19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Rabbim bu ateşi söndürmesin

15 Temmuz şüphesiz bir destandı. Bu aşk ateşi, bu destan birkaç kısa filmle geçiştirilemez. Şiire, romana, müziğe, sinemaya da yansımalı. Bu ateşi yakan milli ruh sahiplerinin, hâlâ sanatın gereğini anlayamadıklarını görüyor ve kahroluyorum. Dâvâ şuurunu oluşturacak tedbirler almamız şart. O zaman bu kutlu direniş, büyük bir dirilişe dönüşebilir.

MESUT UÇAKAN/YÖNETMEN18 Temmuz 2017 Salı 07:00 - Güncelleme:
Rabbim bu ateşi söndürmesin

15 Temmuz şüphesiz bir destandı. O gün misli görülmemiş bir heyecan ve milli ruhla doldu taştı meydanlar. Açık ve net bir ilahi dokunuş sarıverdi benliğimizi. Asırlarca İslam’ı payidar kılan bu millete Rahmanî bir tecelli nasip oldu ve şehitlik duygusu hala alev alev yaktı içimizi. Çıplak ellerimizle yağan kurşunlara karşı direndik. Tepemizden inen bombalara tekbir ve dualarımızla karşılık verdik. Tarihin akışını değiştirdik. Tarihte böyle bir zafer yok. Ama bilmeliyiz ki bir yere gelmek değildir mesele. Mesele orada durabilmektir. Zaferi kazanmak kadar sürdürmektir önemli olan. Görüyoruz; din ve vatan düşmanları bu zaferi tersyüz edebilmek için oyun üstüne oyun kuruyorlar. Bunun için yepyeni maskelerle çıkıyorlar karşımıza, görülmemiş fitnelerle çıkıyorlar. Bu yüzden hiç dinmemeli 15 Temmuz heyecanı. O geceki Rahmanî tecelliye her an layık olacak ateşi yüksek hararette korumalıyız, içimizde. Rabbim bu ateşi söndürmesin. 

BİZE HAMASET YAKIŞMAZ

Bir sinema adamı olarak, bir sanat adamı olarak aradan koca 1 yıl geçmesine rağmen bu aşk ateşinin, bu şehitlik ruhunun, birkaç kısa film dışında şiire, romana, müziğe, sinemaya yeteri kadar yansımadığını görüyor ve hicap duyuyorum.  Bu ateşi yakan milli ruh sahiplerinin, hâlâ sanatın gereğini anlayamadıklarını görüyor ve kahroluyorum. Bu ruh, hayata şekil veren kurtarıcı bir inancın eseridir; bin küsur yıldır medeniyetler kuran bir iradenin sonucudur. Bu ruh Anadolu’dur, Filistin’dir, Eritre’dir, Irak’tır, Musul’dur, Suriye’dir, tüm ezilmiş mazlumların çığlığıdır. Ama, bu ruh, hala kendini yeteri kadar ifade edebilmiş değil, Hala, hamasi söylemlerle geçiştiriliyor. Sanatçı bu ruhu doğru yakaladığı zaman nice destanlar yazılır! Bu destanlara yol vermek lazım, bu ruhu ayakta tutabilmek için, ruha dönük operasyonlar yapmak lazım. En az terör operasyonları kadar önemli bu. Bu operasyon mahalli de elbette kültürdür, sanattır. Kültür Bakanlığı bazı tedbirler alıyor ama yetmez. Tek tek siparişler verilmeli sanat adamlarına, bu konuda eser üretmeleri için. Ismarlama sanat olmaz lafları böyle zamanlarda entel hezeyandan ibaret kalır. Fonlar oluşturmalı eserlere kaynak oluşturabilmek için. Ticaret adamları gerekirse metezori olarak bu alana, kültür ve sanata yönlendirilmeli. Onlarca yıldır içimize zerkedilen mikroplar 15 Temmuz’da hararet yaptı bünyemizde, ateşimiz yükseldi. 

ATEŞLİ HASTALIĞA TEDBİR

Ateşli hastalıklar, ateşli tedbirler ister. En ateşli, en acil ama en masum ve en acısız tedbirler de inanın yine kültürdedir, sanattadır, bunu unutmayalım. Şunu da unutmayalım, din davadır, vatan davadır, şehitlik davadır. Biz davamızı kaybettik. Kültürüyle, sanatıyla, siyasetiyle önce bizi bir yapacak, diri yapacak dâvâ şuurunu oluşturacak tedbirler almamız şart. O zaman bu kutlu direniş, büyük bir dirilişe dönüşebilir. Bunu unutmayalım. Rabbim o günleri bir daha yaşatmasın.