10 Mayıs 2024 Cuma / 3 Zilkade 1445

FETÖ'nün terör üssü yıkıldı bilim yuvası oldu

Bilindiği gibi FETÖ öğrenci yurtları üniversiteli gençlerin beyinlerini yıkamak için kullandığı terör üsleri gibiydi. Çoğu kaçak yollarla inşa edilen bu yurtlara 15 Temmuz sonrasında el kondu ve arındırma çalışmaları başladı. O binalar artık ‘bilim üssü’ olacak.

BÜŞRA UĞRAŞ13 Ağustos 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
FETÖ'nün terör üssü yıkıldı bilim yuvası oldu

15 Temmuz darbe girişimini 950’den fazla FETÖ öğrenci yurduna el kondu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Buralar milletin bağışlarıyla yapıldı, millete hizmet etmeli” demesi üzerine bir kısmı Kredi ve Yurtlar Kurumu’na geri kalanı da yurt olarak işletilmek üzere özel vakıflara devredildi. Tüm yaz boyunca arındırma, onarım ve yasal düzenlemeleri yapılan o yurtlar şimdi üniversite öğrencilerine hizmet vermek için hazır bekliyor. Bu bağlamda 25 yurdun iyileştirmesini üstlenen İnsan Vakfı da çalışmaların büyük bölümünü tamamladı. “Kapımız hangi görüşten olursa olsun tüm vatan evlatlarına açık” diyen vakfın başkanı Sinan Aktaş ile projelerini konuştuk.

İnsan Vakfı’nın amacı nedir?

İnsan Vakfı 1992 yılında kuruldu. Öncelikli hedefimiz toplumun eğitimi. Bu amaç için teşkilatlandık ve gönüllülük esasına göre çalışmaya başladık. Zamanla büyüyen vakıf kurumsallaştı, toplumun ihtiyaçlarına uygun faaliyetler geliştirmeye devam ediyor. Aile, çocuk, kadın eğitimi başlıkları altında faklı projeler sunuyoruz. Bunları beceri kursu gibi düşünmeyin. Daha çok bir ailede mutluluğu yakalayabileceğiniz konuları işliyor, içsel bir yolculuğa çıkıyoruz. Örneğin İnsan ve Medeniyet Hareketi bünyesinde hafta sonları İnsan Vakfı Eğitim Merkezi’nde tefsir ve hadis gibi derslerimiz oluyor. İhtiyaç sahibi üniversiteli öğrencilerimize gönüllülerimizin bağışlarıyla burs desteği veriyoruz. Bunun yanında bir de başarı burslarımız var. Her yıl vakfımızın bünyesinde Umre organizasyonları yapıyoruz. Bunu bir tur olarak düşünmeyin. Vakfımızın öğrencileriyle birlikte düzenlediğimiz bir etkinlik bu. Uzun yıllardır kurban organizasyonu yapıyoruz. Her Kurban Bayramı’nda özellikle toplumda ihtiyaç sahibi olanlara bu kurbanları dağıtıyoruz. Türkiye’nin pek çok yerinde öğrenci evlerimiz var onların et ihtiyaçlarını da yine bu kurban bağışlarıyla karışılıyoruz. Şimdi bir de öğrenci yurtlarımız faaliyete girdi, kurban bağışı ihtiyacımız da arttı. Yurtlarımızda kalan öğrencilerimize de yine başarılarına göre burs vereceğiz.

Yurt projesi nedir?

15 Temmuz darbe girişimi sonrası 950 civarında FETÖ yurduna devletimiz tarafından el kondu. Bu yurtların bir kısmı Kredi ve Yurtlar Kurumu’na kalan kısmı da bulunduğu bölgelerde kamu yayarına faaliyet gösteren vakıf ve derneklere verildi. Biz de onlardan biriyiz. Bizim faaliyetlerimize katılan, iştirak eden İstanbul’da ya da farklı bölgelerde daha önce üniversite okumuş, burs verdiğimiz yetiştirdiğimiz arkadaşlarımızın olduğu bölgelerde biz de yurt talebinde bulunduk. Belli bölgelerdeki yurtlardan bir kısmı kamu yararına hizmet veren vakfımıza tahsis edildi. Buralar bizim için bir ticari gelir kapısı değil. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bize bu yurtları tahsis ederken “Buralar milletin parasıyla, yardımlarıyla yurt olarak inşa edildi. Yine aynı özelliklerle aynı statüde millete hizmet edecek şekilde devam ettirilmesi doğru olur” dedi. Biz de elimizden geldiği kadarıyla buraları ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Bu yurtların çoğu yönetmeliklere, gerekli plan-projeleri uymayan yapılar. Bazı yerlerde tarla gözüken binalar var, yıllarca ruhsatsız, kaçak bir şekilde işletilmiş. Şimdi o binaların hepsi hukuka uygun, resmi hale getiriliyor. Bunun yanında binaların sağlamlık raporlarıyla ilgili de bir çalışma yapıyoruz. Sırf bu nedenle bu eğitim-öğretim yılında aldığımız yurtların bir kısmı faaliyete geçecek geri kalanların onarım çalışmaları sürüyor. Yurt öğrenciler için büyük bir ihtiyaç. Elimizden geldiği kadarıyla vakfımıza gönül veren, bize yardımcı olan arkadaşlarımızla birlikte cüzi rakamlarla öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılamak istiyoruz. Ankara, Antalya, Diyarbakır, Erzurum, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Konya ve Sakarya’da toplam 25 yurdumuz önümüzdeki eğitim öğretim yılında faaliyet gösterecek.

İnsanların kafasında bu yurtlarla ilgili önyargı oluştu.

Bu yurtların kullunımıyla ilgili kimsenin aklında soru işareti kalmasın. Biz yalnızca geride kalan binaları öğrencilerin yararı için değerlendiriyoruz. İsmi, cismi her şeyi değişti. FETÖ yurtlarında kalan insanların belli bir ortak programları, katılım zorunlulukları vardı. Bizim öyle bir mecburiyetimiz de öyle bir gayemiz de yok. Tek bir bakış açısı tek bir anlayış oluşmasını kesinlikle arzu etmiyoruz. Ortak bağlamda bu milletin evladı olduğunun farkında olan vatanımızın, milletimizin menfaati için çalışan, ortak değerlerimizle çatışmayacak tüm fikirlere açığız. Kapımız herkes açık. İnternet sitemiz üzerinden ya da üniversite kayıtları esnasında vakfımız tarafından oluşturulan ‘Genç Hareket’ adı altında toplanan arkadaşlarımızın aracılığı ile herkes yurtlarımıza kayıt yaptırılabilir. Bize sosyal medya üzerinden ve www.insanvakfi.org.tr internet adresinden ulaşılabilir. Orada kalan öğrencilere daha samimi bir ortam oluşturmak için yurtlar 80-100 kişilik butik yapılar. Öğrenciler burada yalnızca barınmanın ötesinde dostluğu arkadaşlığı da öğrenebilsin istiyoruz. Bu binaları biraz da bu şekilde kullanmak istiyoruz. 

Eğitim de verilecek mi yurtlarda?

Vakıftaki derslerin temelinde gönüllülük esas alınıyor. Biz FETÖ yurtlarında eskiden yapıldığı gibi kimseyi hiçbir şeye zorlamayız. Yurtlarımızda her düşünceden her görüşten insanın barınabileceği bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Ancak yine de isteyen öğrenciler için bu derslere katılma imkanı sağlayacağız. Derslerin, spor, sanat aktivitelerinin olduğu yerler olacak. Gönüllü olan kişiler bu istedikleri aktivitelere diledikleri gibi katılabilecekler. Öğrencilerin üniversite hayatlarını yalnızca okulda geçirmelerinin ötesinde okuldan sonraki hayatlarında yüklenecekleri sorumlulukların yükünü hafifletecek sosyal faaliyetlerin içinde olmalarının da gerektiğini düşünüyoruz. Üniversite çağı insanların okuyup bir takım altyapıları oluşturabilecekleri bir dönem. Bu çağı olabildiğince verimli geçirmeleri gerekiyor. Bunları arkadaşlarımıza telkin edeceğiz.

25 OKULA MESCİD YAPILDI

Vakıf olarak okullara mescid yapılmasına önayak oluyorsunuz.

Özellikle İstanbul gibi şehirlerde öğrenci sayısı çok yüksek. Ortaöğretim ve lise kurumlarında, İmam Hatip’lerde ibadet ihtiyacını karşılayacak alanlar yok. Milli Eğitim Bakanlığı okul yaparken laboratuar, müzik odası, resim odası gibi alanlar oluşturuyor ancak planlarda mescit bulunmuyor. Çocuklar bu ihtiyaçları gidermek için kalorifer dairelerinde sağlığa uygun olmayan yerlerde ibadetlerini gerçekleştirmeye çalışıyorlardı. Biz de hayır sahipleri ile elele verip okullarda bulabildiğimiz uygun mekanları hijyenik hale getirip düzgün mescitlere dönüştürüyoruz. Tabii bir de Cuma Namazı gibi toplu ibadetlerin olması gereken günler var. Cuma Namazı’na öğrencinin miktarına göre değişen yüksek miktarlarda katılım sağlanıyor. Okullarda koridorlar ve benzeri yerler hasırlarla mescide çevriliyor. Bu tarz konulara çözüm üretmeye çalışıyoruz. Ne kadar da uğraşsak henüz istediğimiz seviyeye gelebilmiş değiliz. Şuana kadar 25 okula mescit yaptık, okul müdürlerinden bu konuda talep bekliyoruz. 

Sadece İmam Hatipleri değil tüm eğitim kurumlarını kapsıyor bu proje. Peki laik eğitimi savunanlardan bu projeye tepki gelmiyor mu?

Geçmiş yıllarda üniversitelerde, öğrenci yurtlarında, çeşitli devlet kurumlarında, hayatımızın her safhasında mescit ve başörtüsü konusunda çok problem yaşadık. Eskiden bu işe karşı çıkan daha fazla oluyordu. İlk başlarda bize de daha fazla tepki geliyordu. Ancak özellikle başörtüsünün kamusal alanlara girmesiyle toplum buna alıştı. Zaten okullarda ibadetle ilgili bir mecburiyet yok ama peki bir İmam Hatip öğrencisi namaz kılmayı nereden öğrenecek? Öğrenciler sıraların üzerinde tatbikat yapmak zorunda kalıyordu önceden. Ayrıca bu bir ihtiyaç, bu konuda bir eğitim verilmesi gerekiyor. İnsanlar gereğini yapmasalar da eğer “Müslümanım” diyorsa nasıl ibadet etmesi gerektiğini bilmeli bunu öğretme görevi de ailelerin ve okulların. Bunu bir kimya laboratuarından ayırmamak gerekir. Ayrıca sadece öğrenci olarak da düşünmemek gerekiyor okullarda çalışan bir sürü insan var; öğretmenler, görevliler… Onların da ihtiyaçlarını düşünmek gerekiyor. Bunun laik devletle bir alakasının olmadığının anlaşılmalı. Kamu bir şekilde insanların ibadet ihtiyacını karşılamak zorunda.

ÖNCE EĞİTİM…

“İnsan Vakfı olarak insani yardım alanında da faaliyet gösteriyoruz. Özellikle Suriyeli mültecilere ciddi yardımlar yapıyoruz. Şu anda orada Azez kentinde bin kişilik bir bölgenin ihtiyaçları vakfımız tarafından karşılanıyor. Vakfın odak noktası eğitim olduğu için yine Suriye’nin Fırat Kalkanı Harekatı ile DAEŞ’ten temizlenen Rai bölgesinde iki okulun fiziki şartlarını iyileştirdik. Daha önce karargah olarak kullanılmış, dört duvar dışında bir şeyi kalmamıştı okulların. Geçen dönem o okullar eğitime açıldı. ”