18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Hüseyin Akın: Eğitimde şiirden yardım aldım mizahı arabulucu yaptım

Şair-yazar Hüseyin Akın aynı zamanda uzun yıllarını eğitime vermiş bir öğretmen. Akın’ın kaleme aldığı ‘Bana Öğretmenini Söyle’ adlı kitapta, edebiyatla iç içe yaşam süren sıra dışı bir öğretmenin tecrübelerini ve tekliflerini okumak mümkün.

10 Haziran 2019 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Hüseyin Akın: Eğitimde şiirden yardım aldım mizahı arabulucu yaptım

Edebiyat dünyasında şair ve denemeci yönüyle bilinen Hüseyin Akın aynı zamanda bir öğretmen. Uzun yıllar eğitim camiasında hizmet veren Akın’ın yakın zamanda ‘Bana Öğretmenini Söyle’ (Şule Yayınları) adlı kitabı çıktı. Eğitim meselelerine içeriden bir bakış sunan kitap, eğitimi hayatla, edebiyatla, şiirle buluşturmanın ipuçlarını veriyor. 

Aynı zamanda okullarda öğretemediklerimiz, eğitemediklerimiz ve bir türlü anlatamadıklarımız üzerinde duruyor. Kitabın anlatım tarzı da “çaktırmadan öğretme” ye çok yakın. Fatma Büşra Tekcan, Hüseyin Akın ile konuştu. 

Kitabınız kime sesleniyor? Öğrencilere mi öğretmenlere mi, müfredat sorumlularına mı, din görevlilerine mi…?  

Herkese diyelim. Eğitim meselesi sadece öğretmen ya da öğrencinin meselesi değildir. Ailenin, toplumun, devletin ve de milletin meselesidir. Dolayısıyla meseleye “okul” bağlamında değil daha genel bir ifadeyle maarif ya da terbiye noktasında bakmak gerekiyor. 

TEMEL EKSİKLİK NE?

Öğretmenlerin saygınlığı meselesine değiniyorsunuz, düğmenin yanlış iliklendiğinden bahsediyorsunuz. Eksik olan ne? 

Eksiklik, eksikliğin olabileceğini ya da nerde olduğunu düşünüp sorgulamamakta. Halbuki en çok konuşulan konu eğitim sistemimizdeki açmazlardır. Kahve köşelerinde, ev oturmalarında bile millet bunu konuşuyor. 

ÖĞRETMEN TEMELDİR

Modern eğitim uygulamaları ile geleneksel terbiye metotlarımızı bir türlü mezcedemedik. Ayaklarımızı kapatıyoruz başımız açıkta kalıyor, başımızı kapatıyoruz ayaklarımız açıkta kalıyor. Üstümüzdeki eksik yorganın farkında değiliz. Eğitimin temel dinamiği öğretmendir. Fakat ne yazık ki öğretmeni olması gerektiği biçimde ne sunabildik ne de ona güven duyup koruyabildik. Öğretmenliğin entelektüel bir meslek olduğunu düşünmedik bile. Öğretmenler de kendilerine biçilen bu eksik rolü zamanla kanıksayıp benimsediler. 

Eğitim camiasından biri olarak bu kitapla neyi hedeflediniz? 

Hariçten gazel okumayı sevmediğimi ifade etmeliyim. Uzun yıllar eğitimcilik yaptım. Alışkanlıklarımla değil düşünerek, yeni yöntemler keşfederek çıktım hep öğrencilerimin huzuruna. Onları sadece kendilerine bir şeyler öğretilecek kişiler olarak değil, aynı zamanda kendilerinden bir şeyler öğrenilecek kişiler olarak gördüm. Bunu kendilerine hissettirdim. Dost oldum onlarla. “Şiirle düşünmek” diye bir şey var. Eğitime şiirle yaklaştım. Edebiyatı öğretmenlik sürecimde öğrencilerimle aramdaki en elverişli enstrüman olarak gördüm. Mizahı arabulucu yaptım. Karikatürü dolaylı anlatıma vasıta kıldım. 

Hayat kurtaran empati: Tersini yap! 

HÜSEYİN AKIN: Eğitimde yöntem konusunda ne zaman dara düşsem, lisede öğretmenlerimin bana davrandıklarının tam tersi hareket ettim. Bu empati hayat kurtardı. Öğretmen öğrencilerine geriye dönüşler yaparak öğrenciliğinden referanslar alarak davranmalıdır. 

En büyük disiplin sevgi 

En büyük disiplinin sevgi olduğunu yaşayarak öğrendim. Asıl olan bilgi değil, bilgiden hasıl olan şeydir. Yani her şeyi unuttuktan sonra akılda kalan şey. Veli çocuğunu emanet ettiği öğretmeni aileden biri gibi görmelidir.