FETÖ, PKK, DEAŞ: Çocukları izliyor

Terör örgütlerinin kurulma amacı nedir? Nasıl kuruldu?

Küresel akıl, ikinci dünya savaşına kadar ikinci sınıf devletleri kirli işlerinde taşeron örgüt olarak kullandı. Bu savaştan sonra da bu işlerde kullanmak üzere taşeron terör örgütleri kurmaya karar verdi. Bu mantıkla bugün yeryüzünde faaliyette olan ya da faaliyetleri sona ermiş tüm terör örgütlerini bu kirli yapı kurar ve yönetir diyebiliriz. Aslen Latince olan ama dilimize, dünya lügatına Fransızca’dan giren terör kelimesinin anlamı korku yaymaktır. Küresel akıl, hedefindeki ülkelerde bu örgütler vasıtasıyla korku yayar ve oluşan korkuyu da yönetmeye çalışır. Bu maksatla yapılan terör eylemlerinde; kitlesel eylemlerle kitlesel sonuç alma yoluna gittiler ve bunda da özellikle Ortadoğu’da ciddi başarı sağladılar. Fakat zamanla devletlerin güvenlik boşluklarını kapatması, terör konusunda bilinçlenmesiyle terör örgütlerinin hareket alanları daraldı ve zorlaştı. Bunun üzerine küresel akıl bireysel eylemlerle kitlesel sonuç alma yoluna gitti. İşte burada çocuk teröristler devreye girdi. Kitlesel eylemlerde insanları yetişkin de olsa sürü psikolojisine sokarak kullanmak kolay ama iş bireysel eyleme geldiğinde zorluk başlıyor. Burada ya kimyasal ilaçlarla kişiyi kontrol altına ya da ikinci bir ateşleme sistemi ile eylemi garantiye alıyorsunuz. Sigorta tetik denen bu sistemin canlı bomba eylemlerinde birçok örneğini gördük.

Neden çocukları terörist olarak kullanıyorlar?

Her türlü terör örgütünün bir kuruluş amacı ve bir yol haritası vardır ve bu yol haritası belli bir periyodu, zamanı kapsar. Hedefe ulaşmada gecikme olması veya örgüt bazında bir başarısızlık çok ciddi sıkıntılar oluşturur. Sıkıntılar mali, idari ve personel konularında başlar ve aşılamadığı takdirde çok kısa süre içinde örgüt bitme noktasına gelir. PKK ve DEAŞ şu an birçok konuda atbaşı vaziyette bu sıkıntıyı yaşıyor. Örgütler mali sıkıntılarını, kendilerini açıktan açığa destekleyen ABD vasıtası ile aşıyor. Örgütler idari yönden de ciddi sıkıntılar yaşıyor. Ardı ardına alınan mağlubiyetler örgüt tabanının kaynamasına neden oldu ve tabanın bu sorgulaması dağılma sürecini hızlandırdı. Fakat esas sıkıntı personel. Mali ve idari sorunu bir şekilde aşarsınız ama personel sıkıntısı diğer ikisine göre çok daha derin bir kriz ve aşılması zordur. Bugün gerek PKK, gerek DEAŞ yetişkin eleman bulma konusunda tıkanmış durumda. Buna en büyük sebep, insanların terör örgütlerinin gerçek niyetlerini anlamaları ve bu örgütlerin arkasındaki gizli güçleri tanıması oldu. PKK terör örgütüne katılımda geçen ay açıklanan rakam sadece beş. Çok büyük bir sürpriz olmazsa 2018’de bu rakam sıfır olacak. İşte iki örgütte içine düştüğü bu derin krizi aşmanın yolunu çocuk teröristlerde buldu.

FETÖ’nün yöntemi nedir?

Beyinde EGO kuralı geçerlidir. Yani erken gelen oturur. Genç beyne, çocuk beynine ilk gireni çıkarmak neredeyse imkânsız. Bunun en çarpıcı örneğini aslında çocuk terörist uygulamasını dünyada ilk başlatan FETÖ’de görebilirsiniz. 30 sene önce FETÖ, evlerine aldığı öğrencileri özel olarak eğitti, askeri okullara, makamlara yerleştirdi. FETÖ’nün daha çocuk yaşta, ailesinin rızası ile devşirdiği çocuk teröristler yıllarca örgütün verdiği eğitim eşliğinde yetiştirildi. Bu çocuklar gelecekte hava kuvvetleri komutanı, vali, çok üst düzey bürokrat, hâkim savcı oldu ama asla örgütün güdümünden dışarı çıkamadı. Hem de gönüllü olarak. “Ya adam general olmuş, savcı olmuş, vali olmuş, nasıl olur da böylesi bir pisliğe inanabilir” diyerek sorgulamamızın sebebi bu yüzden.

Nasıl buluyorlar?

Türkiye, Endonezya, Suriye, Irak, Ürdün, Yemen, Lübnan gibi Müslüman coğrafyası ile azınlıkta olsa Avrupa’da bulunan ülkelerden, yaşları 10 ila 16 arasında değişen ve sayıları binlerle ifade edilen çocuklar çeşitli yollarla terör örgütlerinin bünyesine alınıyor. Bu tedarik için değişik yol ve yöntemler uygulanıyor. Baktığınızda; ailesinin rızası ile örgüte devşirilen çocuklardan tutun, ailesinden tehditle zorla koparılan, kaçırılan, istikbal ve para vaadiyle kandırılmış gönüllüsüne kadar her türlüsünü bir arada görebilirsiniz.

Nasıl eğitim veriliyor?

Örgütün kamplarında bulunan “Militan Yetiştirme Merkezleri”nde toplanan çocuklar, terörist olarak yetiştirilmek üzere burada açılan okullarda eğitime alınıyor. Ağırlığı dini ve askeri konulardan oluşan bu eğitim sonunda maalesef hepsi birer yaşayan ölü konumuna giriyor. DEAŞ; örgüt lideri Bağdadi’nin verdiği talimatla, 2014 yılında hem Irak hem de Suriye’de gerçekleştirmeyi düşündüğü terör eylemlerinde kullanmak üzere militan yetiştiren çocuk okulları açtı. İlki Musul ve Rakka’da açılan bu okullarda amaç, canlı bomba olacak, örgütçe verilen diğer tüm görevlere koşulsuz itaat edecek çocuk teröristler yetiştirmek. Eleman temini konusunda da terör örgütleri arasında inanılmaz kirli bir işbirliği oldu. PKK komşu örgüt DEAŞ’a, kaçırdığı çocukları para karşılığında sattı. Bu çocukların yaşayanları maalesef şu an birer azılı terörist ve geri kazanımları çok zor.

Örgütler Hangi durumlarda minik masumları seçiyor?

Çocuk teröristler genelde türlü eylemlerde canlı bomba, sabotaj ve istihbarat elemanı olarak kullanılıyor. Bunlar içinde en yaygını canlı bomba. Çünkü çocuklar güvenlik güçlerinin zafiyetidir ve kolay kolay şüphe edilmez. Güvenlik güçlerince çocuktan terörist pek ihtimal dahilinde görülmez. Bu nedenle en yaygın kullanım bu alana kaydı. Bir diğer önemli etken, canlı bomba olma konusunda en iyi kandırılacak olanların çocuk olması. Örgüt çocukların yeşeren, henüz olgunlaşmamış dini duygularını kullanarak onları canlı bomba yapabilmek için öylesine acımasız beyin yıkama yapıyor ki, bu eğitimi alan çocuk bir an önce öleceği güne kavuşmak için her gün Allah’a dualar ediyor. “Canlı bomba olursan bu fani dünyayı terk edip cennette olacaksın hem de Peygamber’e komşu olacaksın. Peygamber kucağını açmış seni bekliyor, orada sonsuz nimetlere kavuşacaksın”, “Geleceğin kahramanı sen olacaksın”, “İslamiyet’in zaferi seninle gelecek” türü motivasyonu yüksek söylemler beyin yıkamak için kullanılanlardan birkaçı. Örgütler, özellikle de DEAŞ bu söylemlerle kandırdığı çocukları canlı bomba yapıyor, yapamadıklarını ise diğer eylemlerde kullanıyor.

Peki ya çocuk, örgüte direnirse?

Örgüte direnen çocukların dirençlerini ise ya ailesi üzerinden tehdit ederek ya da cesaret hapı gibi kimyasal ilaçlarla kontrol altına alıyorlar. Direnç gösterenlere günlerce kimyasal ilaçlarla uyuşturma ve telkin süreci başlatılıyor ve süreç sonunda bu çocuklar da tıpkı diğerleri gibi birer robot haline getiriliyor. Bu konuda verilecek en yakın acı örnek Ağustos 2016’da Gaziantep’te yapılan bir kına gecesinde yaşadıklarımız. Hatırlarsanız bombalı yelek giydirilerek düğün yerine gönderilen bir çocuk canlı bombayla 51 vatandaşımızı kaybettik.

Evlatlarımızı korumak için ne yapmalıyız?

Ağaç yaşken eğilir. Bunu iyi kavrayan terör örgütleri ülkelerin eğitim konusundaki zafiyetini de değerlendirerek çocukları ailelerinin, devletin elinden çalıyor. Bütün bu sorunların temelinde gerek okullarda gerek dini eğitimde olan eksikliklerimiz. Buna ailedeki bilinç eksikliklerini de eklerseniz bu çocukların nasıl devşirildiği gün gibi ortaya çıkar. Bugün DEAŞ tehdidi bitti. Bu örgütün elindeki teröristler ülkelerine dönüyor. Devlet; geri dönen devşirilmiş çocuklar için özel rehabilitasyon birimleri kurmalı ve benzer sıkıntıları gelecekte yaşamamak için gerekli dersleri çıkararak acilen eğitim konusunda ciddi ve radikal tedbirler almalı.

Bizi Takip Edin

FETÖ, PKK, DEAŞ: Çocukları izliyor

Popüler Haberler

İletişim Başkanı Altun: Batı'nın rahatsızlığını görüyoruz ama haklı davamızdan vazgeçmeyiz

Türkiye BMGK'da çizgiyi çekti! Suriye üzerinden net terör örgütü PKK mesajı

İsrailli bakandan insanlık dışı "Hamas" ve "Gazze" çağrısı

Siyasi parti merkezi değil PKK karargahı gibi

Irak ile Ortak Koordinasyon Merkezi! MSB kaynakları: Hazır olduğumuzu kendilerine ilettik