8 Mayıs 2024 Çarşamba / 1 Zilkade 1445

Nilhan Osmanoğlu: 15 Temmuz’da uyuşturulan beyinlerimizden arındık

İkinci Abdülhamid’in torunu Nilhan Osmanoğlu, devlet adamları ve âlimler yetiştirmek için Enderun Mektebi açmaya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde faaliyet gösterecek olan okul, FETÖ eğitim kurumlarına karşı bir eğitim sistemi oluşturacak.

GİZEM TÜMBAY KOÇAK 8 Ocak 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Nilhan Osmanoğlu: 15 Temmuz’da uyuşturulan beyinlerimizden arındık

Şehzade kızı olması sebebiyle Osmanlı Hanedanı’nın ‘sultan’ unvanını taşıyan hayattaki 15 kadın üyesinden biri olan Nilhan Osmanoğlu, Türkiye genelinde Enderun Mektebi açmak istediğini ve bu projede kendisinin de bizzat yer alacağı müjdesini verdi. Okulu kısa süre sonra açmayı planladıklarını söyleyen Osmanoğlu ülkenin yaşadığı bu zor dönemlerle ilgili şu sözleri söyledi: 15 Temmuz’u yaşamamız gerekiyormuş” diyorum çünkü millet olarak uyuduğumuz uykumuzdan, uyuşturulan beyinlerimizden arındık! İşte bize kaybettiremeyecekleri tek şey bu duygu ve savaşları aslında kendi sonları ile...

Osmanlı’daki politika geleneği nasıldı?

Osmanlı’da bilindiği üzere Cihan politikası hakimdi. Yani İslam’ı yaymak diyebiliriz. Bu doğrultuda gayeleri olan yöneticilerin amelleri de pek tabii bu doğrultuda olmuştur. Lakin şunu unutmamak gerekir Osmanlı’da Devletçi bir anlayış söz konusu, Devlet-i ebed müddet anlayışı. Bu sebeple şahıslar ve hatta ailesi başta olmak üzere devlet söz konusu olduğunda başta feda ederlerdi. Çünkü yolları İlahikerumetu Allah yolu ve bu yolda ölmenin değerini de iyi bilirlerdi. Yani anlayacağınız ne para ne koltuk sevdası ne de hırs ile yönetilir devlet. Allah yolunda davan olacak! Bu saydıklarım aslında fani dünyada en zor işler, vebali çok büyük çünkü...

 Başkanlık sistemi Sait Halim Paşa döneminden beri tartışılan bir konu. Sizin Başkanlık Okulu açma isteğinizin nedeni neydi?

Bilindiği üzere uzun zamandır Enderun eğitim sistemini inceleme çalışmalarım oldu. Aslına bakarsanız benim yolumun başlangıcı ve hedefim bu projeyi hayata geçirmek. 2. Murad Han zamanında temelleri atılmış güçlü devlet adamları, âlimler çıkaran Enderun mektebi güne uyarlanamadı gerekçesi ile kapatılmıştır. Başkanlık sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin önünü açacak bir adımdır lakin başkan seçilecek insanların tabiri caizse ince elenip sık dokunması gerekir. Aslına bakarsanız insanlara daha az gelecek endişesi yaşatmış olacağımızı savunuyorum. Çünkü okula alınacak öğrencilerin aile şecereli, yetenekleri göz önünde bulundurularak işe başlanmalı sonrasında alacağı eğitimler ile beraber küçük yaşlarda muhakeme yetenekleri geliştirilerek, siyasi konularda münazaralar gerçekleştirerek, devlet ileri gelenlerini meclis ziyaretleri ile ve en önemlisi şu an içini boşalttığımız birçok kavramın hakikatini öğreterek yola çıkılması gerektiğini düşünüyorum.

Osmanlı Devleti 36 Devlet üzerinde etkiliydi. Başkanlık Okulu’ndan mezun olan politikacılar aynı zamanda Orta Doğu politikasını da şekillendirecek mi?

Bunu elbet zaman gösterecektir. Lakin “Türk ayakta kalsın, biz size güveniyoruz” diyen birçok Müslüman ülke biliyorum. Sadece Türkiye’nin derdi ile dertlenmeyen kendi şehidinin acısı bir tarafta diğer Müslüman ülkede zülüm gören Müslümanlara birçok riske rağmen el uzatan bir Cumhurbaşkanımız var. Bu da aslında bize bir gelecek yol haritası çıkarıyor.

Enderun Mektebi’nin sırrı neydi?

Enderun kapısında şu yazar “Burada hiçbir balığa uçmayı hiçbir kuşa yüzmeyi öğretilmez.” İlim ve feni bir arada tutarak öğrencileri yetenekleri dahilinde yetiştirmek hakikatindelerdi.

Türkiye birçok darbe ve psikolojik savaşlarla yıpratılmaya çalışıldı. Sizin bu durumlara tepkiniz nasıl oldu?

Koca bir çınardık biz! Şimdi budanma vakti. Budanan ağaç ağlar lakin güçlü köklerimiz ile daha da büyük bir devlet olmak için bu sıkıntılarımız...

Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi ayrımı yapılıyor. Cumhuriyet’i Osmanlı’nın bir devamı olarak değerlendirmek gerekmiyor mu?

Geçmişle kavga etmeyi bırakarak işe başlamak gerek. Tarih ders almasını bilene koskoca bir abide, bilmeyene yıkık virandır. Yıkık viran üstüne bir bina inşa ederseniz temeli olmayan her şey gibi o da çöküp gidecektir. Bu sebeple biz Selçuklu ile Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti ile güçlüyüz.

15 Temmuz Darbe Girişimi olduğunda siz ne durumdaydınız?

Aklınızdan neler geçti?

Bir hafta öncesine kadar eşime “Acaba biz Çanakkale ruhunu kaybetmiş olabilir miyiz” diye sordum ve acı bir cevaptı sonucumuz. Lakin “15 Temmuz’u yaşamamız gerekiyormuş” diyorum çünkü millet olarak uyuduğumuz uykumuzdan, uyuşturulan beyinlerimizden arındık! Kimse beklemiyordu milletin bu tepkisini hatta insanlar kendilerinden bile beklemiyordu. İşte bize kaybettiremeyecekleri tek şey bu duygu ve savaşları aslında kendi sonları ile...

ECDADIM ALTI BUÇUK ASIR BU TOPRAKLARI KUCAKLAMIŞ

Bir hanedan üyesi olarak, bu vatan için sizin ve ailenizin en büyük hayali nedir? İçinizde ukde kalan bir şeyler var mı?

Ecdadım altı buçuk asır bu toprakları kucaklamış. Benim istediğim vatanın birliğini, selametini mutlu ve huzurlu günlerini görmek ve bu gayede yürümektir. Benim içimde ukde kalan şeyler şahsımın düşüncesidir. Lakin ben devlet nezlinde bir sıfatımızın olmamasına rağmen ecdadımın nesli olarak kendi isteklerim arzularım bir yana koyup. Yine sadece devletimin çıkarları yolunda yürümeyi kendime vazife bilirim.

BAŞKANLIK SİSTEMİ TEK ÇIKIŞIMIZ

Başkanlık sistemi neden gelmeli?

Görüldüğü üzere yarı parlamenter sistem ile devlet işi yürümemektedir. Ya tam parlamenter sisteme geçiş yapmalıyız ki deneyimler sonucu belki olamıyor ya da başkanlık sistemi doğru doneler ile tek çıkışımızdır.

Sizce başkanlık bir ‘yetenek’ işi mi?

Doğru Başkanlık yetenek işidir. Lakin bunu günün şartlarını göz ardı etmeden eğitim ile desteklendiğinde işte o zaman Güçlü Türkiye’nin güçlü başkan adaylarını kendi değerlerimize uygun şekilde yetiştirmiş oluruz.

Başkan olmak için liderlik vasfına sahip olmak mı gerekir?

Seçilecek çocukların şeceresi bu noktada da önem arz ediyor tabii ki. Örneğin babası veya büyük dedesinin köy muhtarı olması bana kalırsa çocuk için bir artıdır. Çünkü en ufak meclisi bile yönetmesi bu kabiliyetinin çocuğa da sirayet etmesi olası ve incelenmesi gereken bir durum.

SORUNLARIMIZDAN BİRİ DE CEMAAT OKULLARI

Başkanlık okuluyla ilgili çalışmalara başladınız mı?

Şu aşamada önceliğimiz bu projenin Cumhurbaşkanlığı bünyesinde faaliyete başlamasıdır. Bu projenin başında yer alacaksam eğer bu işleyişin de bazı kaideleri olmalı. Öncelikle ve en ehemmiyet gösterdiğim mevzu bu projeyi kendi bütçemiz ile veya katkı sağlamak isteyen iş adamları ile hayata geçirebiliriz elbet. Lakin bu ileride yaşanabilecek zorluklara zemin hazırlar. İçeride yetenek sınavlarına göre alınacak çocukların ve gençlerin adalet sistemini bozmaması adına dışarıdan kuruma girecek maddi bir yardım ve sonrasında gelebilecek talepler başta çocuklara öğretmekle yükümlü olduğumuz büyük değerimizi adaleti kaybettirir. Ayrıca bu şekilde kurulacak bir okul ücretli olacağı için zengin olmayanı bu haktan yoksun bırakmış oluruz. Üçüncü tehlike ise şu an yaşadığımız cemaat okullarının devlete verdiği zarar. Bu projenin başında olabilirim, lakin faniyiz elbet. Bizlerden sonra aynı titizlikle devam edilemeyebilir ve farklı amaçlara yönlendirilebilir. İşte bu sebeple okulun ücretsiz bir şekilde eğitim vermesi belirlenecek heyetler tarafından seçilecek öğrencilerin tamamen Türkiye Cumhuriyeti Başkanı’na bağlı olmaları bu riskleri aza indirecektir. Bize ecdadımızdan kalan miras üzerine öğrendiğimiz şahıslar üzerine düzen hele ki devlet düzeni kurulamaz. Bu sebeple Cumhurbaşkanımızda bu talebimizi değerlendirip uygun görürlerse bizler gönüllülük esası ile çalışmaya ve araştırmalarımızı paylaşmaya hazırız.