Avrasya tünelinin anatomisi bu müze!

İstanbul’da trafiği rahatlatmak için açılan Avrasya Tüneli’nin sonu müzeye çıkıyor. Anadolu ve Avrupa yakasını Marmara Denizi’nin altından birleştiren tünelin hikayesi, inşaat süreci ve yapım aşamasında rol alan insanlar ilginç bir kurguyla Avrasya Tüneli Müzesi’nde anlatılıyor.

Her gün milyonlarca insanın kullandığı güzergahları trafikten arındıran Avrasya Tüneli İstanbulluların kaderini değiştirmekle kalmadı bir de sanatseverlere müze armağan etti. Avrupa kıtasında, Fatih ilçesinde Yenikapı’dan başlayan Avrasya Tüneli, Asya’da Kadıköy’ün kalbinde sonlanıyor. Avrasya Tüneli Müzesi, Avrasya Tüneli İşletme ve Bakım Binası’nın giriş holündeki 80 metrekarelik bir alan ile binanın dışındaki açık alana konumlandırılmış. Bu müzede, proje fikrinin ortaya konulması, değerlendirilmesi ve teknoloji uzmanlık boyutları ile projenin hayata geçirilmesinde rol alan insanların bir bütün olarak hikayesi anlatılıyor. Müzede, deniz tabanının altından karayolu tüneli ile iki kıtayı birbirine bağlayan tünelin tüm yapım süreci belgelenirken, aslında bir hayalin nasıl gerçeğe dönüştürüldüğü de gözler önüne seriliyor.

Müze, tünelin hikayesini basit ve açık bir biçimde anlamak isteyen ziyaretçilerin aklına gelebilecek dört temel soruyu yanıtlama kaygısıyla yapılmış. Avrupa ve Asya’nın bağlanmasına neden ihtiyaç duyulduğu, tünelin nasıl inşa edildiği, inşayı mümkün kılan makinenin nasıl bir makine olduğu ve bunu mümkün kılan kişilerin kim olduğuna yönelik sorular hikayenin ana temasını oluşturuyor. Tarihteki yaşanmışlıklara tanıklık eden ve birçok önceki denemenin özetiyle başlayan dijital sergi, Persler’in Antik Yunan’ı işgali için suyu geçmeye çalıştıkları zamana kadar gidiyor. Hatta dünya üzerindeki benzer projelere genel bakışın sunulduğu müzede, diğer uzun tüneller ile Avrasya Tüneli’nin karşılaştırılması da ilginç bir şekilde ele alınıyor.

Ziyaretçiler üretim sürecine dahil ediliyor

Tasarımın nasıl yürütüldüğünden başlayarak, projenin detaylarına odaklanan müze, sunulan görseller ile kronolojik bir sıralama izliyor. İnşaat teknolojisindeki yeniliklere ve deprem güvenliğine değinilen proje, doğal hayata en az hasarın verilmesine yönelik çabalara da yer veriliyor. Hatta projenin yapım sürecinde çokça tartışılan konulardan olan ve inşaatı mümkün kılan Alman yapımı Tünel Açma Makinesi (TBM) de olaylar zincirinde yerini almış durumda. Avrasya Tüneli Müzesi’nde ziyaretçiler, başlı başına bir yaratıcılık girişimi olan bu tünelin üretim sürecine dahil edilmeye çalışılıyor. Yenilikçi anlatım tekniklerinin kullanıldığı müzede bu teknikler; etkileşimli dokunmatik masa, sanal gerçeklik gözlükleri ve tabletlerle birlikte ziyaretçiyi tamamen çevreleyen ‘surround’ projeksiyon ortamı ile yapılıyor.