26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Necip Fazıl Şiir Ödülü sahibi Arif Ay: Üstad, sahte kahramanların ipliğini pazara çıkaran adamdır

Şair Arif Ay: Necip Fazıl Anadolu’nun şuurudur. Ülkemizi sömürge valisi zihniyetiyle yönetenlerin tepeden inme dayattıkları Batıcılığa karşı set oluşturan ve yakın tarihin fikrî akışını değiştiren çile ve dava adamıdır.

BEDİR ACAR1 Ekim 2018 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Necip Fazıl Şiir Ödülü sahibi Arif Ay: Üstad, sahte kahramanların ipliğini pazara çıkaran adamdır

Necip Fazıl Ödülleri’nde bu yıl şiir ödülü, kendi kuşağının önemli temsilcilerinden biri olan şair Arif Ay’a layık görüldü. Beşir Ayvazoğlu, M. Fatih Andı, Osman Konuk, Turan Karataş ve Necip Tosun’dan oluşan jüri heyeti, ödülle ilgili gerekçeli kararında şu cümlelere yer verdi: “1970’lerden günümüze getirdiği yerli duyarlılık ve yönettiği dergilerdeki poetik bakış açısıyla Türk şiirinin gelişmesine katkı sunan, öte yandan şiirde mazlumların ve mağdurların öfkeli sesi olan Arif Ay, Necip Fazıl Şiir Ödülü’ne layık görülmüştür.” 

Cumhuriyet tarihinin en önemli edebiyatçı ve fikir adamlarından Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla Star Gazetesi tarafından düzenlenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla verilen Necip Fazıl Ödülleri, kültür sanat dünyasında büyük yankı uyandırıyor. Bu yıl beşinci senesine giren Ödüller, 6 ayrı dalda 7 kişiye layık görüldü. Ödül alan sanatçı ve yazarlarla ilgili söyleşi dizimizin ilkinde Şiir Ödülü sahibi Arif Ay ile konuştuk. 

Necip Fazıl ismi sizin dünyanızda nasıl bir yere tekabül ediyor? 

Necip Fazıl, Anadolu’nun şuuru. O, fikir dükkânını Kop Dağı’na değil, bulvarlara, meydanlara açan bir dava adamı. Benim gözümde O, sahte kahramanların ipliğini pazara çıkaran gerçek bir kahraman. Şiirini fikirle yoğuran ve ona görev yükleyen bir şair. Şiirimiz Necip Fazıl’la yeni bir dinamizim ve ivme kazandı. 

VEFATINDA BİLE DAVA DOSYASI VARDI 

Necip Fazıl’ın çilesi ve davası hakkında neler söylersiniz? 

Necip Fazıl, ülkemizi sömürge valisi zihniyetiyle yönetenlerin tepeden inme dayattıkları Batıcılığa karşı set oluşturan ve yakın tarihin fikrî akışını değiştiren çile ve dava adamı. O, kollarını makas gibi açarak: “Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!” diyerek imanî bir hassasiyetle insanımızda zihniyet dönüşümünü başlattı. Büyük Doğu dergisiyle, kitaplarıyla, köşe-bucak Anadolu’da verdiği konferanslarla, Büyük Doğu Fikir Kulüpleri’yle karanlığa, yobazlığa, gericiliğe karşı savaştı ve korkusuzca hakikati dile getirdi. Elbette, Necip Fazıl, davasının büyüklüğü ölçüsünde de bedel ödedi. Hayatının büyük bir bölümü mahkeme salonlarında ve hapishanelerde geçti. Siyasi sistem, bütün mağduriyet uygulamalarını onda gerçekleştirdi. Ahirete intikal ettiğinde bile mahkemede görülmekte olan dava dosyası vardı. 

ONUNLA AYNI YÜZYILDA YAŞAMIŞ OLMAK ONUR VERİCİ

Necip Fazıl adına ödül verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Star Gazetesi’nin bu ödüllere ev sahipliği etmesi güzel de, benim gönlümden geçen şu: Bu ödüllerin daha kurumsal bir yapıya dönüştürülerek verilmesi. Necip Fazıl Vakfı gibi, Necip Fazıl Sanat-Kültür Akademisi gibi... Necip Fazıl ödüllerinin uluslararası ayağının daha da öne çıkarılması gerekmektedir. 

Ödülün size tevdi edilmesi hakkında neler söylersiniz? 

Necip Fazıl, benim yetişmemde çok büyük payı olan bir insan. Onun kitaplarıyla lise yıllarımda tanıştım ve okumaya başladım. Yakın dönem tarihimizin kıyımlarını, acılarını şiirleştirdiğim “Dosyalar” adlı kitabımın ilham kaynağı Üstad’ın “Son Devrin Din Mazlumları” adlı kitabıdır. Üniversitede öğrenciyken Erenköy’deki evinde ve Cağaloğlu’ndaki Büyük Doğu Yayınları’nda arkadaşlarla ziyaret ederdik. Gençlerin ilgisinden çok mutlu olurdu. Onunla aynı yüzyılda yaşamış olmaktan onur duyuyorum ve onu minnetle, şükranla, rahmetle anıyorum. 

PORTRE

Şair ve yazar Arif Ay 1953 yılında Niğde’de doğdu. Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü ve Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden (1988) mezun oldu. Üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Yazı hayatını 1972’de tanıştığı Nuri Pakdil yönetimindeki Edebiyat dergisinde sürdürdü. Sınıf arkadaşı Turan Koç ile birlikte, o dönem Edebiyat’ın kadrosunu oluşturan Erdem Bayazıt, M. Akif İnan, Rasim Özdenören, Alaaddin Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Osman Sarı, İsmail Kıllıoğlu gibi yazar ve şairler arasında yer aldı. İlk şiiri (Denizi Giymek), 1975’te Edebiyat dergisinde yayımlandı. Çeşitli dergilerde yöneticilik yaptı. Hira, Dosyalar, Şiirin Kandilleri, Gökyüzü Saatleri, Yirmi Yaş Şiirleri, Dokuz Kandil, Dağlara Götür Beni, Ateş ve Caz kitaplarından bazılarıdır. Arif Ay, şiirin yanı sıra hikaye ve deneme kitaplarına da imza attı.