5 Mayıs 2024 Pazar / 27 Sevval 1445

‘Ah o eski meslekler’ demeyin yeni meslekler dudak uçuklatıyor

Büyüklerimizden ‘Devir artık çok değişti’ sözlerini sıklıkla duyuyoruz. Artık teknoloji çağındayız. Büyümenin ötesinde tam bir patlama yaşayan teknolojik mesleklerle, unutulmaya yüz tutmuş hatta unutulmuş meslekleri sizler için derledik.

GİZEM TÜMBAY KOÇAK 18 Haziran 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
‘Ah o eski meslekler’ demeyin yeni meslekler dudak uçuklatıyor

Attarlar: Osmanlı Dönemi’nde, usta-çırak usulüyle yetişen attarlar, ilaç yapımında kullanılan hammaddeleri satan ve ilaç hazırlayan esnaf topluluğuydu. Bu meslek erbabı, dış ülkelerden getirilen nebati, hayvani ve cemadi hammaddeleri ve kendilerince hazırlanan ilaç tertiplerini satıyorlardı. Bunların arasında amel, basur, öksürük hapları, pehlivan yakısı, çocuk macunu ve yara merhemini saymak mümkün.Attarların kaybolmasında bugünkü eczanelerin çoğalması ve hazır ilaçların ülkeye girmesi etkili oldu.

Ayvazlar: Avrupa malikânelerindeki servantların bir benzeri olan ayvazlar, 18’inci yüzyılda Osmanlı yaşantısına katıldı. İşe koyulmuş, hazır bekleyen anlamına gelen bu kelime, çoğu Van yöresinden gelen ve konaklarda çalışma imkanı bulan Ermeni gençlerine deniyordu. Tercih sebepleri ise beden gücüne sahip işlerde becerikli olmalarıydı. Konaklardaki ayvazlar bekçilik yapar, geleni karşılar, oda kapılarında emir için bekler, yemek servisi yapar, odun kırar, su taşır, çarşı pazar işlerine bakar ve gerektiğinde kayıkçılık bile yapardı. 

Çığırtkanlar: Herhangi bir şey üzerine ilgi toplamak, müşteri çekmek için yüksek sesle bağırtılan adamlardı. İstanbul’da çarşı pazar boylarında kendilerine mahsus edebiyatı olan bir tabakaydı. Sokaklarda seyyar dolaşan satıcıların her birinde bir çığırtan çalışması zorunlu gibiydi. Bunların başında da Mahmutpaşa çarşısı ve Büyük Kapalıçarşı dükkânlarının çığırtkanları geliyordu.

Kemankeşler: Ok, Türkler’in savaşta en büyük silahları, okçuluk da barışta en büyük spor aletiydi. Türk boyları dünyanın dört bir yanına dağılırken ok ve yayı da beraberinde götürürdü. Osmanoğulları da fethettikleri her diyarda bir okmeydanı inşa ederlerdi. Fetihten sonra İstanbul’da da bir Okmeydanı kuruldu. II. Bayezid döneminde buraya bir de okçular tekkesi yapıldı.Tekkede toplantı ve idman salonlarının yanı sıra hocalar için özel daireler, kemankeş denilen okçulara ücretsiz yemek dağıtan bir aşevi vardı.

Savatçılar: Arapça ‘kara’ anlamına gelen sevad sözcüğünden gelen savar, gümüş üzerine kara nakışlar yapılan bir sanat dalıydı. Savat yapılmadan önce bu işin tatbik edileceği eşyaların yüzeylerine kalemkarlar çeşitli şekiller işlerdi. Sonra savatçılar belirli oranlarda gümüş, bakır, kurşun ve kükürt karışımından ince siyah bir toz hazırlardı. I. Dünya savaşı öncesi Van’da 120 dükkânda 400 kadar savatçı ustası ve kalfası vardı.  

Tanzifatçılar: Pirleri Verrad Berberi olan zamanın çöpcüleri, 17’inci yüzyılda 500 nefer kadardı. Üzerilerinde kırmızı ve siyah meşin kaftanlar vardı. Başlarında teke ve hamid külahları, omuzlarında uzun sırıklar üzerinde çapa demir, arkalarında müdevver ağaç tenekeler, ellerinde kazmalar, süpürge, kürek, omuzlarında zembil, harar ve har-ü haşak sepetleri bulunur, kasıklarına kadar çizmeler giyerlerdi. ‘Çöp çıkaram’ diye bağırarak sokaklarda dolaşır, evlerin kapılarını çalarak aldıkları çöpleri sırtlarındaki küfelere yükleyerek götürürlerdi. Bu kişiler çoğunlukla Ermeniydi. Şehrin meydanları gayrimüslimlere temizlettirilir, caddeleri yeniçeriler süpürür, sokakları mahalle halkı süpürürdü.      

Sakalar: Günümüz sucularının yaya hali. Eski İstanbul evlerinde su ihtiyacı evin yakınındaki çeşmelerdi. Fakat onlar da çok kalabalık olurdu. Böylece saka loncası, evlere para karşılığında su taşıyan kişileri bir araya getirdi. Bu durum 19’uncu yüzyılın sonuna kadar devam etti. Saka, her gün bıraktığı kırba sayısı kadar evin kapısının kenarına tebeşirle işaret koyardı. Ay sonu paralarını toplardı.

Dijital yayıncılık: Günümüzde hali hazırda oldukça popüler olan dijital yayıncılar, gelecekte artık internet yayınlarının televizyonun yerini alması ve uydu kanallarının eskisi kadar talep görmemesiyle sadece birkaç yıl sonra süperstar haline gelecekler. 

Teknoloji çağının yıldızı parlayan meslekleri

Artırılmış gerçeklik mühendisi: Bu teknolojisinin 2020 yılında 120 milyar dolarlık pazar olacağı öngörülüyor. Arttırılmış gerçeklik mühendisleri sanalı gerçekmiş gibi gösterecek geleceğin mimarları. Yeni iş dalının başarısı Pokemon Go’nun ulaştığı nokta ile görülebiliyor.

Bilişsel bilgi işlem mühendisi: Yapay zekâ artık aramızda. İnsan zekâsının yerini almak yerine zenginleştirilmiş zekâ sistemleri kullanıcıların üretkenliğini ve verimliliğini önemli ölçüde arttırma imkânı sağlıyor. Şu an bilişsel bilgi işlem mühendisleri kullanılan bilgisayar ağı için tasarlanan bilişsel yazılımların oluşturulması, test süreci başladı. 

Büyük veri analistliği: Binlerce insanın en ince ayrıntısına kadar bilgilerinin toplanıp analiz edilerek markalara reklam amaçlı satılan bu sistemle birlikte artık reklamlar yüzde 100 doğru hedefe ulaşabilecek. Hayatta her şeyin reklam olduğunu düşünürsek büyük veriden tüm reklam ihtiyacı duyan şirketler yararlanacak ve veriyi doğru analiz edebilenler en başarılı mesleklerden birine sahip olacak.

Sanal gerçeklik mühendisi: Sanal gerçeklik artık birkaç yıldan bu yana konuştuğumuz bir teknoloji olmanın ötesine geçmiş durumda. Artık oyun dünyasının ötesinde farklı alanlarda sanal gerçeklik teknolojisinin kullanıldığını görebilirsiniz. Teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin 2020 yılına gelindiğinde 30 milyar dolarlık getiri sağlaması beklenen sanal gerçeklik alanında amacına ulaşabilmesi için sanal gerçeklik mühendislerine ihtiyacı olduğu şüphe götürmez bir gerçek. En yeni teknoloji donanımlardan birisi olan sanal gerçeklik cihazlarının geleceğe yönelik olarak yapılacak geliştirmeler için yeni iş gücüne ihtiyaç olduğu gerçeğini göz ardı etmemek gerekiyor.

Ekologluk: Dünya gün geçtikçe ne yazık ki daha güzel bir yer olmuyor. Gelişen sanayi ve teknoloji çevreyi berbat hale getiriyor. Çevrenin daha güzel ve yaşanabilir bir yer olmasını isteyip dünyayı mahvettiğimizi görünce ilk iş ekologlara koşacağız.

Mekatronik mühendisliği 

Çok değil, sadece 5-10 yıl içinde her evde iyi kötü bir robot olacak ve tıpkı Jetgiller’de olduğu gibi biz ne dersek onu yapacaklar. Bu noktada da hem yazılım hem de donanım konusunda engin bilgiye sahip mekatronik mühendislerine çok büyük iş düşecek. 

E-Spor oyunculuğu

Günümüzde dijitalleşen dünyada artık elektonik sporlar ciddi taraftar kitlelerine dönüşüyor ve insanlar stratejileriyle oyunlar kazanıyor. Özellikle LoL gibi oyunlarla günümüzde popüler hale gelen e-Spor oyunculuğu gelecekte çok daha fazla kişiye hitap edecek.

Siber güvenlik mühendisliği: Bir şekilde internete bağlandığımız andan itibaren en çok ihtiyacımız olan insanlar siber güvenlik mühendisleri. Verilerimizi kötü niyetli kişilerden koruyarak bizim ve tüm ağa bağlı cihazların güvende olmasını sağlayacak olan seçilmiş kişiler siber güvenlik mühendisleri.