. Söz şudur: Geçmişimizden aldığımız güçle varolmak kavgamızı sonuna kadar sürdüreceğiz’’

Yaşadığımız çağın ağıtçısı olan yazar Şair-yazar Bahtiyar Aslan: Mehmed Niyazi Bey’in, sanatsal çalışmadan çok bilimsel çalışmaya yatkın bir mizacı vardı. Tarihimizin, kültürümüzün ve medeniyetimizin meselelerine eğildiği eserleri bunun ispatıdır. Bu tür çalışmalar büyük bir titizlik ve sabır ister. Mehmed Niyazi Bey, roman ve hikâyelerini yazarken de bir sanatçıdan çok bir bilim adamı gibidir. Romanları yine de başarılıdır. Sanat bakımından eksikliğini çalışkanlığı ile yenmiş bir yazardır. Bunun ancak ve ancak aşkla başarılacak bir şey oyduğunu vurgulamak isterim. Milletine, tarihine, kültürüne âşık bir adamdı merhum. Yaşadığımız çağın ağıtçısı gibidir. Kanije’den Yemen’e bütün Osmanlı coğrafyası onun yaktığı ağıtların içinden gösterir yüzünü bizlere.