Garbın afakı çöküyor

3. DÜNYA SAVAŞI

Aslında 'kendi var, adı yok' 3. dünya savaşı, 1991'de ABD'nin Irak'a saldırmasıyla başladı. Savaşın asıl sebebini ise 14 yıl sonra ABD Eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın ağzından duyduk. Basına yansıyan bir ses kaydında yer alan "Irak'ta 500 bin çocuk  öldürdük ve buna değdi" sözleri hiç bir infiale sebep olmadı. Çünkü ölenler Müslüman çocuklar, tarumar ettikleri medeniyet İslam medeniyeti... Katlettikleri 2 milyon sivil, zaten mevzu bahis değil.

Bir yıl önce de dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Bağdat’taki Amerikan Büyükelçiliği’nde yaptığı açıklama malumun geç kalmış ilamı gibiydi. Biden Irak’ı kastederek şunları söylemişti: "Bunlar tarihte suni sınırlar çizdiğimiz; birbirinden tamamen ayrı etnik, dini, kültürel gruplardan suni devletler yarattığımız; 'Bunu alın ve burada birlikte yaşayın' diye çizdiğimiz yerler."

Yani "Şimdi de bölüyoruz" diyor.

'BARIŞ İSTİYORSANIZ TEVRAT'I DEĞİŞTİRİN'

Ortadoğu'nun kanayan bir diğer yarası Filistin meselesinin neden bir türlü çözülmediğini de İsrailli bakan itiraf ediyor.

Eğitim ve Diasporadan sorumlu Bakan Naftali Bennett, Mehdi Hasan’ın “Upfront” programına konuk oldu. Hasan’ın, İsrail işgaliyle alakalı zor soruları art arda geldikten sonra Bennett, şu ifadeleri kullandı:

“Mehdi! Bana kalırsa yapmanız gereken şey geri dönüp Kutsal Kitabı değiştirmek. Çünkü her şey orada yazıyor. Bana, “bizim ülkemizin bize ait olmadığını” söylüyorsun. O zaman sana önerim şu: Önce git Kutsal Kitabı değiştir. Sonra gel bana o “İsrail toprakları Yahudilere ait değildir” diyen yeni Kutsal Kitabı göster.”

Bu itirafı Suriye iç savaşının sebebi olarak da görmek mümkün. Çünkü boşaltılmış, yıkılmış, şehir devletçiklerine bölünmüş bir Suriye en çok da İsrail'in Arz-ı Mevud projesine yarıyor.

YÜZ YILLIK RÖVANŞ

Geldik oyunun son perdesine;

Demokrasi, özgürlük, insan hakları, adalet vaatleriyle İslam ülkelerini sömürmek, işgal etmek, kan gölüne çevirmekle meşgulken, sömürge düzenleri yolun sonuna geldi. Haçlı ve Siyonistler artık bu topraklarda kendileriyle ittifak yapacak kimseyi bulamıyor. Çünkü mızrak çuvala sığmıyor. Koca koca süper güçler son umut PKK’ya, YPG’ye, DEAŞ'a, Haşdi Şabi'ye ve FETÖ’ye sarıldı. İşte yolun sonu.

SON KALE TÜRKİYE

İslam dünyasında salladıkları halde yıkamadıkları tek ülke Türkiye kaldı. Bir asır önce bütün cephelerde galip geldiği halde dalavere ile devirdikleri Osmanlı'nın varisi Türkiye... Türkiye'nin yıkılmak şöyle dursun, 14 yılda 3 misli büyümesi, savunma sanayinde yerli üretimi yüzde 25'ten 60'a çıkarması ve krizlerin teğet geçtiği, beklentilerin üstünde büyüyen ekonomisi, Batı'yı dehşete düşürüyor.

Hele hele yüz yıl önce dayattıkları parlamenter yönetim şeklinin Türk tipi başkanlık modeline evrildiğini görmek büsbütün ayarlarını bozdu.  Onun için hep birlikte Türkiye'ye saldırıyorlar. Hiçbir müktesebat, kural, kaideyi taktıkları yok.

DENİZ BİTTİ, UZATMALAR OYNANIYOR

Batı medeniyetinin çöküşün eşiğine gelmesi hatta kendi aralarında yaşayacakları üçüncü dünya savaşının ayak sesleri de duyuluyor.  Bunu ilk fark eden Almanya Sanşölyesi Merkel oldu. Merkel 2010 yılında “Kimse Avrupa’ya yarım yüzyıl daha barışın hâkim olacağına inanmamalı” sözleriyle teşhisi koymuştu. Bunun için de tarih vermeyi de ihmal etmedi. Sadece 8 yıl. Yani kaldı bir yıl.

Yaklaşan üçüncü dünya savaşının işaretlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

- ABD Başkanı Trump, Meksika sınırına duvar örüp faturayı Meksika'ya ödetecek.

-  Yine çiçeği burnunda başkan Avrupa'nın güvenliği için NATO'yu desteklemeyecek.

- Teksas başta olmak üzere beş ABD eyaleti bağımsızlığa hazırlanıyor.

-  AB, üyelikten ayrılan İngiltere'ye 60 milyar euro borç çıkardı.

-  İskoçya AB içinde kalmak için, Britanya’dan ayrılma isteğini açıkladı.

- İspanya ile İngiltere, Cebelitarık'ın egemenliği konusunda çatışmayı dillendiriyor.

-  Yine ABD, peşi peşine balistik füze denemeleri yapan Kuzey Kore'ye cevap olarak bir uçak gemisi filosunu Çin denizi açıklarına gönderdi.

-  Çin basını, ABD ile yaşanacak savaşın detaylarını yazmaya başladı bile.

DÜNYA 5'TEN BÜYÜKMÜŞ

Listeyi uzatmak mümkün. Fakat sözün burasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yıllardır haykırdığı "Dünya 5'ten büyüktür" sözüne geldiklerini hatırlatmak lazım. Rusya'nın BM'de Suriye'yi kınama kararını veto etmesi, ABD makamlarını bile çileden çıkardı.

Alper Tan'ın da dediği gibi "Dünya yeniden bir alt-üst oluşun eşiğinde. Yine büyük bir savaşın içindeyiz. Bu savaşın sonunda dünya düzeni yeniden inşa edilecek. Ama bu defa sistemi Avrupa ve ABD değil, Müslümanlar ve Müslümanlarla ortak hareket edenler kuracaklar. Avrupa ve ABD’yi bunun korkusu sarmış durumda. Ama korkunun ecele faydası yok."