Yeşilçam gibi solmayalım 

İftarlık Gazoz, Dondurmam Gaymak ve Entelköy Efeköy’e Karşı gibi yapımların ödüllü yönetmeni Yüksel Aksu ile oyuncu Nursel Köse, diziler ve sektörle ilgili bir sohbet toplantısına katıldı. Her iki isim, Beykoz Kundura Fabrikası’nda yer alan Famelog Academy’nin düzenlediği etkinliğe konuk oldu. 

Türkiye’nin diziler konusunda bir devrim yaptığını ve iç pazara hakim olduğunu dile getiren Yüksel Aksu, “Şu anda Latin Amerika’ya bile bizim dizilerimiz satılıyor. Fakat hala bütçeyle, vesair sorunlarla boğuşuyoruz. Bu bakımdan maalesef sektör kötüye evriliyor” dedi. 

ANLATACAKLARIMIZ VAR 

Aksu, “Eğer bu başarı doğru yönetilirse, ortada çok büyük bir endüstri var. Çünkü metropoller hikayelerini tüketti. Bizim gibi modernite ile geleneksel arasında dolanan ülkeler, öykülerini daha bitirmedi, yeni başlıyor’’ şeklinde konuştu. 

Aksu’nun bir de uyarısı vardı: “Türkiye daha önce bir tecrübe yaşadı. Zamanında Yeşilçam iç piyasaya hakim olmuştu ama süreci iyi yönetemediler. 1960’lı yıllarda dünyada Federico Fellini’nin, Akira Kurosava’nın ve John Ford’un cirit attığı, çok iyi filmlerin çekildiği bir dönemde Yeşilçam, 1955’den 1975’e kadar iç pazarı almıştı. Aynı zamanda ‘Susuz Yaz’, ‘Umut’, ‘Kuyu’, ‘Seyithan’ gibi efsane filmler de çekildi ve ciddi ödüller alındı ama Yeşilçam bu dönemi doğru yönetemedi. Geriye hiçbir tane plato, enstitü, arşiv kalmadı.” 

DOĞRU DESTEK ŞART

Yüksel Aksu, Türkiye’de milli sinemanın doğru  bir şekilde desteklenmesi gerektiğine de vurgu yaparak, yerel filmlerle dünyayla daha iyi bir iletişim kurulacağını ifade etti.