25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Çağın sorunu: Çevrimiçi çocuk sendromu

7. TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı “Çocuk Medyasında İçerik Seçimi ve Ekran Süresi Yönetimi” temasıyla gerçekleşti. Oturum başlıklarından biri olan “Dijital Yerli Çocuklara Dijital Ebeveynlik” konusunda konuşmacılar dijital çocuklarla sağlıklı bir iletişim kurmanın hangi yollarla gerçekleşeceğine ışık tuttular.  

ALİ DEMİRTAŞ2 Aralık 2018 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Çağın sorunu: Çevrimiçi çocuk sendromu

TRT kurumu tarafından düzenlenen TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı, İstanbul’da 28 ve 29 Kasım tarihlerinde “Çocuk Medyasında İçerik Seçimi ve Ekran Süresi Yönetimi” temasında gerçekleşti. Çocuk medya kuruluşları, yayın birlikleri, üniversiteler ve STK’lardan profesyonellerin konuşmacı olarak yer aldığı konferansın açılış konuşmasını TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren yaptı. TRT Genel Müdürü Eren, çocukların geleceğe sağlıklı bir şekilde hazırlanması konusunda medya profesyonellerinin sorumluluğuna dikkat çekerken “TRT Çocuk kanalı, diğer kanallarımız arasında bizlerin çok önemsediği ve çocuk yayıncılığında artık vazgeçilmez bir marka” şeklinde konuştu. 

EVDEKİ RADYODAN İNTERNET ÇAĞINA GÖÇ

Bu yıl yedincisi düzenlenen TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı’nda çocuk ve medyaya dair birçok önemli konu detaylı bir şekilde oturumlar aracılığıyla ele alındı. Bu oturumlardan biri de “Dijital Yerli Çocuklara Dijital Ebeveynlik” idi. Oturumda Parent Coach International Ortadoğu Temsilcisi Muna Awad “Dijital Çağda İyi Ebeveyn Olmak”, Adnan Menderes Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Şakiroğlu “Dijital Çağ Ebeveynliği, Can Sıkıntısı ve Kimlik Kavramı”, Gedik Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nde Dr. Öğr. Üyesi H. Billur Çakırer “Dijital Oyunlar ve Teknolojik Oyuncaklar Çocuk Gelişimini Nasıl Etkiler?” ve TRT Çocuk kanalında Uzm. Psikolog Kübra Taşkıran “TRT Çocuk Ebeveyn Akademisi’ne Bir Bakış” başlıklı tebliğleri ile konuşmacı olarak yer aldı. Oturumun moderatörlüğünü ise Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan yaptı. Prof. Dr. Gürcan oturumun açılışını şu sözlerle gerçekleştirdi: “Kitle iletişim, aile ve ailenin varlığını sağlayan çocukla kurulan ilişkide yeni bir ebeveyn tarzıdır. Bu konuda çalışma başlattıkları için TRT’ye çok teşekkür ederim. 94-95 ve 96 doğumlu üç çocuk annesiyim. Benim büyüdüğüm evde sadece radyo vardı. Ve o dönemler Türkiye’de çocuk medyası konusundaki araştırmalar başlamıştı. Şimdi buradaki konuşmaları dinledim ve o dönemleri hatırladım. Hakikaten bir değişim ve bilinçlenmeye doğru gittiğimiz aşikâr. Bugün de dijital çocuklar var fakat teknoloji göçmeni ebeveynler de söz konusu. Ben göçmenim. Çünkü evdeki radyodan, telefona, televizyona, internete, bilgisayara ve mobil teknolojilere kadar birçok beceri kazanmak zorunda kaldım. Peki bu becerilerle doğmuş çocuklarla ebeveynlik ilişkisi nasıl olmalı? Bugün bunu konuşacağız.” 

BAZI GENÇLER 24 SAAT ÇEVRİMİÇİ 

Açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Parent Coach International Ortadoğu Temsilcisi Muna Awad, çocukların tutkala yapışmış gibi TV seyrettiğine ve yeni teknolojiler sayesinde sosyal medyadan da geri kalmadıklarına dikkat çekti. Çocukların yüzyüze iletişimi önemsemediklerini video chat yapmanın veya mesaj göndermenin onlara daha avantajlı geldiğini belirtti. Bütün bunlarla beraber ebeveynliğin sadece eğitim vermek, çocuğu beslemek ya da tüm ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret olmadığını, çocukla iyi vakit geçirmek ve oyun oynamanın da ebeveynliğin önemli bir süreci olduğunu kaydetti. Awad, çocukları düşünce süreçlerine itmenin, onların özgünlüğünü, göreve katılımcılığını teşvik etmenin, hayal gücüne olanak sağlamanın da sağlıklı bir iletişim kurabilmek adına çok önemli olduğuna değindi. Çocukların kreatif düşünceli ve kendi ortamlarına katkı sağlayan bireyler olmalarını gerektiğini belirten Awad, çocukların hayatını hem dengelemenin hem de yönetmenin çok önemli olduğunu belirtti. Awad’ın ardından sözü alan Adnan Menderes Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Şakiroğlu ise Türkiye’deki hanelerin yüzde 96,8’inde cep telefonu veya akıllı telefon bulunduğunu, yüzde 80.7’sinde ise internet erişimi olduğuna dikkat çekti. Öte yandan 13 ve 19 yaş arası gençlerin yüzde 24’ünün neredeyse 24 saat çevrimiçi olduğunu söyleyerek korkutucu bir istatistiği ortaya koydu. Gedik Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi H. Billur Çakırer ise konuşmasında çocukların gelişimsel ihtiyaçlarının neler olduğuna dikkat çekti. Bu gelişimsel ihtiyaçların 3 ile 18 yaş arasında nasıl değişiklikler gösterdiğini katılımcılara aktaran Çakırer, çeşitli önerilerde bulundu. Bu önerilerin arasında 3 yaşından önce çocuğun ekrandan uzak tutulması, 3 yaşından sonra ise ekran süresinin 2 saatten fazla olmaması yer aldı. Bütün bunların ardından TRT Çocuk kanalında Uzm. Psikolog Kübra Taşkıran, TRT Çocuk Ebeveyn Akademisi’nin kurulma sürecini ve neler yaptığını katılımcılarla paylaştı.